Yaş aldıkça değişiyor keyif aldıklarım… Vaktiyle kalabalıklara karışıp günü ordan oraya farklı şeyler deneyimleyerek geçirmeyi tercih ederken, şimdi güzel bir jazz müziği eşliğinde mumlarımı yakıp kitap okumayı ya da hiçbirşey yapmamayı tercih eder oldum. Bu tercihimi de destekleyen mekanlara denk gelince “Az suyundan da koy” güzelliğine erişiyor insan. Sakinliği ve kendisiyle barışık haliyle Alişler Yurdu’ndan bahsediyorum.

Alişler Yurdu, Ortak Alan
Alişler Yurdu, Ortak Alan | Fotoğraf: Kübra Kağan

Buraya daha önce pandemi döneminde gitmiştim. O dönem kısa çalışma diye ne hissettiğimi hala anlayamadığım bir dönem yaşamıştık. Dörtte fabrikadan çıkıp Gemlik- Armutlu arasındaki, bir tarafı orman, diğer tarafı deniz olan, günbatımının harika renk paletlerine şahit olunan yoldan gitmiştim. Yola çıktığımdaki amacım bu ücra noktada ne olduğunu anlamaktı ama maalesef görüşebileceğim birileriyle yollarımız kesişmemişti. Olsundu, sırf bu yolu yaşamak bile harika bir deneyimdi.

img_8438
Eat Pray Love | Fotoğraf: Kübra Kağan

O gün bugündür aklımda burayı anlayıp, burada konaklamak… Hayatımda yine o minik yol ayrımlarından birinde ve düşünmek için sakin bir yere ihtiyacım varken düşüyor aklıma burası ve yazıyorum anneme. “Annecim! Miniko bir kaçamak yapalım mı?” Onun da buna hevesli olmasıyla planlıyoruz ve düşüyoruz yollara. Eskihisar- Topçular feribotunu tamamladıktan sonra duraklamadan yaklaşık bir saatte varılıyor Alişler Yurdu’na.

Patika
Patika | Fotoğraf: Kübra Kağan

Bir tabelası olmadığı için vardığını anlayamıyor insan. Zaten belki de tabelasının olmaması buranın sakin kalmasının bir nedenlerinden. Cift yönlü olan yolda karşı taraf tam dönemece denk geliyor. Arkadan da araba gelme olasılığı olduğu ve cep olmadığı icin bir tık riskli buluyorum bu girişi. “Doğru mu geldik acaba?” dedirten bir yoldan devam ediliyorsa, “Hah geldik.” diye düşünülebilir =)

Alişler Yurdu, Kubbe
Alişler Yurdu, Kubbe | Fotoğraf: Kübra Kağan

Günü kaybetmemek adına erken giriş yapıyoruz. Hoş geldiniz faslından sonra biraz etrafı geziyor, arkasından arabamızdan pişirdiğimiz yemeklerimizi alıp kubbemize yerleşiyoruz. Evin içinde yemek pişirmeye yönelik her tür ekipman var. Buzdolabına yemeklerimizi yerleştirdikten sonra yol yorgunluğunu atmak üzere kitaplarımızı alıp biraz keyif yapıyoruz. Acıkmaya yakın yemeklerimizi ısıtıp, dışarıya şahane bir sofra kuruyoruz. Buranın kedileri biraz huysuz denebilir. Malesef pek ısrarcılar. Birkaç girişimde bulunmamıza rağmen çok rahatsız eden bir boyuta ulaştığı için dışarıya kurduğumuz soframızı içeriye taşımak durumunda kalıyoruz =(

Alişler Yurdu, Mutfak
Alişler Yurdu, Mutfak | Fotoğraf: Kübra Kağan

Yemek yerken bir yandan karşımdaki mutfak tezgahını inceliyorum. “Burası nasıl bir yer?” diye kendi içimde değerlendirmeye çalıştığımda sanırım listeleyebileceğim tek tatsız olayı- mutfak işini pek sevmediğimden – bulaşık makinasının olmaması. Ama bu çizgide gezdiğim hemen hemen hiçbir evde bulaşık makinasına da denk gelmedim.

yoga-13
Yoga | Fotoğraf: Kübra Kağan

Yemek faslı ardından, buranın günbatımı efsane olduğundan, kahvelerimizi ve şaraplarımızı hazırlayıp ortak alana doğru geçiyoruz. Annemi güzel manzarayla baş başa bırakıp kubbe içinde biraz yoga yapmaya meylediyorum. Camekan içerinin sıcak olmasına neden olduğundan, pes edip annemin yanına geçerek şaraba yöneliyorum.

img_8382
Ortak Alan | Fotoğraf: Kübra Kağan

Heybetli ağacın altında günbatımını izlerken yanımıza Renk geliyor. Gelirken bahçeden topladığı elmalardan da getirmiş. Oraya özgü olan aromasından, doğal olduğu için içindeki kurtlardan bahsediyoruz. Kendisi doktorasını bitirdikten sonra buranın işletmesinde çalışmaya başlamış. Kendisine baktığınız zaman ne kadar huzurlu gözüktüğüne şahit oluyorsunuz. “Sanırım doğa içinde izole yaşamak böyle birşey.” diye düşünmeden edemiyor insan…

sarap-6
Keyif | Fotoğraf: Kübra Kağan

Soruyorum ona “Buranın olayı nedir?” diye, başlıyor anlatmaya. Tamemen dans, yoga, inziva gibi etkinliklere yönelik kurulmuş. Sonra zamanla “Konaklama da düşünülebilir.” diyerek açmışlar evleri etkinlik dışına da. Çoğunlukla etkinliklere katılanlara ayrılıyor burası. Dolayısıyla sanırım bizim kalabilmiş olmamız tatlış şansımız oldu. Bu kış etkinlik kabul etmeye ara vereceklermiş. Biraz buranın doğasını, mevsimlerin uyanışını tanımak, deneyimlemek istiyorlar. Ona göre de biraz işleyişe yön verecekler diye anladım. Güzel haber şu ki bireysel konaklamalara açık olacaklarmış. Günbatımının harika renk paledi sonrasında, akşam yine mükellef bir masa kurarak anne-kız geleceği konuşuyoruz.

sunset-2
Gün Batımı | Fotoğraf: Kübra Kağan

Ufovari iki ısıtıcı ile ısınıyorz. Dolayısıyla, kışın gelinecek olursa bunu bilerek bavul hazırlanması lazım gelir. Yatak konforu efsane değil ama bu minik tatsızlıkları katmamıza rağmen dev keyifli bir kaçamağa ev sahipliği ediyor burası.

Alişler Yurdu, Banyo
Alişler Yurdu, Banyo | Fotoğraf. Kübra Kağan

Pazar sabahı yurdun arkasındaki ormanlık alandaki patikanın yolunu tuttuk. Kuş cıvıltıları eşliğinde minik bir yürüyüşle buradaki yolculuğumuzu tamamladık.

orman-4
Doğa | Fotoğraf: Kübra Kağan

Konfor ve hijyen olmazsa olmazım.” diyorsanız ya da hayvanlardan ürken bir yapınız varsa burası pek de sizin yeriniz olmayabilir. Ama bunlar öncelik listenizde daha alt sıralara yerleşiyorsa, 2-3 günlük izole bir kaçamak için İstanbul’a yakın harika bir destinasyon. Önemli bir detay da şu ki, buraya gelirken tüm alışverişinizi yaparak gelmeniz lazım gelir. Alişler Yurdu’nda alışveriş yapabileceğiniz bir alan ve restaurant bulunmuyor ki biz de buna uygun hareket etmiştik. Bir sonraki ziyarette sıcak şarap malzemelerimi bavuluma atarak buranın keyfini çıkarıyor olacağım… Bisous.

Kapak Fotoğrafı: Kübra Kağan

İlginizi çekebilir: Lisya Kalma’dan Narköy