İstanbul’un sanat ve tarihinin kalbi dediğimizde sanıyorum pek çok kişinin zihninde ilk beliren bölgelerin başına Pera gelir. Eski Yunanca’da “karşı tarafta, öte yanda” anlamına gelen “Pera” İstanbul’un ilk kuruluşundan ve sonraki dört İmparatorluk döneminden günümüze hep “merkezde” olan Sultanahmet ve çevresinden Haliç ile ayrılıp, onun “karşısında” kurulup geliştiği için böyle adlandırılırken günümüzde de attığımız her adımda bizi tarihin ve sanatın bir başka yüzüyle selamlıyor. Bunlardan biri arasında eklenen ve yakın zaman önce The Marmara Group’un şehre kazandırdığı Pera 77 de caz müziğin önemli temsilcilerinin yanı sıra tanıdık isimlerden caza dokunan performanslara ev sahipliği yaparken İstanbul’a yeni bir soluk getiriyor. Ben de bu vesileyle güzel şehrimizde caz müzik dinlemek için müzikseverlere yeni bir deneyim sunan bu mekanı Pera 77 İşletme İçerik Danışmanı Sıtkı Sırtanadolu ile konuşma fırsatı buldum. Keyifli okumalar dilerim.

sitki-sirtanadolu
Sıtkı Sırtanadolu | Fotoğraf Kaynağı: Pera 77

Şehrin en yeni caz sahnesi Pera 77, güzel İstanbul’umuzun en hareketli ve canlı semtlerinden biri olmasının yanında tarihi dokuyu da yansıtan Pera’da kısa bir süre önce açıldı. Dilerseniz sizden ilk olarak bu maceranın nasıl başlayıp bugünlere ulaştığının hikayesini dinleyelim.

Pera 77 ile yollarımın kesişmesi, The Marmara Group yöneticilerinden dostum Ata Eremsoy’un geçmişteki The Badau Akasya ve hala süregelen Gregor Jazz Club deneyimlerimden de yola çıkarak bana projelerini ve fikirlerini açmasıyla başladı. Pera 77, The Marmara Pera’nın içinde bulunan ama yol seviyesine bakan etkileyici bir alan. Geçmişte The Marmara ailesinin sanata ve özellikle caza olan bakışlarını bildiğimden, böyle güzel bir alanı değerlendirme ve projelendirme fikri beni son derece heyecanlandırdı.

pera-77-1
Pera 77 | Fotoğraf Kaynağı: Pera 77

Oluşum sürecinde ise 3-4 aya yayılan bir zamanda, başta Pera 77’nin kimliği yani konseptini, sonrasında ise fiziksel dönüşümünü yani içinde caz ve türevlerini barındıran bir performans sahnesi tasarımını gerçekleştirdik. Alışılagelmiş sahne ve alan tasarımlarından farklı bir durum söz konusu oldu. Sahne alanı aslında çift fonksiyonlu bir yapıya sahip. Gündüz ve gece Pera 77’ye gelenler bambaşka iki ayrı deneyime şahit oluyorlar. Bunu ancak mekânı deneyimlediğinizde anlayabiliyorsunuz. Bu, işimizin tabii ki biraz da tasarımsal boyutu.

İstanbul’un farklı lokasyonlarında caz müzik dinleyeceğimiz pek çok nitelikli mekan bulunuyor. Bu noktada Pera 77’yi benzerlerinden farklı kılan, ayrıştıran ve belki de cazseverler için daha cazip kılacak özellikleri neler?

Evet, İstanbul’da caz dinlenebileceğimiz mekanlar bulunuyor ama caz kulüp diye adlandırabileceğimiz bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar mekan var. Birçok mekanda yer yer caz müziğe yer veriliyor ama caz kulüp olgusu bambaşka bir şey. Pera 77, bu olguyla yani bir performans sahnesi oluşuyla farklılık yaratıyor.

pera-77-6
Pera 77 | Fotoğraf Kaynağı: Pera 77

Pera 77’nin vizyonunu “Ülkemizde caz ve eksenindeki müzikler büyük festivaller bünyesinde kitlelere iletiliyor. Ancak bunu 365 güne yaymak, seyirci ve müzisyenleri sürekli buluşturmak ve hatta genç yeteneklerin gelişimlerini sağlamak bir anlamda kulüplerin misyonu ve biz buna hizmet etmek istiyoruz” sözleriyle özetliyorsunuz. Bu minvalde attığınız ilk somut adımlar neler oldu ve yakın dönemde kendinize nasıl bir “gerçekçi” yol haritası çizdiniz?

Müzikte, özellikle de caz müziğinde, bu sanatı icra eden müzisyenler sahne ile buluşmak isterler. Caz ve türevi müzikler her ne kadar kayıtlarla yaşatılmak istense de, hem müzisyen hem de seyirci açısından bu tarz müziklerin hayat bulduğu yerler kulüplerdir. Festivallerin zaman zaman buna katkısı büyüktür, ancak süreklilik arz etmesi ve kalıcı kitleler oluşturmak adına CAZ kulüp ya da performans sahneleri kaçınılmazdır. Bir anlamda dinleyicilerin de evrilmesi ve farkındalığı için de eğitici bir güçtür. Biz, bunun bilinciyle aslında bizden önce gelen bir geleneği devam ettirme, mevcut ya da yeni yetişen ve bu müzik türlerine gönül vermiş müzisyen ve dinleyicileri buluşturma amacındayız.

İstanbul gibi kültür sanata ulaşmanın birçok yolunun olduğu bir şehir, bunun yanı sıra etkinliğe ulaşımda yaşanan trafik çilesi, otopark sorunu, ekonomik nedenlerle sanatseverler için ulaşılması daha da güçleşen bilet fiyatları ve en önemlisi dijital müzik dinleme platformlarına olan yoğun ilgi karşısında caz kulüpleri için birer risk ve tehdit de oluşturuyor aynı zamanda. Çıktığı bu yolculukta Pera 77 tüm risk ve tehditleri ne denli dikkate aldı?

Büyükşehirde ulaşım zorluğu, ekonomik nedenlerle insanların sosyal aktivitelerine bakışlarını değiştiriyor olabilir. Ama hayatın akışı devam edecektir ve her oluşum kendi çapında, kendi hedef kitlesi için çıkış yolları bulacaktır. Pera 77, bulunduğu konum itibarıyla İstanbul’un en renkli semtlerinden birinde olmasına rağmen, her kesimden bireylerin rahatlıkla gelip, rafine ama fahiş olmayacak şekilde, iyi müzikler eşliğinde bir şeyler yiyip içebileceği bir mekan.

pera-77-2
Pera 77 | Fotoğraf Kaynağı: Pera 77

Gelelim Pera 77’nin müzikseverlere neler sunduğuna. Yolculuğuna iddialı bir programla başlayan Pera 77 bugüne dek kimleri ağırladı? Her ne kadar cazı merkezine alsa da içinde cazın türevlerini de barındıran programlara sahip mi? Haftanın kaç günü müzik deneyimi sunuyor?

Pera 77’de, çarşambadan cumartesiye haftanın dört günü performanslar izlenebiliyor. Merkezinde caz ve cazın türleri olsa da, içinde caz ögeleri bulunduran Funk, Soul ve hatta dünya müzikleri diye tabir ettiğimiz, bazen de adını koyamadığımız, bizlere özgü tatların da içinde bulunduğu müziklerin hayat bulacağı bir sahne Pera 77. Açılışımız kısa bir zaman önce olmasına rağmen, caz sahnemizin önemli isimleriyle başladık diyebilirim. İsim vermek gerekirse, Sibel Köse, İmer Demirer, Kerem Görsev Trio, Barış Doğukan Yazıcı Quartet, Ferit Odman Quintet, Ozan Musluoğlu, Aşkın Arsunan, Dilek Sert Erdoğan, Erdem Özkan, Istanbul Funk Unit ve Cenk Erdoğan gibi bu türlerin önde gelen isimleri sahnemize misafir oldular.

Pera 77’nin şu ana kadarki programını yerli isimler oluşturuyor. Müzikseverler yabancı isimleri de dinleme imkanı bulacak mı? Bu konuda attığınız somut adımlar mevcut mu?

Elbette, genelde bu tarz kulüplerle, yolu İstanbul’a düşen müzisyenler temasa geçerler. İmkanlarımız elverdiği sürece biz de bu tarz müzisyenlere sahnemizde yer vereceğiz tabii ki. Örneğin, önümüzdeki günlerde Avrupalı müzisyenlerden oluşan karma bir grup izleyeceğiz. Peter Salchev Quartet. İlerleyen zamanlarda bunların çoğaldığını göreceğiz.

pera-77-3
Pera 77 | Fotoğraf Kaynağı: Pera 77

Yılın büyük çoğunluğunda aktif olarak hizmet verecek Pera 77’nin programını oluştururken nasıl hareket ediyorsunuz? Zorlandığınız kısımlar oluyor mu?

Pera 77’nin programını oluştururken çok da zorlandığımız söylenemez. Zira ülkemizde bu sahneye konu olacak müzikler icra eden önemli sayıda müzisyen var. Bu sadece yaşı ve tecrübesi almış müzisyenlerden ibaret değil. Son yıllarda özellikle caza olan ilgi, yurt içinde ve dışında bu müzik için eğitim gören gençler ve zamanla onların yarattıkları oluşumlar, sahnemizi beslemeye devam ediyor. Bu anlamda gerçekten ümit verici gelişmeler var.

pera-77-7
Pera 77 | Fotoğraf Kaynağı: Pera 77

Dünyadaki emsalleriyle karşılaştırdığımızda ülkemizde caz müziği kulüplerde veya festivallerde dinleme kültürüne dair neler söylemek istersiniz? Daha yol almamız gereken noktalar mevcut mu?

Aslında hiç de fena değil. Evet belki dinleyici olarak kısıtlı bir kitle var ama gün geçtikçe canlı performans olarak bu müzikleri sahnede izleme isteği duyan kitlede artış var diyebilirim. Herkesin sağlam birer caz müzik dinleyicisi olmasına gerek yok aslında. Hatta bunun bir kültür gibi algılanması da bazen abartılabiliyor. Burada asıl olan deneyimdir. Şahsen ben, bu tarz müziklerle derinlemesine ilgisi olmasa da sahnede gördüğü performanstan etkilenen, kulak kabartan, bir anlamda kendini eğiten çok dinleyici gördüm. Bu dünyada da böyle. Tabii ki yol alınması gereken alanlar var ama her birey ya da dinleyici kendi deneyimi ve haz alanları ile büyüyor. Bulunduğunuz ortamda ve yapılan müzikte, adı ne olursa olsun, kendinize göre bir şeyler bulabiliyorsanız değerlidir. Festivaller geniş kitlelere bu tarz müzikleri ulaştırarak aslında bunun bir anlamda kapısını yapıyorlar. Bunu günlük hayatta devam ettirmek biraz da kulüplerin misyonu.

pera-77-4
Pera 77 | Fotoğraf Kaynağı: Pera 77

Günümüz dünyasında hemen hemen her alanda olduğu gibi müzikte de üretim ve tüketim inanılmaz bir hıza sahip. Bu döngüye karşı “caz müzik” nasıl bir direnç gösteriyor?

Üretim ve tüketim alışkanlıklarımızın çok hızlı bir hale geldiği herkesin malumu. Özellikle popüler sanatta bu hız daha da katlanıyor. Ancak iş, sanatı icra edildiği yerinde görüp deneyimin bir parçası olmaya gelince işler biraz değişiyor. Caz müzik buna adeta canlı performans ortamlarıyla direnç gösteriyor diyebilirim. Caz gibi içinde doğaçlama barındıran müzikler, her icra edilişinde farklı lezzetler ortaya çıkarıyor. Bir anlamda anı o ortamda şekillendiriyor. Bu da cazı diğer türlerden ayrı kılan bir özellik.

Pera 77 için yakın ve uzak dönem hedefleriniz neler? Müzikseverler için caz deneyimi zenginleştirecek özel etkinlikler, festivaller ve başka kurumlarla ortak projeler, genç caz sanatçılarına alan açacak projeler var mı gündeminizde?

Pera 77 olarak öncelikli hedefimiz, sağlam içeriğimize ve programlarımıza güvenerek, kalıcı bir dinleyici kitlesi oluşturmak. Bunu yaparken, ziyaretçilerimize deneyim değeri olan içerikler sunmak en büyük hedefimiz. Bu bir konser içeriğinin yanı sıra hoş bir yemek deneyimi de olabilir.

pera-77-8
Pera 77 | Fotoğraf Kaynağı: Pera 77

Cazın özelinde baktığımızda ise, özel sanatçı projeleri, kısa ve orta vadede festivallerde de bir sahne olma arzumuz ve tabii ki genç yeteneklere de kapılarımızı açmamız önceliklerimiz arasında. Örneğin bu hafta İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ile ortak yapacağımız bir gece (7 Aralık) olacak. Bu gecede İstanbul Caz Festivali’nin “Genç Caz” konseptinde yer alan bir grup genç yeteneğin, stüdyoya girip kayıt ettikleri albümlerinin lansman konserine ev sahipliği yapacağız. Ayrıca İstanbul’da caz bölümleri bulunan birkaç üniversite ile genç yeteneklerin sahne alabilecekleri projeler geliştirmek için temaslarımız sürüyor.

Sizce caz müzik yaşama ve umutsuzluğa bir alan açar mı?

Sadece caz müzik değil, hatta sadece müzik değil, her türlü sanat formu yaşama bir alan ve umut açar. Sanatın zaten hayatımıza kattığı da budur: Umut ve güncel yaşantımızda alan açma, boyut kazandırma. Konu caz müziği olunca kanımca daha da heyecan verici. Zira hep üreten, sıradan olmayan, özellikle canlı izlendiğinde türlü heyecanlar uyandıran ve hep sürprizlerle dolu bir müzik türü.

pera-77-5
Pera 77 | Fotoğraf Kaynağı: Pera 77

Röportajımızı Pera 77’yi merak eden okurlarımıza yönelik son sözlerinizle bitirelim dilerseniz.

Pera 77, yaş bağımsız her kesimden bireylere, gerçek sanatçıların, gerçek performanslar sunduğu, İstanbul’un en yaşayan semtlerinden birinde, tarihi dokunun merkezinde, caz ve türevi müzikleri merkezine alıp, rahat bir buluşma noktası olmayı vadediyor. Keyifli ama usta işi müzik performansları ve güzel bir mutfak eşliğinde deneyimlemek isteyen, yolu Pera’ya düşen herkesi Pera 77’ye bekliyoruz.

Kapak Fotoğrafı: Pera 77

İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’dan Pera