Fatih-Harbiye, Peyami Safa’nın 1931 yılında yayımlanan ve Tanzimat Dönemi sonrası Batılılaşma hareketlerini incelediği kitabı. Şark (Doğu) ve Batı konuları üzerinde bir çok eser veren Peyami Safa, bu eseriyle okuyucusuna hem iki tarafın yaşam tarzını aktarabilmiş hem de karakterlerin psikolojik durumlarını göz önüne sermiş. 

Peyami Safa, neredeyse tüm kitaplarında çocukluğunda yaşadığı hayatın sıkıntılarını ve çevresinde gördüğü hastalıkların etkisini işler. Yazar, bunların yanı sıra romanlarındaki kadınların ruh hallerinin sentezlerini de en ince ayrıntısına kadar okuyucuya aktarmayı başarır. Her romanında farklı anlatım tekniklerini deneyen Peyami Safa’nın değişmeyen tekniği ise karakterlerinin psikolojik tahlillerini yapmasıdır. Fatih-Harbiye’de ise bunun bir örneği olarak Neriman karakterini görüyoruz. 

Fatih-Harbiye’nin Konusu

Baş karakterlerimizden biri olan Neriman, babası Faiz Bey ve evdeki yardımcıları Gülter ile birlikte maddi sıkıntılar içinde yaşayan biridir. Aynı zamanda geleneksel bir yaşam süren Neriman, Darülelhan’da Macit ile tanıştıktan sonra Batı’ya ilgi duymaya başlar. Neriman, değişen tavırlarıyla birlikte 6 yıldır birlikte olduğu Şinasi’ye karşı da aynı değildir. 6 yıldır her an birlikte olduğu Neriman’ın bu kadar değiştiğini görmek Şinasi’yi içten içe çok üzer. Neriman’a karşı pasif müdafaa ile kazanmak isteyen Şinasi, bu konuyu gündeme getirmeyerek bekler. Bu suskunluğun altında kalan Neriman ne yapacağını bilemez ve bu durum onu daha da çıkmaza sokar. Çünkü aslında Neriman için Şinasi, Şark’ın ve gelenekselliğin; Macit ise Batı’nın, yeniliğin ve modernliğin temsilidir. 

Açıkçası romana başlarken bu kadar etkileneceğimi beklememiştim. Ancak karakterlerin psikolojik tahlilleri, durumları ve diyalogları o kadar ince işlenerek aktarılmış ki kendimi bir an da romanın içinde buldum. Genellikle giriş, gelişme, sonuç şeklinde ilerleyen romanların aksine Fatih-Harbiye’nin ‘gelişme’ bölümü ile giriş yapması da okuyucuyu romanın içine sürüklemesine katkı sağlamış. Özellikle Neriman’ın kendi içinde yaptığı tahliller ve ne yapacağını bilememe durumu romanın beni çeken bölümü oldu. 

Özetlemek gerekirse Tanzimat Dönemi sonrası Batılılaşma hareketleri, Neriman ve çevresindeki karakterler ile okuyuculara çok güzel aktarılmış. Bu döneme ve karakter analizlerine ilgi duyuyorsanız kesinlikle okumanız gereken bir roman Fatih-Harbiye. Şimdiden iyi okumalar!

Kapak Fotoğrafı: Instagram/@ravenclaw1okur

İlginizi çekebilir: Melissa Özkan’dan Son Ada