Alexander Nanau’nun yönetmenliğini yaptığı bu 2019 yapımı film, Oscar’a aday olarak sinema dünyasında adını büyük kitlelere duyurmuştu. Geçtiğimiz günlerde Mubi Türkiye kataloguna eklenen Collective, Bükreş’te yaşanmış bir felaketi anlatıyor. ‘Colectiv’ isimli gece kulübünde çıkan yangının sonucunda ölen 27 kişi, yeterince trajik bir mihenk taşı ülke tarihinde. Fakat ihmalkarlıkların ardı arkası o geceyle kesilmiyor ve hastaneye kaldırılan yaralılardan 37’si daha hayatını kaybediyor. Bu işte bir bit yeniği olduğunu tespit etmek için bir gazete canla başla çalışıyor ve gerçekleri ortaya çıkarıyor.

Collective | Fotoğraf: Variety

Catalin Tolontan isimli gazeteci, süreci başından sonuna en çok kovalayan isim Romanya’da. Gece kulübünde çıkan yangının istifaya sürüklediği hükümet, yerine teknokratların yer aldığı bir senelik geçici bir hükümete bırakıyor. Bu geçici hükümetin sağlık bakanlığı da pek cazip bir pozisyon değil malum. Yönetmenin bu noktada büyük bir avantajı var, kamerasını hem gazete tarafında hem de sağlık bakanlığı tarafında konumlandırabiliyor. Tek taraflı bir anlatı oluşturmamak adına oldukça önemli bir detay. Zira hastanelere yaralı olarak kaldırılan kişilerin ölümleri, gündemi de yavaş yavaş kaynatıyor, olayların ne şekilde buraya evrildiğini anlayabilmek gerekiyor. Arka planını bilmeyen bizim gibi insanlar için hikayenin giriş aşaması bu açıdan da kritik.

Collective | Fotoğraf: Baltimore Magazine

Editör Notu: Yazının bu bölümünden sonrası spoiler içermektedir.

Gazetecinin ortaya çıkardığı sahtekarlık, “Başka ülkede yaşayamam”cılara tanıdık gelecek cinsten bir sahtekarlık. Dezenfektanların içindeki kimyasal oranlarını su ile seyreltmek vesilesiyle, binlerce insanın canına kast etmiş, yozlaşmış ve kokuşmuş bir yapı. Bu hataları kabul edip buradan ivedilikle ders çıkarmak yerine önce ne yapıyorlar, tabii ki inkar ediyorlar. Hatta laboratuvarlarında yaptırdıkları testin sonuçlarını açıklarken 95% ve 5% muhabbeti ile toplumunu aklını bulandırmaya çalışıyorlar. Sonrasında konu biraz daha deşiliyor ve devletin göz göre göre yalan söylediği ortaya çıkıyor. Geçici hükümetin son sağlık bakanının içinde bulunduğu cendereye şahit olduğumuz sekanslar düşündürücüydü.

Collective | Fotoğraf: The New York Times

Tüm bu yaşanan dolandırıcılık ve ihmalkarlıkların sonucunda, olayın gerçekleştiği dönemdeki hükümetin, bir kez daha ve bu sefer açık ara farkla seçildiği Romanya’ya dair çok şey söyleyen bir final sekansı var. Babası sağlık bakanı oğluna “Kaç kurtar kendini, bu ülke düzelmez” temalı bir konuşma yapıyor. Bu konuşmanın içinde de yarım ağızla tebessüm ettiğimiz çok sayıda nüans var. Balkan ülkeleri ile aynı kaderi paylaştığımız konular çok bariz ve bunlardan en göze batanı ders alma konusundaki beceriksizliğimiz. Kibarca ifade edersek o da…

Benzer kalitede işlerin bizden de çıkabiliyor olmasını isterdim fakat ülkemizde eser üretmeye çalışan araştırmacı-belgeselcilerim işlerinin de çok kolay olduğunu söyleyemeyiz.

Sinema dünyasına ve filmlere dair paylaşımlarıma Instagram üzerindeki film blogumdan (@atıptutuyorum) ulaşabilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Variety

İlginizi çekebilir: Eralp Alper’den Aşk, Mark ve Ölüm