Yeni malzemeler, yeni teknikler, yeni servisler ve en önemlisi de yeni bakış açıları! Gastronomi dünyasında artık “iyi yemek”in tek başına en iyiler arasına girmeye yetmediği konusunda hemfikiriz. Sektör, deneyimsel yeme trendinin izinde yenilikleri kovalarken prestijli ödüllerin sahiplerine birlikte göz atıyoruz.

Dünyanın en prestijli yemek ödüllerinden biri olan “Dünyanın En İyi 50 Restoranı”nın 2023 kazananı duyuruldu. En iyi restoran olarak seçilen, Peru’nun başkenti Lima’daki Central, reçetelerinde Güney Amerika’nın yerel malzemelerini kullanmasıyla öne çıkıyor. Seçim her yıl olduğu gibi bir uzmanlar paneli tarafından yapıldı. Panelde yer alan uzmanlar için aranan şartlar ise ekonomik çıkarları olan hiçbir restoran için oy kullanmamaları ve oy verdikleri restoranda geçtiğimiz 19 ay içerisinde yemek yemiş olmalarıydı. Bu yılın listesini özel kılan detaylar arasında; ilk kez Güney Amerika’dan bir restoran listenin ilk sırasında yer alması ve ilk defa Orta Doğu’dan restoranların da ilk 50 sıralamasında olmasıydı.

Daha önceki yıllarda kazanmış bir restoranın tekrar kazanması mümkün olmayan sistemde, birden çok kez ödüle layık gösterilen restoranlar “En İyinin En İyisi” listesine alındı. Bu yıl 21. yılını kutlayan seremonide açıklanan diğer önemli ödüllerse şu şekildeydi: Resy One To Watch Ödülü 2023 (Tatiana, New York), Dünyanın En İyi Kadın Şefi (Elena Reygadas), 2023 İkon Ödülü (Andoni Luis Aduriz) ve Dünyanın En İyi Pasta Şefi Ödülü (Pia Salazar).

Bir diğer prestijli gastronomi ödülü olan Basque Culinary World Prize da bu yıl bizi yakından ilgilendiren ödüller arasında yer aldı. 2023’ün kazananı Şef Ebru Baybara Demir oldu. Şefin, ödülün kazanmasındaki nedeni olarak; Türkiye-Suriye sınırındaki Mardin’de sosyal entegrasyon, biyolojik çeşitlilik ve sosyal kalkınmayı kolaylaştırmak için onlarca yıldır yaptığı çalışmalara vurgu yapıldı.

Biyoçeşitliliği teşvik etmek ve israfı azaltmak için gıda sisteminin her kademesinde sorumlu ve yenileyici uygulamaları teşvik eden Baybara Demir, yerel tahıl türlerinin savunucusu ve bölgesel ürünleri pazarlamak için çalışıyor. Gastronomik yeteneğini sosyal değişimde etki yaratmak için kullanan şef ayrıca Mardin şehrinde, mutfak sanatlarını turizm ile birleştirerek Mardinli kadınları tarihi evlerinde kendi mutfaklarını kurmaya davet ederek iş kolları yaratıyor. UNHCR projesiyle ise Harran Gastronomi Okulu aracılığıyla kadınları güçlendirmek ve Suriyeli mültecileri Türk toplumuna entegre etmek için çalışıyor ve istihdam fırsatları sağlıyor.

Demir ayrıca 6 Şubat depreminin ardından Gönül Mutfağı projesi aracılığıyla binlerce kişiye sıcak yemek ulaştırılması sağlayan önemli isimlerden. Ödülü hakkındaki açıklamasıysa şu şekilde: “Gastronomi dünyasının Nobel’i sayılan Basque Culinary World Prize’a beni layık gören jüriye teşekkürlerimi iletiyorum. Bu ödül, gıdanın ve yemek pişirmenin insanların yaşamları ve toplumlar üzerindeki önemli etkisini vurguluyor. Bunu ilk kez 25 yıl önce, bir grup kadının bana inanarak yola çıktığı Mardin’de öğrendim. O günden bu yana yolculuğum, topraktan tabağa ve yeniden toprağa uzanan gıdanın yaşam döngüsünde insana, çevreye ve topluma fayda sağlayan girişimlere adandı.

Kapak Fotoğrafı: armanayse.com

İlginizi çekebilir: Gastro Magger’dan Michelin Yıldızı