Bir yılı aşkın süredir evden çalıştığımız, evde her zamankinden fazla zaman geçirdiğimiz şu dönemde dış dünyayla iletişim kurmamızı sağlayan dijital araçlar ve yardımcılar vazgeçilmez hale geldi diyebiliriz. Ancak işin can sıkıcı hal aldığı bir nokta var ki, son dönemde sadece bu sebeplerden bile yüz yüze çalışmayı mumla arayanlar olduğu bir gerçek. Sorunumuz ne mi? Dijital Adab-ı Muaşeret Kuralları!

Fotoğraf Altyazısı | hj barraza (unsplash.com)
Dijital Dönüşümü Kabullenmek | Fotoğraf: Hj Barraza (unsplash.com)

Evde zaman geçirme, her işi dijital kanallar vasıtasıyla gerçekleştirme, tüm elektronik araç gereçleri ileri seviyede kullanmayı öğrenme… Hepsine check attığımız son bir yılda her şey iyi hoş olsa da yeni bir şikayet alanımız ortaya çıkmış durumda. Çoğunlukla evde olmanın, dışarıya çıkamamanın dayanak aldığı bir kişisel sınır tanımamazlık. 

Teknolojinin hayatımıza bu denli girmesiyle birlikte bilinçsizce yapılsa da rahatsız eden bu eylemleri dile getirmek, çözmenin yarısı! Dijital nezakete merhaba deyin!

  • Beklenmedik anlarda yapılan görüntülü aramalar,
  • Hiç susmayan WhatsApp mesajları ve bu mesajlara sürekli cevap verilmediğinde arkadaşlar tarafından uygulanan tacizler (sürekli komik video izlemek istemiyoruzdur belki),
  • İş maillerinin ya da işle ilgili telefon konuşmalarının mesai saatleri dışına, hafta sonuna taşması,
  • İzin alma kavramının ortadan kalkmasıyla izin alsanız bile nasılsa evdeniz mantığıyla çalışmanın beklenmesi,
  • İş maillerinin WhatsApp konuşmaları kıvamında “Ok”, “Hmmm” ya da “Aynen” gibi bir seviyeye düşmesi,
  • Aramaları açmayan kişinin defalarca, üst üste aranması (Belli ki müsait değilim görünce arayacağımdır)

Zoom, WhatsApp, Skype, mailler, aramalar… Sağımız solumuz bize çeşitli sebeplerle ulaşabilecek insanlarla ve araçlarla doluyken bu liste daha çok uzar.

Ancak evde olmamız her zaman müsait ya da boş olduğumuz anlamına gelmiyor değil mi? Hepimiz biraz kişisel alana ihtiyaç duyabiliyoruz. Eğer bunu kabullenmemiş olan kişilerle birlikte çalışıyorsanız ya da onlarla arkadaşsanız başınız birazcık dertte. Öyle ki telefonundaki mesajları zamanında cevaplayamamın ya da aramalara/mesajlara yetişememenin yarattığı kaygı bozukları da pandemiden bu yana artmış durumda.

Fotoğraf Altyazısı | Etienne Girardet (unsplash.com)
Mesafeler Büyürken Kişisel Alana Yer Açmak | Fotoğraf: Etienne Girardet (unsplash.com)

Sadece evdeyken ya da uzaktan maruz kaldığımız rahatsız edici şeylerin yanında insanlarla birlikteyken dikkat etmemiz gerekenler dijital görgü kurallarını da unutmamakta fayda var.

  • Kamuya açık alanlarda ya da kafelerde restoranlarda kalabalık mekanlarda fotoğraf çekerken; kadraja giren kişilerin -özellikle çocukların ya da evcil hayvanların- izinlerinin alınması gerektiği,
  • Birisi bir şey göstermek için ipad’ini ya da telefonunu uzattığında, cihazı elinize alıp karıştırarak karşınızdakine soğuk terler döktürülmemesi gerektiği gibi…

Tüm bu örnekleri düşündüğünüzde kendi yaşadığınız kötü örnekleri de hatırladığınıza eminim. Hal böyle olunca alışılagelmiş görgü kurallarına dijital bir güncelleme yapılmasına gerçekten de ihtiyaç yok mu sizce de? Bu kez farklı bir nezaket hareketini başlatmanın tam zamanı sanki.

Herkese bol keşifli günler 🙂

Kapak Fotoğrafı: Anna Shvets (pexels.com)

İlginizi çekebilir: Melike Büşra’dan Niksen