Nana, Germinal, Meyhane gibi kitaplarıyla dünya edebiyatının en ünlü isimlerinden biri olan Émile Zola ile kübizm ve empresyonizm arasında köprü oluşturan, kimi çevrelerce modern sanatın babası olarak anılan Paul Cézanne’ın dostluğunu ve sanatını ele alan Cézanne et Moi, 2016 yılı Fransız yapımı biyografik bir film. Yönetmenliği ve senaryosu Danièle Thompson’a ait olan filmde Émile Zola’yı Guillaume Canet, Paul Cézanne’nı ise Guillaume Gallienne başarılı bir oyunculukla canlandırıyor. 

Paul Cézanne & Émile Zola
Paul Cézanne & Émile Zola | Fotoğraf Kaynağı: Pinterest

Film, 1888 yılında Médan’da ikilinin seneler sonra bir araya gelmesiyle başlıyor ve geçmişe dönerek Zola ve Cézanne’ın Aix-en-Provence’de geçen çocukluk yıllarından itibaren bütün yaşananları anlatarak ilerliyor. Okul arkadaşı olan ikilinin bir kavga sırasında tesadüfen tanışarak yolları kesişiyor ve ömürleri boyunca süren birlikte büyüdükleri inişli çıkışlı dostlukları bu şekilde başlamış oluyor. Paul Cézanne, 19. Yüzyıl Fransa’sının zengin ailelerinden birinin resme tutkuyla bağlı oğludur. Émile Zola ise Paul Cézanne’ın ihtişamlı yaşamının aksine babasını küçük yaşlarda kaybetmiş, maddi durumu pek iyi sayılmayan annesiyle birlikte zor koşullarda yaşamını sürdüren edebiyata ve yazmaya kendini adamış biri olarak çıkıyor karşımıza. 

Paul Cézanne & Émile Zola
Paul Cézanne & Émile Zola | Fotoğraf Kaynağı: Pinterest

Seneler içerisinde Émile Zola kariyerinde büyük bir başarı elde ederken, Paul Cézanne’ın büyük bir deha olmasına karşın aykırı kişiliği, kendinden ödün vermemesi ve tarz olarak klasiklerin perspektiflerinin dışında olması sebebiyle döneminin önde gelen sanat çevreleri tarafından eserleri devamlı olarak red alıyor ve kariyerinde önemli bir başarı elde edemiyor.(Tabii Cézanne’ın bu tutumu daha sonra isminin Kübizm akımının öncüsü, modern sanatın babası olarak anılmasını sağlıyor.)

Cézanne et Mo
Cézanne et Moi | Fotoğraf Kaynağı: allocine.fr

Herhangi bir başarı sağlayamadığı gerekçesiyle ailesi tarafından, özellikle de babasının maddi yardımlarını kesmesiyle birlikte Cézanne oldukça zor günler geçiriyor hatta sokaklarda yatmak zorunda kalıyor. Daha sonra ise Cézanne’ın seneler boyunca jüri tarafından onay alamayan tabloları 1863 yılında ise Paris Salonu’na jüri tarafından kabul edilmeyen eserlerin sergilendiği Reddedilenler Salonu/Sergisi’nde (Salon des Refusés) yer alıyor.

Paul Cézanne & Émile Zol
Paul Cézanne & Émile Zola | Fotoğraf Kaynağı: Pinterest

Sık sık geçmiş yıllara dönerek ilerleyen filmde Zola ve Cézanne arasında geçen birçok anlaşmazlığa ve uyuşmazlığa izleyici olarak bizler de şahit oluyoruz. Hem birbirlerinden çok zıt olan karakterlere sahip hem de birlikte vakit geçirmekten, uzun sohbetler etmekten büyük keyif alan ve aralarında bulunan dostluğa büyük önem atfeden ikilinin film boyunca birçok kez yolları ayrılıyor ve daha sonra tekrardan kesişiyor. Toplumdan izole yaşamayı seven ve aykırı bir karaktere sahip olan Cézanne’a yöneltilen eleştirilere karşı Zola ona destek çıkmaya devam ediyor. Aslında hep inişli çıkışlı bir dostluk ilişkileri olmasına karşın aralarında yollarının ayrılmasına gidecek kadar büyük bir tartışma yaşanıyor.

Émile Zola
Émile Zola | Fotoğraf Kaynağı: mondocine.net

Bu tartışmaya sebep olan ise Zola’nın bir kitabında konu aldığı sorunlu ilişkileri olan, oğlu intihar eden, daha sonra hırsları yüzünden kendisi de ölen başarısız bir ressamın Cézanne’ın hayat seyri ile gösterdiği benzerlik oluyor. Cézanne, Zola’nın kitabında ressamları hor gördüğünü öne sürüyor fakat Zola kitabındaki karakterin onu tasvir ettiğini kabul etmese de Cézanne, Zola’nın yarattığı kurgusal roman karakterini kendi karakterine yapmış olduğu ağır bir eleştiri ve saldırı olarak düşünüyor ve böylelikle seneler boyu süren bu dostluk noktalanmış oluyor.

Paul Cézanne & Émile Zola
Paul Cézanne & Émile Zola | Fotoğraf Kaynağı: Pinterest

Yıllar geçtikten sonra Cézanne, Zola’nın kendi yaşadığı yere geldiği haberini alıyor ve onu görmek için büyük bir heyecanla yola çıkıyor. Zola’nın oldukça başarılı bir yazar olması sebebiyle etrafını çevreleyen kalabalık arasında Cézanne’ı fark etmiyor ve kendisine arkadaşı ile ilgili yöneltilen soruyu Cézanne’a acırcasına küçümseyerek ve artık arkadaş olmadıklarını ima eder gibi bir tavırla yanıtlıyor. Elbette tanık olduğu bu tavır karşısında Cézanne da Zola’nın karşısına çıkmayarak hüzünlü bir şekilde geri dönüyor. 

Émile Zola
Émile Zola | Fotoğraf Kaynağı: metacritic.com

Sanat tarihindeki iki efsanevi ismin hayat yolculuğunun, dostluğunun ve sanatının hikayesinin olağanüstü estetik sahnelerle anlatıldığı film ise şu cümlelerle bitiyor: “…1902’de tıkalı bir baca Émile’in garip şekilde ölümüne neden oldu. Onun ölümünü duyunca Paul’un günlerce ağladığı söylenir. Émile Zola’nın cesareti ve katkıları tarihin rotasını değiştirdi. 1906’da Paul zatürreden öldü. Hastalığa resim yaparken fırtınalı bir gecede yakalanmıştı. Ambroise Vollard sayesinde sonunda kendisi için küçük bir isim yapmıştı. Matisse, Cézanne resmin bir tür tanrısıdır dedi. Picasso ise o hepimizin babasıdır dedi. Paul Cézanne’ın 1000 tane resminin 700’den fazlası dünya çapında müzelerde sergileniyor.”

Kapak Fotoğrafı: Pinterest

İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Ressam Filmleri