Hazır psikiyatri stajını alırken, birçok filmde görüp çoğumuzun fikir sahibi olduğu bir hastalıktan bahsetmek istedim: dissosiyatif kimlik bozukluğu yani çoklu kişilik bozukluğu.  Sandığımızdan daha yaygın görülen psikiyatrik bir hastalık olan çoklu kişilik bozukluğu,  birbirinin yerini alabilen kişilik durumları (alter kişilikler) ya da kimliklerin aynı kişide birlikte varlık gösterdiği bir durumdur.  Peki bu hastalık neden ortaya çıkıyor, nasıl ortaya çıkıyor ve kimlerde görülüyor size bildiğim kadarıyla bahsedeceğim.

Dissosiyasyon
Dissosiyasyon | Fotoğraf: www.medigoo.com

Çoklu Kişilik Bozukluğu Nedir?

Dissosiyasyon sözcük olarak ayrılma, bölünme, kopma, çözülme gibi anlamlar taşır. Dissosiyatif kimlik bozukluğu ise kişilikte meydana gelen bölünme olarak adlandırılabilir. Dissosiyatif kimlik bozukluğu (DKB) daha önce bildiğimiz gibi çoklu kişilik bozukluğu olarak adlandırılmıştır. Ancak Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan DSM-5 (psikiyatri için en güncel kılavuz kitabı) kriterlerine göre şu an Dissosiyatif Bozukluklar adı verilen bir grup bozukluktan biridir. Yani çoklu kişilik bozukluğunun dışında  dissosiyatif amnezi (unutkanlık), depersonalizasyon bozukluğu (kendine yabancılaşma), derealizasyon bozukluğu (gerçek dışılık, duyarsızlaşma) gibi çeşitli kişilik bölünmesi bozuklukları da tanımlanmıştır.

2-168
 Çoklu Kişilik Bozukluğu | Fotoğraf: theotherpress.ca/dissociative-disorders

Çoklu kişilik bozukluğu olan hastalarda zihinsel işlevler normal olarak, sorunsuz çalışmaya devam eder. Ancak her zamanki “asıl” kişiliğinin yanı sıra alternatif kişilikler olarak bilinen ya da “alter” diye adlandırılan iki veya daha fazla kişiliklere sahip olması kişinin işlevselliğini ve günlük hayatını oldukça etkiler. Bir ikinci kişilik, kişiyi kontrol altına alırsa, kişi amnezi (unutkanlık) yaşayabilir. Kişinin anıları, duyguları, eylemleri veya kim olduğu arasında ciddi kopukluklar olabilir. Her alterin farklı bireysel özellikleri, kişisel geçmişi, düşünme şekli ve çevresindekilerle ilişki biçimi vardır. Bir alter, farklı cinsiyetten olabilir, farklı bir isme, görgü kurallarına ya da tercihlere sahip olabilir. (Hatta bir alter,  asıl kişilikten farklı alerjilere bile sahip olabilir.)

Bu rahatsızlığı yaşayan kişiler zihinlerinde kendileri ile konuşan sesler duyarlar. Bu sesler dışarıdan kulağa gelen sesler şeklinde olmayıp, bir iç diyalog/iletişim şeklindedir. Normalde insanlar zihin içinde diyalog şeklinde iç konuşmalar yaşamazlar. Meseleleri muhakeme ederler, farklı olasılık ve senaryoları düşünürler. Bu muhakeme hali tamamen normaldir. İç ses, bir meseleyi düşünürken kendimize ait düşünme ve muhakemeden farklıdır.  İki ayrı kişinin karşılıklı diyaloğu gibidir. Genellikle de yıllardır vardır ve tüm gün boyunca devam eder. Bu rahatsızlığı yaşayan kişilerde gün içinde dalıp gitmeler, hatırlanmayan zaman aralıkları ve aşırı hayal kurmalar sık görülür.

3-148
Çoklu Kişilik Bozukluğu | https://ibpf.org

Tam anlaşılması için bir örnek vereyim mesela öfkeli bir alter kişilik ön plana çıktığında, kişi aşırı bir öfke davranışında bulunabilir. Kişi o sırada bu öfkeyi sanki kendisi değil de bir başka kişi yapıyormuş gibi hisseder. Çocuk kişilik (alter) devreye girdiğinde ise bir çocuk gibi davranabilir veya bedeni kadın olan bir kişi, kendini erkek olarak algılayan bir alterin kontrolünde erkek gibi davranabilir.

Çoklu kişilik bozukluğu yaşayan kişiler genelde çocukluğunda istismara uğramış ya da ağır bir travma atlatmış kişilerdir. Kendilerini korumak için kişiliklerinin bölünmesine izin verirler,  bölünme  travmatik ya da stresli bir deneyimin fiziksel ve duygusal acısına karşı bir savunma mekanizması görevi görür.  Ve kişi, acı anıları gündelik düşünce süreçlerinden ayırarak, sanki travma gerçekleşmemiş gibi sağlıklı bir hayatın işleyiş seviyesini korumak için bölünmeyi kullanır.

Yani çoklu kişilik bozukluğu aslında kişinin ağır gelen durumlardan kurtulmak için kendi içinde yeni kişilikler oluşturup bir nevi yeni ve güvenli bir hayata kavuşma isteğidir. Ancak tabii ki bu kişiyi daha karmaşık bir hayata sürüklüyor. Kafasında birden fazla kimlik olan birinin belli bir zaman sonra benlik yitimine, amnezinin ilerleyip ailesini ve çevresini unutmasına yol açabilir. Bu yüzden kişilerin hastalığının erken tanısı ve tedavisi önemlidir. Bazı alter kişilikler bireyin hastalığını itiraf etmesini ve bu durumu başka insanlara anlatmasını istemeyebilir. Bu durumlarda vakalar daha ağır seyreder. Tanı konulan hastalarda psikoterapiler tedavide oldukça önemlidir. Psikoterapilerle kişinin alter kimliklerini birleştirip tek bir kimlik kazandırılması sağlanıyor.

Çoklu Kişilik Bozukluğunu Konu Edinen Filmler

Bu konuyla ilgili çok fazla film var benim izlediğim başlıca filmler ise şu şekilde:

Dövüş Kulübü / Fight Club (1999)

youtube play youtube play

Zindan Adası / Shutter Island (2010)

youtube play youtube play

Siyah Kuğu / Black Swan (2010)

youtube play youtube play

Parçalanmış / Split (2016)

youtube play youtube play

Özellikle bu filmde kişilikler arası çok hızlı bir geçis var ancak alterlerin ne kadar farklı sosyo-kültürel yapıda olabileceklerini göstermesi bakımından önemli bir yapım.

the Machinist (2004) 

youtube play youtube play

Beyza’nın Kadınları

youtube play youtube play

Bu konuyla ilgili bir de Beyza’nın Kadınları isimli bir Türk filmi varmış. Demet Evgar, Tamer Karadağlı ve Levent Üzümcü’nün başrollerde oynadığı 2006 yılı yapımı bir polisiye film. Demet Evgar’ın canlandırdığı Beyza karakterinin çoklu kişilik bozukluğu var, Beyza’nın eşi de seri cinayetleri araştıran bir polis memuru. Açıkçası ben merak ettim sanırım filmi izleyeceğim, listeyi tamamlarken size de söylemek istedim.

Kapak Fotoğrafı: theotherpress.ca/dissociative-disorders

İlginizi çekebilir: Pınar Ardıç’tan Glass