Herkes sevgilisi ve yetenek abidesi bir kadın o… Yeri geldi güldürdü, yeri geldi düşündürdü ama tüm zamanların en ünlü aktristleri arasında yerini aldı. Biz onu Marilyn Monroe olarak tanısak da, Norma Jean Mortensen olarak doğdu ve yaşamına pek çok şey sığdırdı. Gülüşüne ve kahkahasına hasta olduğumuz Marilyn asla unutulmayacak.

Yükleniyor…

_Gerçek adı Édith Giovanna Gassion olan Edith Piaf’ın babası sirk aktörü, annesi ise sokak şarkıcısıdır. Annesi Fas kökenli ve İtalya’da doğar. Sanatçı bir ailede dünyaya gelen Edith’in bir de erkek kardeşi vardır. İşleri sebebiyle yoğun olan aile, özellikle de çok zayıf olan annesi, Edith’e daha iyi bakılması için onu büyük annesine gönderir.

_Büyük annesinin yanına yerleşen küçük Edith için sıkıntılı günler başlar. Onunla hiç ilgilenmeyen, hijyenine ve beslenmesine özen göstermeyen büyük annesi yüzünden Edith sürekli aç kalır. 7-8 yaşına geldiğinde ise, kornea iltihabı yüzünden geçici görme kaybı yaşar.

_Babasıyla sokakta şarkı söylemeye başlayan Edith, kendi sesini keşfeder. Bir süre sonra babasından ayrı yaşamaya başlar ve ilk aşkı Louis Dupont ile tanışır.

_17 yaşındayken tanıştığı Louis Dupont ile Paris’in sanatkarlar sokağı olan Monmartre’a taşınır. Kısa bir süre sonra da kızları Marcelle doğar. Fakat iki yıl sonra küçük Marcelle menenjit yüzünden yaşamını yitirir. Acısını kalbine gömen Edith, sokaklarda şarkı söylemeye devam eder. Bir gün, yine şarkı söylerken, Champs-Élysées’de yer alan bir kabarenin sahibi Louis Leplée onu keşfeder ve ona ”Minik Serçe (La Môme Moineau)” ismini takar, şöhret yavaş yavaş Edith’i bulur.

_İlk albümünü 1936 yılında çıkarır. Her şey yolunda giderken, bir gün çalıştığı kabarenin sahibi Leplée evinde ölü bulunur ve mafyaya karıştığı, bu yüzden öldürüldüğü haberi Edith’i korkutur. Ne yapacağını bilemezken, başka bir yerde iş bulur ve albümlerine, şarkılarına geri döner.

_Kendisine özel olarak Jean Cocteau tarafından yazılmış bir oyunda oynayan Edith, aynı zamanda Montmartre-sur-Seine isimli bir filmde de rol alır. Oyunculuğu da şarkıcılığı gibi etkili ve başarılı olan Edith, kendini geliştirmeye devam eder. Tiyatro içi turnelere gider ve Amerika’da konserler verir.

_1948 yılında New York’da turnede iken hayatının aşkını bulur. Dünya şampiyonu fransız boksör Marcel Cerdan ile büyük bir aşk yaşarlar. Birlikte Fransa’da bir ev alırlar. Fakat bir gün, Marcel evlerine dönmek ve Edith’ine kavuşabilmek için bindiği uçakta yaşamını yitirir.

_1952 yılında Fransız şarkıcı Jacques Pills ile dünya evine giren Edith, bu haberle yine gündeme oturur. 60’tan fazla dergide kendinden ve evliliğinden söz edilir.

_1963 yılında 47 yaşındayken karaciğer yetmezliğinden yaşama veda eden Edith, sevenlerini yasa boğar. Édith Piaf’ın öldüğü açıklandıktan kısa bir süre sonra, aynı gün içinde, çok sevgili dostu Jean Cocteau da hayata veda eder. Cocteau’nun Piaf’ın acısına dayanamadığı için kalp krizi geçirdiği söylenir.

_Edith Piaf’ın son röportajı şöyledir :
– Bir kadına öğüt verecek olsaydınız, bu ne olurdu?
– Sev.
– Bir genç kıza?
– Sev.
– Peki bir çocuğa?
– Sev.

Sevgiyle uyu güzel kadın… Seni unutmayacağız!