20. yüzyılda, Avrupa’nın göbeğinde insanlığın görebileceği en büyük acıları yaşamış Bosna-Hersek, ülkenin acı tarihini ve insanını daha iyi anlamanıza yardımcı olacak, sizi biraz ağlatacak, dehşet ve adaletsizliğe tamamen sırtını dönen dünyaya karşı öfkelenmenize sebep olacak bir galeri barındırıyor mutlaka ziyaret etmeniz gereken: Gallery 11/07/95.

Gallery 11/05/95 Srebrenica
Gallery 11/07/95 | Fotoğraf: Gallery 11/07/95

Bir şehrin ruhunu ve insanını anlamanın en iyi yollarından biri müze ziyaretleri. Peki ya her ülkenin geçmişinde korkunç felaketler ve acılar yattığını düşünürsek, sizce bunları da yakından görmemiz gerekmiyor mu? İnsanlık tarihinin yaşamış olduğu yürek burkan anları, hüzünleri kapsaması sebebiyle dilimizde “hüzün turizmi” olarak bilinen “dark turizm” tam olarak bu amaca hizmet veriyor: Trajediyi yakından hissetmek. Toplama kampları, mezarlıklar ve zindanlar hepsi dark turizm olarak adlandırılan turizm çeşidinin parçaları. Çernobil’den Hiroşima’ya, Sinop Cezaevi’nden Auschwitz Toplama Kampı’na… 

Yaklaşık 20 yıl öncesi gibi yakın bir geçmişte, insanlığın görebileceği en büyük acıları görmüş Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna, 20 yıl öncesini günümüze kadar taşıyan sokakları ve binaları ile bana kalırsa bir şehir olarak başlı başına bir dark turizm merkezi. Saraybosna’ya yapacak olduğunuz ziyarette ülkenin tarihinde yatan dehşeti hissetmemeniz elde değil; fakat ülkeyi daha yakından tanımak ve anlamak için ziyaret edebileceğiniz birkaç müze bulunuyor: Savaş Çocukları Müzesi, İnsanlığa Karşı Suçlar ve Soykırım Müzesi ve Gallery 11/07/95. 

Gallery 11/05/95 Srebrenica
Gallery 11/07/95 | Fotoğraf: Yaprak Civan

Bosna Hersek’in “ilk anma müzesi” olan Gallery 11/07/95, Saraybosna’nın merkezinde 300 metrekarelik alana yayılıyor. Kolektif hafızanın bir parçası olmayı hedefleyerek Bosnalı fotoğraf sanatçısı Tarık Samarah öncülüğünde, TİKA desteği ile 2012 senesinde açılan Gallery 11/07/95, fotoğraflar, belgeler ve trajik videolar ile bizlere 95 senesinde olanı biteni hissettirmeyi çok iyi başarıyor.

Gallery 11/07/95’ten bahsetmeden önce 90’lı yıllarda Bosna topraklarında yaşananları hatırlamakta fayda var. (Tarihsel bilgileri sıkıcı bulanlar hemen galeri başlığına geçiş yapabilirler.)

Srebrenica Katliamı

Gallery 11/07/95 | Fotoğraf: Yaprak Civan

Günümüzde Bosna Hersek’in Sırp Cumhuriyeti bölgesinde yer alan, küçük kasaba Srebrenica’da yaşananlar, 2. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’nın göbeğinde yaşanan ilk soykırım olarak biliniyor. Auschwitz Toplama Kampı’nın ardından 50 yıl geçmiş, tüm dünya “bir daha asla” sözü vermişken, 1995 senesinde tüm uluslararası örgütlerin gözü önünde, hiç kimsenin umru dahi olmadan binlerce Bosnalı Müslüman’ın yalnızca farklı dine sahip oldukları için günlerce süren bir sivil katliam Srebrenica

Srebrenica, Yugoslavya’nın çöküşünden sonra UN’nin “güvenli bölge” olarak ilan ettiği 6 yerden biri. Bu dönemde 50.000 kişinin yaşadığı Srebrenica’da Bosnalı Müslümanların ellerindeki tüm silahlar “koruma gerekçesi” ile UN tarafından toplanıyor. 1995 senesinde ise Sırp Cumhuriyet Ordusu, bu “güvenli bölge”ye saldırı düzenliyor, bombalıyor ve 11 Temmuz 1995 senesinde Srebrenica katlediliyor. 25.000’den fazla kişi şehri terk ederek UN taburu çevresinde “korunmayı umarak” toplanıyor. Peki ne mi oluyor? UN bünyesinde görev alan Hollandalı askerler gelen emir ile kenti boşaltıp, ellerindeki 25.000 Bosnalı Müslüman’ı Sırplara teslim ediyor. Böylece halkın hayatta kalma umutları suya düşüyor. 

Ratko Mladiç komutasında “Nihayet bu topraklarda Türklerden intikam alma zamanı gelmişti” diyerek başlatılan Krivaya 95 Harekatı ile Bosna genelinde gerçekleşen “etnik temizlik” ile Prijedor, Foça, Zvornik, Vişegrad gibi pek çok bölgede neredeyse hiç Boşnak bırakılmıyor. İnsanlar ya farklı bölgelere göçmek zorunda kalıyor ya da kaçmayı başaramayıp katlediliyor. Bir de Lana Bastašić’in Tavşanı Yakala romanında bahsetmiş olduğu gibi isimlerini değiştirip Ortodoks hayat sürdürerek, ismini maske gibi kullanan Lejla/Leja/Lela’lar gizleniyor bir yerlerde.

Minik bir not: Bosna’da yaşayan herkese Boşnak demiyoruz. Boşnaklar Bosnalı Müslümanlar. Türklerden intikam almak ise Osmanlı’nın uyguladığı vergiler sebebiyle halkın büyük bir kısmının Müslümanlığa devşirilmesinden geliyor.

Gallery 11/07/95 | Fotoğraf: Yaprak Civan

Tüm bunlar Bosna topraklarında gerçekleşirken tüm dünya ne mi yapıyor? UN, Amerika ve Avrupa’nın kalanı, Bosna topraklarında yaşanan bu katliamı “bir iç savaş” olarak görüp taraf tutmayacaklarını dile getirerek her şeye göz yumuyor. Srebrenica ve Potoçari katliamlarından bir buçuk ay sonra NATO Sırbistan’a karşı bombalama kampanyası başlatıyor ve yine hiçbir şekilde müdahale edilmiyor. 21 günün sonunda olan 100 binden fazla insanın hayatına oluyor. 

Bosna Savaşı dünya tarihinde “seçim yapmamayı seçmenin” başlı başına bir seçim olduğunu gösteren örneklerden. Dünyanın çoğunluğu Bosna’ya “karışmama” kararı vererek binlerce kişinin katledilmesine göz yumuyor. Srebrenica’da yaşanan bu utanç, en sonunda 2017 senesinde Hollanda Mahkemesi tarafından bir sonuca bağlanıyor. Katliamın %30’undan Hollanda Hükümeti suçlu bulunuyor ve UN bünyesinde hizmet veren askerlerin yasa dışı hareket ettiği bildiriliyor. (Srebrenica, Avrupa’daki hukuksal olarak belgelenmiş ilk soykırım.) 

Gallery 11/07/95

Gallery 11/05/95 Srebrenica
Gallery 11/07/95 | Fotoğraf: Yaprak Civan

Yazımın bazıları için sıkıcı sayılabilecek Bosna-Hersek tarihi kısmından sonra gelelim Gallery 11/07/95’e. 2016 ve 2017 senesinde Avrupa’da “Yılın Müzesi Ödülü” finalisti seçilen Gallery 11/07/95, yaklaşık yedi yıl süren belgesel bir çalışmanın ürünü. 2005’te Tarık Samarah’nın foto-kitabını yayınlamasıyla galeri fikri türüyor ve kitaba gelen olumlu tepkiler üzerine yayınlanan fotoğraflardan kalıcı bir sergi oluşuyor. 

Gallery 11/07/95, 8000’den fazla Bosnalı Müslüman’ın 11 günlük sistematik katliam sonrası hayatlarını kaybettiği 11 Temmuz 1995’te Srebrenica’da yaşananları sunuyor ziyaretçilere. Fotoğrafların yanı sıra trajik videoların ve röportajların bulunduğu galeride, Hollandalı askerlerin saldırgan duvar yazıları, kurbanların isim listesi de yer alıyor. Gallery 11/07/95’i farklı dil seçeneklerinden oluşan ve fotoğrafların altında yatan hikayeleri anlatan sesli rehber eşliğinde gezmenizi öneririm.  

Gallery 11/07/95 | Fotoğraf: Yaprak Civan

Farklı sosyal kesimlerden 640 insanın portresi ve hikayeleri ile açılan Gallery 11/07/95, Srebrenica katliamından kurtulan “Hakikat ve adalet için” kampanya yürüten Bosnalı Hasan Nuhonoviç’in hikayesini de barındırıyor. Hasan Nuhonoviç’in tüm yakınları Potoçari’deki UN korumasına sığındıktan sonra Hollandalı askerler tarafından Sırp ordusuna teslim edilip öldürülenler arasında. Yaşananlardan Dutchbat’ı sorumlu tutan ve uzun yıllar Hollanda ile mücadele eden Hasan Nuhonoviç’i en çok yaralayan ise annesinin yanmış cesedinin Bosna’nın çöplerinin altından aylar sonra bulunarak çıkarılması. 

Galerinin ikinci bölümü, ziyaretçilere mülteci kampındaki insanların yaşamlarına dair izler, toplu mezar törenleri ve Potoçari Pil Fabrikası’nda Hollandalı askerlerin kaldıkları odalarda yer alan ırkçı yaklaşımlı duvar yazıları sunuyor. Tarık Samarah, Potoçari’deki toplu mezarlarda insanları gömmede kullanılan 2400 küreği fotoğraflıyor. Sanatçıya göre her insanın en acı günü, yakının tabutuna toprağın düştüğü ilk an. Potoçari’de katıldığı toplu mezarda tabutların üzerine atılan toprak ise sanatçının hayatında dinlemiş olduğu en üzücü senfoni. 

Gallery 11/05/95 Srebrenica
Gallery 11/07/95 | Fotoğraf: Yaprak Civan

Bana kalırsa, Gallery 11/07/95’te yer alan en anlamlı fotoğraf, Anne Frank Müzesi önünde yer alan Srebrenica annesi. 2004 senesinde Tarık Samarah, bir Srebrenica annesini Anne Frank ve kız kardeşini gösteren fotoğrafa bakarken fotoğraflıyor. Lahey’de babaları tarafından çekilen fotoğraflarda kızların sırtı dönük ve Srebrenica annesinin odak noktası görülmüyor. Avrupa’da gerçekleşen iki katliamın sembolü halindeki fotoğraf, hem Yahudi katliamını hem de Boşnaklara yapılan katliama dünyanın nasıl sırt döndüğünü yansıtıyor adeta. 

Gallery 11/07/95 yalnızca Srebrenica katliamının kendisini değil, aynı zamanda olayın nasıl gerçekleştiğinin politik yönünü düşünmeye iten bir yaklaşım sunuyor; dehşet ve adaletsizliğe karşı yaşananlara tanık olmamızı istiyor. Masum insanların acı çekerek öldürülmelerine karşı tüm dünyanın kayıtsızlığını gözler önüne sermeyi amaçlayan Gallery 11/07/95, dünyadaki her türlü şiddete karşı güçlü ve kararlı bir ses oluyor; çünkü Srebrenica yalnızca Bosna-Hersek savaşının değil, aynı zamanda tüm masumların çektiği acının simgesi. 

Gallery 11/07/95’i ziyaret etmek yalnızca Balkanları ve Bosna Hersek’i daha iyi anlamanıza yardımcı olmayacak, sizleri biraz ağlayacak ve dünyaya karşı öfkelenmenize sebep olacak.

Minik bir not: Gallery 11/07/95’te sergilenen fotoğrafların bir kısmı kartpostal seti olarak galeride satışta. Dilerseniz ziyaretiniz sonrasında satın alabilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Gallery 11/07/95


Gallery 11/07/95 ziyaret bilgileri için web sitelerini ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Yaprak Civan’dan Tavşanı Yakala: Gerçek Olmayan Gerçek Bir Hikâye