Günümüzde iklim krizi ve çevre kirliliği, hayal ettiğimiz her şeye aynı anda sahip olamayacağımız hissini uyandırıyor. “Performans mı Sürdürülebilirlik mi?” otomobilde en çok duyulan sorulardan biri. Bu anlamda özellikle lüks markalar öncü rol üstlenerek, tam da hayallerimiz ve iklim değişimi arasında bir tercih yapmak zorundaymışız gibi hissettiğimiz bir zamanda imdadımıza yetişiyor. Bu yolda en net adımlardan birini atan otomobilin mucidi Mercedes, geleceğe giden yolda geçmişinden ilham alıp öncü olma rolünü somut adımlarla güçlendirmeye devam ediyor.

Önümüzdeki dönem için sürdürülebilirliği merkezine alan marka, ikonik yıldız logosunun hikayesini anlattığı etkileyici kampanyası ile ikonik yıldızının kuruluşunda ilham aldığı elementleri korumaya ve gelecek vizyonuna vurgu yapıyor.

Efsanevi müzisyen Paul McCartney; istediklerimizi yapmanın gökyüzünü, yağmuru ve toprağı bozmayan daha iyi bir yolu olmalı der. McCartney’in bu sözünden bir asır önce hayallerimize ulaşmanın yolunun yenilikçi bir ruhtan ve doğanın elementlerinden alınan ilhamdan geçtiğine inanan Gottlieb Daimler, Mercedes-Benz’in ikonik yıldızına karada, denizde ve havada öncü olma vizyonunu sembolize etmek üzere üç köşe ekledi. Bugün ise Mercedes-Benz, bu vizyonunu ikonik logosunun kuruluşunda ilham aldığı elementlerin korunması için geleceğe dair öncü bir vizyona dönüştürüyor.

Mercedes’in dünden bugüne benzersiz tarihi, markayı karakterize eden öncü ruhu ve yeni bir mobilite çağının başlamasını mümkün kılan yenilikçi gücünü temsil ediyor. Kampanya, “Yeni Zamanların Simgesi” sloganı ile bu öncü vizyonunun altını çizerken, aynı zamanda lüks ve sürdürebilirliğin her zaman bir arada olduğunu gösteriyor.

Mercedes-Benz, 2030’da tamamen elektrikli olacak.

Mercedes, elektrikli geleceğe dair verdiği sözleri şimdiden tutma yolunda. En geç 2030’da tamamen elektrikli olmaya hazırlanan marka, şimdiden otomobil sunduğu tüm segmentlerde tamamen elektrikli bir model sunuyor. 2025 yılından itibaren ise tüm yeni otomobil mimarileri sadece tamamen elektrikli olacak. Mercedes-Benz ayrıca 2027’ye kadar Kuzey Amerika, Avrupa, Çin ve diğer ana pazarlarında 2.000 konum ve 10.000’den fazla şarj noktasıyla kendi küresel yüksek güçlü şarj ağını kuracak.

Hedef 2039: Tamamen karbonsuz bir gelecek.

Mercedes-Benz, Ambition 2039 planı ile gelecekte tamamen elektrikli mobilite için tutarlı ve bütünsel bir yaklaşım izliyor. Amaç, sadece elektrikli araçlara geçmekle kalmayıp, 2039 yılından itibaren otomotivdeki tüm değer zinciri ve yaşam döngüsünün yanı sıra, kısmî olarak karbon telafisi de dahil olmak üzere tamamen CO₂ nötr olan otomobil ve hafif ticari araçlardan oluşan bir filo sunmak.

Geçen yıldan bu yana kısmen ofsetler de dahil olmak üzere, Mercedes-Benz’in tüm fabrikalarındaki araç ve batarya üretimi, CO₂ nötr hale geldi. 2022’den itibaren, Mercedes-Benz AG’nin dünya genelinde kendine ait olan tüm üretim tesisleri, sadece yenilenebilir kaynaklardan elde edilen çevre dostu elektrik kullanıyor. Buna tedarikçiler de dahil. Yıldızlı marka, satın-alma süreçlerinde ve tedarik sözleşmelerinde CO₂ nötr olmayı önemli bir kriter haline getirdi. Hedef, en geç 2039 yılından itibaren Mercedes-Benz fabrika kapılarından değer zincirinin tüm aşamalarında CO₂ nötr olan ürünlerin çıkarılması.

Mercedes-Benz, 2025 yılından itibaren koklaşabilir taş kömürü yerine hidrojen ile üretim yaparak araç üretiminde sıfır CO₂ ile elde edilen çelik kullanmayı hedefliyor. Sürdürülebilir lüksün öncüsü Mercedes, her geçen gün hedeflerine ve çok daha fazlasına ulaşırken daha iyi bir dünya için çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.

Otomobillerinde %40 geri dönüştürülmüş malzeme.

Kara, deniz ve havada mobilite vizyonunu toprak, su ve hava elementlerinin sürdürülebilir bir şekilde ele alınmasına dönüştüren Mercedes-Benz; birincil kaynakları korurken israfı önleme ve COsalınımını azaltmaya yönelik geri dönüştürülmüş malzeme çalışmalarında bulunuyor. Yeniliklerin öncüsü olan Mercedes-Benz, geri dönüştürülmüş malzeme çalışmalarını da bir adım öteye taşıyor ve çalışmalarını çelik ve alüminyum gibi malzemelerin ötesine, kablo kanallarında evsel atıklardan üretilen UBQTM markalı plastik yerine geçen malzeme ile geçiriyor. Markanın kullandığı diğer geri dönüştürülmüş malzemeler arasında; EQS’in zemin döşemelerinde balıkçı ağları ve halı gibi geri dönüştürülebilir malzemelerden elde edilen naylon iplik, kaliteli suni deri ve mikrofiber kumaşa ek olarak aracın iç mekânında yüzde 100’e kadar geri dönüştürülmüş PET şişelerden üretilen çeşitli kumaşlar, VISION EQXX teknoloji programı ile yenilikçi malzemelerden üretilen sürdürülebilir lüksün potansiyelini öne çıkaran kaktüs ve mantara dayanan hayvansal olmayan deri alternatifleri, bambu elyafından halılar ve biyoteknoloji ile üretilen iç kapı kolları, vegan ve ipeksi kumaş detayları bulunuyor. Markanın bu yıl ilerleyen dönemlerinde hedefledikleri arasında EQE ve S-Serisi üretiminde fosil temelli hammaddelerin yerine biyometan ve geri dönüştürülmüş lastiklerden elde edilen piroliz yağının kullanıldığı kimyasal geri dönüşümle üretilen kapı kollarına sahip ilk seri üretim modelleri öne çıkıyor.

Mercedes-Benz’in lüks ve sürdürülebilirliği bir arada gösteren hedeflerini ve etkileyici kampanya filmini buradan izleyebilirsiniz.