İstanbul’u karanlıkta yaşamaya var mısınız? Şehrin seslerini bambaşka duymaya, kokularını bambaşka almaya hazır mısınız? Karanlıkta Diyalog size İstanbul’un günlük hayat deneyimlerini yaşatacak ancak tümüyle karanlıkta ve tamamen görme dışı duyularınıza dayanarak…

Screen-Shot-2013-12-17-at-22.41.52
Karanlıkta Diyalog: Sıradışı Bir Deneyim

1988’de Almanya’da Prof. Dr. Andreas Heinecke tarafından hayata geçirilen Dialogue In The Dark, 30 ülke ve 130 şehirden sonra nihayet İstanbul’da. Sergi, görme engelli bir insanın şehirde nasıl yaşadığından, neleri deneyimlediğinden yola çıkarak farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Siz de bu esnada ilginç bir deneyim yaşamanın yanı sıra, bambaşka bir bakış açısı kazanıyorsunuz. Görme engelli bir rehber eşliğinde tümüyle karanlık bu şehirde dolaşıyor, etrafı farklı duyularla keşfetmeyi öğreniyorsunuz.

Adsız
Karanlıkta Diyalog: Sıradışı Bir Deneyim

Öncelikle istediğiniz seansa biletinizi alıyor ve soluğu Gayrettepe Metro İstasyonu Sergi Alanı’nda alıyorsunuz. Eğer biletinizi önceden almamışsanız alandaki gişeden de alabilirsiniz.

İçeriye ışık yayabilecek telefon, saat gibi eşyalar alınmıyor. Girişte kilitli dolaplar var, eşyalarınızı oraya koyuyorsunuz. Seans saatiniz gelince kapıda kısa bir bilgilendirmeden sonra bastonunuzu alıyor ve bu karanlık dünyaya dalıyorsunuz. Rehberiniz sizi yönlendiriyor, büyük ihtimalle ilk kez elinize aldığınız bastonları kullanmayı öğreniyorsunuz. İlk başta büyük bir tedirginlik yaşasanız da zamanla alışıyorsunuz. Çıktığınızda ise rahatlıyorsunuz ancak size eşlik eden rehberinizin hala karanlıkta olduğunu ve hep öyle olacağını fark ettiğinizde gerçek bir burukluk yaşıyorsunuz.

Adsız2
Karanlıkta Diyalog: Sıradışı Bir Deneyim

İçeride insan ilişkileri muazzam bir hal alıyor. 10 kişilik bir grupla giriyorsunuz ve birbirinizi görmeden, dış görünüşe göre yargılamadan, izlenme korkusu olmadan birbirinizle ilişki kuruyor, sohbet ediyorsunuz. Hiç tanımasanız da birbirinize dokunmaktan korkmuyorsunuz, çünkü kimse sizi yargılamıyor.

Adsız3
Karanlıkta Diyalog: Sıradışı Bir Deneyim

Şu andan itibaren içeride yaşayacağınız deneyimlerden bahsedeceğim. Sergiye gitmeyi düşünenlere bundan sonrasını okumamalarını tavsiye ederim. İçeride yaşayacağınız her sürpriz sizde bir iz bırakıyor çünkü.

Önce bir parkta soluğu alıyorsunuz. Rehberiniz sizden etraftaki bitkilere dokunmanızı, keşfetmenizi istiyor. Bu esnada maceranın henüz başında olduğunuzdan ortama uyum sağlayamıyorsunuz. Gözleriniz karanlıkta olduğunuzu inkar ediyor, hayali ışıklar görüyorsunuz. Sokaktaki cisimleri tanımaya çalışarak ilerliyorsunuz. Tramvaya biniyor, İstiklal’de dolaşıyor, vapura binerek Boğaz turu yapıyorsunuz. Ortamın sıcaklığı, rüzgar, sesler her şey çok gerçekçi. Sinemaya gidiyor, bir kafede arkadaşlarınızla sohbet ediyorsunuz. İçeride çalışan herkesin görme engelli olduğunu da hatırlatalım.

Geziniz bittiğinde gözleriniz yavaş yavaş tekrar ışığa alışıyor. Kafanızda düşüncelerle ayrılıyorsunuz. Hayata, olaylara bakışınız değişiyor. Duyularınızı kullanmaktan ne kadar yoksun olduğunuzu fark ediyorsunuz. Karanlıkta Diyalog / Dialogue In The Dark kesinlikle herkesin yaşaması gereken bir deneyim.