1980 yılında Vogue’un sanat direktörü Terry Jones tarafından bir moda, müzik, sanat ve kültür dergisi olarak kuruldu. Kurulduğu ilk günden beri İngiliz zekasını ustaca simgeliyor. İronik dili ve ezberleri bozan fotoğraf kareleriyle büyülemeye devam ediyor. Hangi dergi mi bu?
Bu dergi, i-D.

i-D 1980

2010 yılına kadar bünyesinde Dylan Jones, Caryn Franklin, Alix Sharkey, John Godfrey, Matthew Collin, Avril Mair, Glenn Waldron ve Ben Reardon gibi özgeçmişleriyle büyüleyen, özgünlükleriyle ve kreatiflikleriyle dikkatleri üzerine çeken isimleri bulundurması da es geçilemeyecek faktörlerden biri, pek tabii.

i-D

Ağustos 2010’da derginin yayın yönetmenliğini üstlenen Holly Shackleton, derginin başına geçtiğinde Women’s Wear Daily’e şöyle bir açıklama yapmış: “i-D’nin konumunu geliştireceğim için çok heyecanlıyım.” Siz de takdir edersiniz ki,  derginin son aylardaki gidişatına baktığımızda, konumunun hayli geliştiği  ve ön planda olduğu aşikar. Ayrıca Shackleton’un doğru bir isim olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim! Altı yıl önce i-D’te çalışmaya başladığını düşünürsek, derginin içeriğine ve çizgisine ne kadar hakim olduğunu kolaylıkla tahmin edebilirsiniz sanırım.

Wikipedia’da, Amerika’daki V Magazine’e ve Fransa’nın ünlü moda dergilerinden Numero’ya benzetilse de; i-D benim için bu mecraların deyimi yerindeyse dişli bir rakibi ve çıkalı yıllar olmasına karşın alternatif moda dergiciliği çizgisiyle, basın dünyasında, her daim “taze kan” olarak konumlanmayı başarıyor .

i-D’yle nasıl tanıştığıma gelirsek…

Evvel zaman içinde, D&R’da amaçsızca dolanırken ve henüz bilinçli bir okur mertebesine erişememişken; kapak font’larına boğulmamış olan i-D’nin içindeki geniş bir hayal dünyasının mahsulü olan fotoğraflara ve onlara hayranlık duyarmışçasına eşlik eden makalelere hayran kalmıştım. Dergilere aşık olan biri olduğum için, o zamanlar henüz moda algım oluşmadıysa da, i-D’ye hızlıca göz atmak bile vizyonumu genişletmek için müthiş bir adım olmuştu. Ve hala da, i-D’nin sayfaları arasında kaybolmak, vizyonumu geliştirmeye yardımcı olmayı sürdürüyor.

i-D Youthful
i-D Youthful

#justthekids

Ekseriya, tek bir kapakla karşımıza çıkmayan  i-D, son zamanlarda işi biraz abartıp Pre-Fall sayısında 12 kapaklı; Fall sayısında ise 16 kapaklı olmasıyla prestijli bir yayın olduğunu bir kez daha gösterdi. Her sayısı farklı bir temaya adanan dergi, Pre-Fall sayısındaki “Youthful” (“Gençlik”) temasını, yıldız isimlerle ve ses getiren prodüksiyonlarla taçlandırmıştı.

i-d3

Cara Delevigne Beavers kasketi, Charlotte Free bir dilim pizza ve Kelly Mittendorf da biroyuncakla Terry Richardson objektifinde; Li Jia, Guo Yupei ve Chen Yunxia ise Chen Man objektifinde görücüye çıkmıştı. Bunların yanı sıra; Solve Sundsbo tarafından çekilmiş olan iki güzel model Herieth Paul ve Kel Markey, Alasdair McLellan’ın objektifinden rap’çi Ben Drew, fotoğrafçılık anlayışına taptığım Patrick Demarchelier’den Meghan Collison, Vogue’un da vazgeçilmez isimlerinden biri olan David Sims ayrıcalığıyla Janice Alida, Matthew Stone gözünden tanıklık ettiğimiz başarılı müzisyen Twigs, Japon fotoğrafçı Takay’dan Shota Matsuda; bu sayının dinamizmini ve hareketli duruşunu yarattığı için doğru isimler.

i-D

Gelelim Fall Sayısına… 

I-D NEW ISSUE

#rolemodeissue

“Graceful” (“Zarafet”) başlıklı olan bu sayıda, dikkatimi çeken 5 kapak var. Emma Summerton tarafından fotoğraflanmış olan Aymeline Valade, Jourdan Dunn, Candice Huffine ve Iselin Steiro’ya 60’ların saç stilleriyle ve sezonun hitlerini yansıtan look’larla tanıklı ediyoruz.  Ayrıca son zamanların parlayan modellerinden Kolfinna Kristófersdóttir’ in gözdağı verircesine bir ifade takındığı bir diğer kapakta da; eksantrik işleriyle bilinen fotoğrafçı Boo George’un objektifinde, diğer 4 kapaktan farklı olan bir zarafet yorumuyla karşılaşmak beni mutlu etti.  Styling’i Caroline Newell imzası taşıyan bu kapakta Kolfinna, Margaret Howell ceketiyle nefis görünüyor.

Son söz…

i-D’nin, tüm bu prodüksiyonlara imza atmayı çıkış noktası olarak belirleyerek ve her sayıda bizleri şaşırtmayı başararak; çok ağır bir sorumluluğun altına girdiği su götürmez bir gerçek. Ancak bu sorumluluğun altından kalkacaklarına ve bizi büyüleyeceklerine eminim. Şans ve kreatiflik, onlarla olsun!