Yaz ve bahar meyvelerini kışa oranla daha çok seviyorum, hal böyleyken böyle dönemlerde taze meyvelerle yapılan, aynı zamanda pratikliğiyle dumur eden crumble tercih ettiklerim arasında. Peki bu tatlının geçmişi nereye dayanıyor dersiniz? Aşağıda da ufak bir crumble tarifim olacak, kaydırın! 

Crumble | Fotoğraf: unsplash.com/@dilja96

Crumble Nedir?

Crumble, İkinci Dünya Savaşı sırasında kıt kaynakların idareli ya da mantıklı dağılımını sağlamak amacıyla, hamur işi malzemelerinde oluşan kıtlıklardan dolayı ortaya çıkmış. Turtalara daha ekonomik bir alternatif olarak sunulan crumble; un, yağ ve şeker kullanımını azaltmak için ekmek kırıntıları ve yulaf ezmesi gibi malzemeler de ihtiva ediyor. Sadeliğiyle, Birleşik Krallık’ta popülaritesi artan “crumble”ın vatanı yine İngiltere olarak biliniyor. 

Elma, böğürtlen, şeftali, erik, orman meyveleri gibi çeşitleri olan crumble, karışık olarak da sunulabiliyor. Üst kaplamasında yulaf ezmesi ve çeşitli kuruyemişler kullanılırken, sirke ve süt ile karışım yapılarak da kıtırlığına bir yorum getiriliyor. Crumble, günümüzde krema, dondurma gibi yancılarla servis ediliyor, benim önerim ise kaymaklı dondurmadan başkası değil! 

Crumble
Crumble | Fotoğraf: Gizem Öztürk

Peki crumble İkinci Dünya Savaşı’nda ortaya çıktıysa, bir anda mı çıktı? Biri bir gün kırıntı yapalım mı dedi? Elbette her şeyin olduğu gibi bunun da bir atası var. Crumble aslında ilk olarak “apple crisp” adıyla, genel olarak da aynı malzemelerle ortaya çıkmış. Yulaf ezmesi ve esmer şekerle harmanlanmış, pişmiş elma tatlısının en yaygın versiyonu, ravent (kuzukulağı familyasından) ile elmaların ekşi bir kontrast yakalamasıyla doğmuş.

Apple crisp ise ilk olarak 1924 basımı “Everbody’s Cookbook” kitabında kendine yer buluyor, bu tarihten sonra daha yayılan apple crisp, İkinci Dünya Savaşı ile birlikte daha da popülar hale gelip crumble’a davetiye çıkarmış. Apple crisp için daha da geçmişe gidecek olursak, bazı kaynaklarda Eve’s Pudding’ten ilham alınarak ortaya çıktığı ifade ediliyor. Eve’s Pudding ise, Havva’nın Puding’i adı altında yapılan elmalı bir tatlı, inceyi yakaladınız mı? 🙂 O halde crumble tarifi geliyor!

Crumble Tarifi

Crumble
Crumble | Fotoğraf: Gizem Öztürk

Malzemeler:

Crumble Hamuru için;
100g soğuk tereyağı
1 bardak + 2 yk un
(2 yemek kaşığı un yerine yulaf da koyabilirsiniz)
1 çay kaşığı tarçın
6-7 yemek kaşığı esmer şeker

 Erikli Crumble için;
12-13 adet orta boy anjelik erik
5 yemek kaşığı toz şeker ya da esmer şeker
1 çay kaşığı tarçın

Yaban mersinli Crumble için;
250g taze yaban mersini 
2-3 yemek kaşığı toz şeker

Şeftalili Crumble için ( 1 kase için)
2 çimdik tarçın
1 tatlı kaşığı bal
Yarım şeftali (incecik dilimlenmiş)
1 çorba kaşığı esmer şeker

Yapılışı:

>> Crumble hamuru için tüm malzemeleri birleştirip ıslak kum kıvamı elde edin. Üzerini streç film ile kaplayıp 15 dk buzdolabında bekletin. Bu arada crumble hamuru her halükarda artıyor. Buzluğa atabilir daha sonra da kullanabilirsiniz.

>> Erikleri küp küp olacak şekilde doğrayıp bir tencereye alın. Üzerine toz şeker ve şekeri koyup hafif marmelat kıvamına gelene kadar pişirin. Hafif dibe yapışmaya başlayınca alabilirsiniz demektir. 

>> Yaban mersinlerinin üzerine toz şekeri koyup 15 dakika bekletin. Bunda pişirme uygulamayacağız. Dilerseniz ve daha jelly kıvam isterseniz erik sos gibi pişirebilirsiniz, ben taze bir şekilde kullandım. 🙂

>>Şimdi, birleştirme zamanı! Hafif tereyağı ile kapladığınız fırın kabına erik sosu döküp yayın. Üzerine yaklaşık 3-4 yemek kaşığı kadar crumble hamuru serpip, 180 derece fırında yaklaşık 25 dakika üzeri kızarıncaya dek pişirin. Aynı işlemleri yaban mersinli crumble için de tekrar edip,dondurma ile servis edin.

>> Şeftalileri ince ince dilimleyin, gül şeklinde sarıp hafif tereyağı ile kapladığınız mini fırın kabına yerleştirin. Üzerine 1 yemek kaşığı esmer şeker ve crumble hamuru serpip, aynı şekilde pişirin. Pişme sonrası tarçın ve bal ile servis edin.

Not: Crumble hamurunuzu muffin yaptığınızda buzluktan çıkarıp keklerinizi fırına atmadan önce üzerlerine de serpebilirsiniz. Tıpkı yukarıdaki fotoğrafta olduğu gibi! Afiyet olsun, bir sonraki hikayede buluşmak üzere! 

Kapak Fotoğrafı: Gizem Öztürk

İlginizi çekebilir: İlke Hazer’den Strudel