Solo Traveler | Digital Nomad | Balkan Soul | Sustainable Life
theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.
AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.
Uzun zamandır gezdiğim en iyi sergilerden, çok çok iyi! Özellikle üçüncü katında geniş geniş yer verdikleri konuya bayıldım. Yaşam kalitesi, beslenme alışkanlıkları, seramikler, 700 yıl boyunca değişmeden kullanılan pişirme ve yemek kapları...
Yemek tarihi ve sosyolojisi ile ilgilenen kişiler bu sergiye mutlaka gitmeliler. Sagalassos'ta pişirilen yemeklerden, bira yapımına, kenevirin kullanımına, toplumsal değişimin yemek kültürü ve sofra adabına etkisine kadar her şeyi keyifle inceleyip öğrenebilirler 🙂
Umarım sana da faydası olur. 🙏
Ahhh canım Gece Yarısı Restoranııı ❤️ Hem neşeli hem hüzünlü, şahane bir Japon dizisi! Müziklerinden tut, oyuncularına, her bölümün hikayesine ayrı ayrı bayılıyorum. “Lütfen bitmesin” diye diye izlediğim nadir dizilerden.
Art Nouveau akımını sanatta da, mimaride de çok severim. Markiz Pastanesi’nin duvarlarını izleyebilmek için Yemek Kulubüne çok giderdim kapanmadan önce. Ravouna Binası’nın kafesini de çok severdim. Geçenlerde önünden geçerken gördüm, şimdi güzelim kahve barının yerinde bir atomcu var 🙁
Enfes olmuş Gizeem! Helena'yı bir süredir ben de takip ediyordum, ama diğerlerine de hemen göz attım. İlham verici kadınlar ❤️
Güzel bir yazı olmuş, eline sağlık! Michelangelo’nun Sistine Şapeli’nin sunak duvarındaki The Last Judgment freskini çok çook severim. 😍Ziyaretimde herkes kafasını kaldırmış tavanı incelerken ben karşımda duran koca duvara bakıp çıldırıyordum. Enfes bir maniyerist eser!
"Aaaa bu şarkıyı biliyorum." deyip şarkıcısını bilmediğimiz şarkılar vardır ya, Selana benim için şarkılarına aşina olup adını bilmediğim kişilerdenmiş. İyi ki böyle bir yazı gelmiş 🙂 Eline sağlık!
Herkesin hayatına bir Sol lazım ❤️ Bir arkadaşımın “Yaşlılığında mutlu olmak istiyorsan mutlaka izlemesin!” tavsiyesine uyarak başlamıştım bu diziye. İki güçlü kadın hikayesiyle birlikte, bir o kadar da güçlü bir dostluk hikayesi görmüş oluyoruz.
Bazı yazılar o yazı için hazırlanmış müzik listesi ile okunmalı gibi hissediyorum. 🙂 Bu yazının da öyle olduğunu düşündüm. Ayrıca sizin Neo-Classical listenizin sıkı bir dinleyicisiyim.
Çook pratik olmanın yanında öğütülmüş bir kahvenin ömrü yarım saat, çok iyi koşullarda saklananların bir hafta her ne kadar aroması kaybolsa da. O yüzden ben tazelik konusunu düşünerek bir türlü sıcak bakamadım :/