Enola Holmes, Nancy Springer’in aynı adlı kitap serisine dayanan film 23 Eylül tarihinde Netflix platformunda yayına girdi. Yaklaşık 1 aydır merak içinde beklediğim için yayına girer girmez izlemeye koyuldum. Stranger Things adlı diziden tanıdığımız Millie Boby Brown, Enola karakterine hayat vererek filmde Sherlock Holmes’ın küçük kız kardeşi canlandırıyor ve film daha çok bu küçük kızın maceralarına odaklanıyor. Macera ve dedektif hikayeleri ile aranız iyiyse bu filme bir şans verin derim.  

Sherlock, Enola ve Mycroft
Sherlock, Enola ve Mycroft | Fotoğraf: www.hwp.com

Enola Holmes, küçük yaşta babasını kaybediyor ve abileri ortadan kayboluyor. Sadece yanında annesi var. Enola ismini de annesi ısrarla koymak istiyor. Elona isminin tersten okuduğumuzda karşımıza “alone” kelimesi çıkıyor ve bu kelimenin karşılığı da  yalnız demek. Annesi bu ismi koyarken “Tek başına iyi olacaksın” diyor.

Enola’nın annesi oldukça farklı. Kızını yetiştirme tarzı diğer annelere benzemiyor. Nakış ya da ipe deniz kabuğu sıralamaktansa daha çok okuma, bilim ve spor alanlarında yetiştiyor. Spor alanında hem zihinsel hem de bedensel egzersizlere yer veriyor. Annesi de aşırı derecede kelime oyunu seviyor. Film boyunca annesinin sevdiği kelime oyunu sayesinde ortaya çıkan hemen hemen her durumda kelimelere ve bu kelimelerin yarattığı şifreli mesajlara tanık oluyoruz.

Enola ve Annesi
Enola ve Annesi | Fotoğraf: www.cnn.com

Enola 16.yaş gününün olduğu sabah annesin ortadan kaybolduğuyla yüzleşiyor. Ve yıllardır görmediği iki tane erkek kardeşiyle karşı karşıya geliyor. Erkek kardeşleri Sherlock ve Mycroft. Sherlock ünlü bir dedektif, alim, kimyager, kılıç ustası ya da sopa dövüşçüsü. Enola’ya göre her sorunu çözen biri. Mycroft ise daha çok suratsız ve tuhaf bir karakter. Erkek kardeşlerinin annesini bulmaya yönelik herhangi bir hayır göremeyince Enola’da kendince yaptığı plana dahil olunca oyun başlamış oluyor. Hikaye asıl olarak annesini arama mecarası üzerine kurgulanmış gibi olsa da daha sonra kayıp lord‘u bulmaya çalışmasıyla değişik bir hal alıyor. Film henüz yayına girdiği için filmde hız kesmeyen Enola’nın başına gelen maceralar hakkında izlemeyenleri düşünerek daha fazla detay vermek istemiyorum.  

Filmi izlerken genç bir kızın kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışmasına, güçlü duruşuna hayran kaldım. İşin garibi de filmde özellikle şunu düşündüm; ilerde kızım olsa ona dövüş sporu öğretmeliyim diye içimden geçmedi değil. Genç bir kızın kendini koruyabilmesi için bazen dövüş sporu gerekli oluyormuş, onu daha net anlamış oldum. Özellikle kızların her alanda güçlü olmasına bayıldığım için filmdeki bu detaylar beni oldukça etkiledi.

Elona Holmes
Elona Holmes | Fotoğraf: newsmonkey.com

Ayrıca filmdeki görsellik de büyüleyiciydi. O dönemin Londrası, sokaklar, insanların dönem kıyafetleri ve motorlu araba. Her bir detayın ekrana güzel yansıdığını düşünüyorum. Filmde en ama en çok sevdiğim detay ise Enola’nın sanki izleyen herkesi film içine çekiyor gibi bizlerle konuşması. Ben filmi izlerken bir anda Enola ile göz göze gelip bana bir şeyler söyleyip tekrar filme dönmesi olayını çok samimi ve sıcak buldum.

Yeni film arayanlar içn hazır haftasonuda yaklaşırken güzel bir öneri olabilir.  Sizler için fragmanı bırakıyorum. Eğer ilginizi çektiyse sinema gecenize Enola Holmes eşlik edebilir.  İyi seyirler!

youtube play youtube play

Kapak Fotoğrafı: dailymotion.com

İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Netflix Film Önerileri