Şehre kesin dönüş, yoğun iş programları ve dolu dolu bir sosyal ajanda. Tüm bunlar arasında koştururken kendimizi kolayca ihmal edebildiğimiz sonbahar aylarına giriş yaptık. Bu da günlük rutinlerimize bazı ufak özbakım eklemeleri yapmamız gerektiği anlamına geliyor. Hem bağışıklığımızı hem de sindirim sistemimizi desteklemek için yapabileceğimiz en iyi şeyse şüphesiz probiyotiklerden destek almak. Haberler güzel ki Doğadan Probiyotikli Çay serisiyle bu ihtiyacımıza lezzetli ve pratik bir çözüm sunuyor. O halde gelin bugün hem özellikle son yıllarda çok sık duyduğumuz probiyotikler ne anlama geliyor hem de faydaları neler biraz daha yakından bakalım.

Bazı içerikler bir iyi yaşam trendi olarak yaşamımıza girdiğinde işlevlerini ya da önemini anlamakta güçlük çekebiliyoruz. Uluslararası Bilimsel Probiyotik ve Prebiyotik Birliği Derneği tarafından “güvenlilik ve etkililik bilimsel kanıtı olan mikroorganizma” olarak tanımlanan probiyotiklerin sağlığa olan katkısı ilk defa 1908 yılında Nobel ödüllü Rus bakteriyolog Metchnikoff tarafından süt ve süt ürünlerinde araştırılıyor. Yani zihnimize çok güncel bir yaşam trendi gibi kodlamış olduğumuz probiyotiklerin tarihi oldukça eskiye dayanıyor.

Peki probiyotiklere neden ihtiyacımız var? Burada biraz günlük yaşam rutinimizi gözden geçirelim. Stres, aşırı alkol kullanımı, yüksek yağlı beslenme, et, şeker, genetik bozukluklar, antibiyotik kullanımı, yetersiz beslenme, çevre kirliliği gibi etkenler nedeniyle mikrobiyotamızın dengesi değebiliyor. Örneğin yoğun bir proje döneminde sindirim sorunları yaşadığımız, kendimize çok da özen gösterme fırsatı bulamadığımız zorlu bir ayın ardından kendimizi hastalanmaya çok daha açık hissettiğimiz olmuştur. İşte probiyotikler bu noktada devreye girerek sindirim sistemimize zararı olan ve bağışıklığımızı zayıflatan zararlı mikroorganizmaları engelliyor ve faydalı olan mikroorganizmaları artırmaya yardımcı oluyor. Onları bir bakıma, bağırsaklarımızda aktif hale gelen ve sindirim ve bağışıklık sistemini destekleyerek dostluğunu gösteren ufak yardımcılar gibi düşünebiliriz.

Burada önemli nokta ise probiyotiklerin bu etkilerini düzenli kullanım ile gösterebiliyor olmaları. Yani onlara rutinimizde bir yer bulmak gerekiyor. İşte Doğadan Probiyotikli Çaylar bunun için yardımımıza koşuyor. Seride; Probiyotikli Siyah Çay Klasik Tat, Probiyotikli Yeşil Çay Açai Ananaslı ve Probiyotikli Rooibos Çayı Vanilyalı olmak üzere farklı damak tatlarına uygun üç çay seçeneği sunuluyor. Probiyotikli ifadesiyse sizi yanıltmasın zira probiyotikler çayın tadını değiştirmiyor yani sevilen Doğadan tatları korunuyor. Doğadan Probiyotikli Çaylar, laktozsuz olup vegan beslenme için de uygun olmalarının yanı sıra koruyucu ve katkı maddesi de içermiyorlar. Bu da halihazırda tükettiğimiz ve sevdiğimiz tatları daha işlevsel hale getirerek yorucu değişikliklere gerek kalmadan rutinimizi iyileştiriyor.

O halde Doğadan Probiyotikli Çaylar arasından sevdiğimiz bir lezzeti seçip günlük yaşamımızın bir parçası yapmak için hazırız. Probiyotiklerle tanışmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Doğadan

İlginizi çekebilir: Yogi Magger’dan Sonbahar Rutininizi Yenileyin