Özgür olmak dediğimizde ne canlanıyor zihninde? Yağmurun ortasında dilediğince dans etmek mi, aklından geçenleri filtresizce söyleyebilmek mi, hiçbir dış etkene bağlı kalmaksızın kendi kararlarını verebilmek mi? Fark et – zihninde beliren karelerin hepsi değişebilir, değişmeyen tek bir şey var, o da sensin. Merkezinde özgürlük olan tüm karelerin baş karakterisin. Evet, bu çeşitli kısıtlamaların içinde olup evlerimizden mümkün olmadığınca çıkmadığımız günlerde bile böyle… Ve şimdi, özgür ruhunu ortaya çıkarmanın, ne istiyorsan onu gerçek kılmanın vakti.

Özgürsün Sen
Özgürsün Sen | Fotoğraf: Unsplash /  Aditya Saxena

Bu dünya senin. Kafanı her çevirdiğin yer oyun alanın. Her şey ilk kıvılcımı, senin arzun ve isteğin. Pandemi sebebiyle kendini zaman zaman aynı rutinin içine hapsolmuş gibi hisseder halde bulabilirsin, ama fark et, aslında her şey, sen nasıl istiyorsan öyle olabilir. Güneşin ilk ışıklarıyla gözlerini açtığında mesela, o günün nasıl bir gün olacağına sen karar verirsin. İster evinin yakınlarında, açık havada güzel bir yürüyüşle başlarsın gününe; ister biraz meditasyon yapar, sonra sosyal medya akışında gezinirsin. Bu karantina dönemi bir fırsat olarak görür, evine farklı bir gözle bakmaya başlarsın; genişletirsin sınırlarını, istediğin kadar! Mutfakta kendinle baş başa kaldığın zamanlar yaratır, yaratıcı tarifler denersin belki… Veya kapalı kış günlerini fırsat bilerek sıcacık bitki çayınla evinin en sevdiğin köşesinde film keyifleri yaparsın. Gün içinde sinirini bozan şeyler olabilir, eğer istersen hepsine gülüp geçersin. Canın istediğinde uyuyup canın istediğinde kalkarsın. Ne giyeceğine, ne yiyeceğine, kiminle konuşacağına, hangi işlerle ilgileneceğine, hangilerini erteleyeceğine sen karar verirsin.

Tüm bu seçimleri yaparken de, her zaman içindeki sesi dinlersin: Çok sevdiklerin, hiç sevmediklerin, tutkuların, kendinden uzak tutmak istediklerin… Seni sen yapan ne varsa, hayatını onlarla şekillendirirsin. Özgürsün sen! Sınır tanımaz, ele avuca sığmaz bir ruhun var. Rengarenk, capcanlı… Hiç sana göre değil azla yetinmek, sen daima daha fazlasının peşinden koşar, günün sonunda istediğin ne varsa alırsın.

Özgürsün Sen
Özgürsün Sen | Fotoğraf: Unsplash / Jason Hogan

Ne büyük mutluluktur bu, öyle değil mi? Tarifi yoktur! Sanki “ellerini aç” demişler sana, avucuna koca bir hayatı yerleştirmişler. “Sonrası senin” diye eklemişler ardından, “ne istersen yap, oyun hamuru gibi oyna onunla, şekil ver, kes, biç, boya!” Oyuncusu da, senaristi de, yönetmeni de sensin bu hayatın. Hem sahnedesin hem kameranın arkasında. Elinde hem kalem var hem kamera. Üzerinde çeşit çeşit, renk renk kostümler… İstediğin an, istediğin karaktere bürünürsün, kimseye sormadan. Sensin çünkü tek karar veren, nasıl bir hayat yaşayacağına, nasıl bir insan olacağına yalnızca sen karar verirsin. Özgürsün sen!

Belki meditasyon konusunda geliştirirsin kendini, ya da bir tuval ve fırça yeterli olur engin sanat keşiflerine doğru yola çıkman için. Hareket etmenin iyileştirici gücünde bulabilirsin mutluluğu, bir dansçı olur veya müzik dünyasının tam ortasında bir yerlerde yer açarsın kendine. Kim bilir, belki de mutfağa girdiğinde hissedersin ruhunun beslendiğini. Birbirinden farklı malzemelerle yeni lezzetler yarattığında. İstediğin kariyeri seçer, birer birer tırmanırsın merdivenleri o yolda. Ya da konu, yaşadığın yer olsun örneğin – sen seçersin! Belki doğaya dönmek gelir içinden, Ege’de minik bir kasabaya yerleşirsin. Eğer şehrin yoğun ve hızlı temposundan beslenenlerdensen, şehirde yaşarsın, bu kadar basit.

Yanına istediğini ekle ‘özgür’ kelimesinin: mutlu, durgun, neşeli, düşünceli… Önemi yok hiçbirinin. Hepsi gelip gidecek. Bir an olacak, bir an olmayacaklar. Bir tek o en baştaki kelime kalacak geriye, ‘özgürlük’. Hangi yolu seçeceğine, hikayene hangi karakterlerin dahil olacağına, nasıl bir kahraman olacağına hep sen karar vereceksin. Her gün hem de; her gün en baştan kendi seçimlerini yapacaksın. Yorulmadan, durmadan. Bir an bile arkana bakıp tereddüt etmeden. Aldığın her karar seni yansıttığı sürece, zaten arkana bakmak istemezsin ki. Kalıplara sığmaz, rengarenk ruhun hiç yanıltmaz seni.

youtube play youtube play

Sen kendine çizdiğin cesur, sınır tanımayan hikayelerin peşinden koşarken, tabii ki özgür ruhuna yakışır Galaxy S20 FE eşlik eder sana. Özellikle de kısıtlamalardan sıkışmış hissettiğin anlarda ona sarılırsın. Tıpkı senin gibi, her şeyi yapabilmeyi isteyenler için tasarlanmış, daha azıyla yetinmemenizi sağlayan Galaxy S20 FE’ye… Gösterişli ve cesurdan; zarif ve klasiğe kadar, en trend tonlardan oluşan seçeneklerini tarzını yansıtman için sunar sana. Gökkuşağını kıskandıran renkleriyle hayatını istediğin şekilde boyamanı sağlar. Profesyonel seviyedeki üç arka kamerası hayata bakış açını genişletirken, 4500 mAh pili seni telefonunu şarja takabilme imkanının olduğu yerlerde bulunmak zorunda bırakmaz, kuş gibi özgür olup istediğin yerlere uçmanı destekler.

Keşfetmek için tıkla.

Kapak fotoğrafı: Unsplash / Mason Panos