Bir sektör düşünün insanların cuma günleri iş çıkışı gidip deşarj olduğu, dertlendiğinde veya güzel bir haber paylaşmak istediğinde buluşma yerleri olarak seçtiği yerlere ev sahipliği yapsın. Eğlence sektörü olsun adı. Vergilerle sırtına yükler yükle, memlekette yas tutulacak her şeyde (ki böyle şeylerin sıklıkla olduğu atraksiyonlu ülkelerdeniz) kepenk indirmesini bekle ama aynı zamanda binlerce çalışanın eve ekmek götürmesini sağlasın, utanmadan turistler geldiğinde çat pat İngilizcenle de gece hayatını överken methiyeler düz… İkiyüzlü değil mi? O halde gelin eğlence sektörü ve pandemi dinamiklerine kısaca bir göz atalım.

Eğlence Sektörü ve Pandemi
Eğlence Sektörü ve Pandemi | Fotoğraf: Unsplash/@actionvance

Hepinizin malumu, her ülke gibi birinci dalga Covid-19 önlemlerine ve kısıtlamalarına hazırlıksız yakalandık. Krediler çekildi, evlere kapanıldı. Ekmek yapmak, ilgi alanlarına eğilmek güzel olsa da tükettiği her şey yurtdışından olan ülkemde hazıra dağ dayanmadı. Tam işyerlerine dönüldü, yeni müşteriler bulundu, küçük işletmeler satış yapmaya yeniden başladı ki ikinci dalga önlemler duyuruldu.

Bu iki dalga arasında dahi eğlence sektörü en geç faaliyete geri dönen (burada sadece barlar ve restoranlardan bahsediyorum, çünkü festivaller vb. yapılmadığı için müzik, etkinlik yönetimi gibi birçok iş alanında çalışan insanlar evde beklemeye devam etti) sektör oldu. Döndü ama içeri müşteri alamadılar, dans müziği açamadılar, saat 12’yi vurduğunda ilk onlar kontrole gidildi. Instagram’da güzel bir kampanya ile bu durumlara dikkat çekilmeye çalışıldı, hesaplar allandı. Otoritelerle eğlence sektörünün bir masaya oturup ortak yol bulmasıyla sonuçlanması dilendi, olmadı.

Bazı ülkeler bu süreçte dışarıda yeme içmeye teşvik etti, bazı alkol firmaları bazı pazarlarda işletmelere hibeler verdi, kitleler halinde şarap tadım ekipmanları alınıp Zoom üzerinden etkinlikler düzenlendi… Bin bir türlü yaratıcılıkla bu açık kapatılmaya çalışıldı. Tüm bunların belimizi doğrultmasına bu sefer de burada alkol satışına ilişkin yönetmeliklerin izin vermemesi engel oldu. Oradan da paçayı kurtaramadı eğlence sektörü bu topraklarda.

Şimdi kısıtlamalar karantina kadar ağır değil belki ama, karantinadan geç çıkmış, o süreçteki zararlarını dahi kapatamamış bir iş kolundan bahsediyoruz bu akıldan çıkmamalı. Bu sektöre destek olmazsak, bütün konser yerleri “Orası da çok kalitesiz ya, ergenken giderdim.” dediğimiz yerlere dönüşecek. Salgın bittiğinde bir arkadaşınız “Saçma sapan ve sağlıksız şuruplar kullanmadan güzel kokteyller yapan yer yok mu?” diye sorduğunda öneride bulunacak bir mekan bile bulamayacağız, “Yok mu şöyle güzel bir festival 2-3 gün dur durak bilmeden sevdiğimiz djleri ard arda dinleyelim?” sorusu havada kalacak…

Eğlence Sektörü ve Pandemi
Eğlence Sektörü ve Pandemi | Fotoğraf: Unsplash/@jonnyclow

Kimseye kurallara uymayıp saat 10:00’dan sonra mekanlara zorluk çıkartalım ve onların kurallara uymasına engel olalım demiyorum ama herkesin yapabileceği bir şeyler vardır. Burada sayacaklarım dışında neler var fikir alışverişi yapmaya davet ediyorum.

Kış geldi, sıcak şarap sezonu başlıyor. Mahalle barınıza bir sorun bakalım açık oldukları saatlerde 3 – 4 kadeh alsanız sürahinize doldururlar mı? Fena mı evde ben yaptım diye hava atarsınız belki. Yılbaşı yaklaşıyor, cam şişelerde kokteyller var evde sadece buzlu bardağa boşaltmanız yeterli, kokteyl sever bir arkadaşa daha güzel bir hediye düşünebiliyor musunuz? Birçok müzisyen markalarla işbirliği yapıp koleksiyon çıkarıyor, evet konserlerine gidemiyoruz ama işbirliklerini desteklersek de bir yerinden tutmuş olmaz mıyız? Oluruz tabii, ve eminim aklıma gelmeyen birçok yolu vardır. Etsiz pazartesiler için favori meyhanemizden paket meze söylemek de bunlardan biri. Süreci güzel yönetme kavramımıza, eğlence sektörünü de dahil ettiğimiz ve birçok kişinin evini geçindirdiği, güzel anlarımıza şahit olan bu sektörü de dahil etmemiz dileğiyle…

Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@oscarkeys

İlginizi çekebilir: Gamze Türker’den Sosyal Mesafeli Festival Deneyimi