Bu yazıyı yazdığım için mutluyum çünkü birazdan bahsedeceğim bu harika yerin insanlar tarafından pek bilinmiyor. Bu nedenle de dört bir yanı hala yemyeşil.Etrafında sık ağaçlarla varlığını sürüyor ve doğa ile bir bütün hale gelmeye devam etmesinden dolayı ortaya halen harika kareler, manzaralar çıkıyor. Bunu özellikle belirtmemin en büyük nedeni; gezdiğim, gördüğüm onca harika göller, kanyonlar, ormanlar, yaylalar ve antik kentlerden sonra buraları insanlar olarak bozuyor olmamız. Ne zaman bir yer popüler olsa o güzelim yerler insanların ahribatına uğruyor. Gelidonya Feneri günümüzde insanlar tarafından pek bilinmediği için doğa ile çok güzel bir uyum ortaya çıkıyor ve doğası halen bozulmadı. Sözü fazla uzatmadan burayı size kısaca anlatayım.

gelidonya2
Gelidonya Feneri | Fotoğraf: Tunahan Çekili 

Gelidonya Feneri 

Ulaşım 

gelidonya1
Gelidonya Feneri Tabelası  | Fotoğraf: Ahmet Yıldırım 

Gezdiğim ve gördüğüm onca yerden sonra ulaşılması en meşakatli yer Gelidonya Feneri olabilir. Antalya’nın Kumluca ilçesinde Adrasan, Mavikent ve Karaöz yerleri içerisinde yer alan harika fener, Antalya merkeze 79 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Buraya ulaşmanın  zor tarafı ise herhangi  bir ulaşımın olmaması. Bu yüzden de biz Antalya merkezden kiraladığımız araçla buraya gelebildik. Gelidonya Feneri’ne giden direkt bir yol yok. Tek çare ya araba ile gelmeniz ya da  internetten turlara göz atmanız ki ben turla gelen birçok insan gördüm. Özel aracınızla Adrasan merkezden 8 kilometre yol katettikten sonra Korsan Koyu yakınlarında aracınızı bırakmalısınız. Yalnız arabayla gelirken dikkatli olun çünkü yollar virajlı ve taşlık durumunda. Asıl mesele burada başlıyor. Yaklaşık 4 kilometrelik  bir yürüyüşten sonra 1 saat içinde sizi harika bir manzara bekliyor. Tabii her gidişin bir dönüşü de var. Bunu da hesap ederek toplam 2 saat  yürüyeceğiniz için yanınızda mutlaka su bulundurmalısınız çünkü fener etrafında herhangi bir iştetme yok. Eğer siz de benim gibi trekking seviyorsanız  yapacağınız yürüyüşlerde rotalarınıza  burayı da ekleyin derim.

Gelidonya Feneri Tarihçesi 

gelidonya
Gelidonya Feneri  | Fotoğraf: Ahmet Yıldırım 

Akdeniz’de denizcilere ışık tutan Gelidonya Feneri’nin tarihi cumhuriyet yıllarına uzanıyor. Diğer bir ismi ise Taşlıkburun. Yaklaşık 87 yıllık bir tarihe sahip olan fener, 1934 yılında Fransızlar tarafından inşa edilerek 1936 yılında hizmete açılmış. 227 metrelik yüksekliği ile Türkiye’nin en büyük feneri olan Gelidonya Feneri, aynı zamanda Antalya’nın en güney ucunda olma özelliği de taşıyor. Fenerin bulunduğu bölgeye araçla erişim sağlanamadığından elektrik ulaşamamış ve 2000’li yıllara kadar fener elle çalıştırıkmış. Günümüzdeyse elektrik ihtiyacını güneş panelleriyle sağlıyor. Fener, 2007 yılında Türkiye’nin en güzel manzarası seçilmiş. Bence de o harika gün batımıyla da en güzel manzara Gelidonya Feneri’nde diyebilirim. Tanık ettiğim en güzel manzaralar arasına eklendi burası. 🙂

Camping

gelidonya4
Gelidonya Feneri | Fotoğraf: Tunahan Çekili 

Türkiye’nin en güzel doğa yürüyüş rotaları arasında yer alması ve Likya Yolu üstünde olması nedeniyle birçok kampçı ve doğa yürüyüşü seveni burayı görmek için sabırsızlanıyor ve fener etrafında kamp atacak yerler arıyor. Her şeyden önce Gelidonya Feneri etrafında ücretsiz bir şekilde kamp atabilirsiniz. Lakin önceden dediğim gibi fener etrafında bir işletme yok ve stoğunuzu  önceden alıp yanınızda getirmelisiniz. Eğer burada kamp yapmayı düşünürseniz lütfen doğayı kirletmemeye dikkat edin ve yanınızda çöp poşeti getirin çünkü ben gittiğimde fenerin etrafı insanların bırakmış olduğu çöplerle doluydu. Fenere giden patika’da oturma alanları var. Buralarda da dinlenebilirsiniz. 

Furkan Camping

 “Ben Gelidonya Feneri’nde  kamp yapmak istemiyorum. Bir camping alanında kamp yapıp rahatıma bakmak aynı zamanda koyda da yüzmek istiyorum.” derseniz Gelidonya’ya giden yol üzerinde Furkan Camping’i önerebilirim. Manzara ve denizi harika olan güzel bir kamp yeri burası. Yüzme bilmiyorsanız Akdeniz’de yürüyerek 23-30 metre açılabileceğiniz en güzel yer. Denize inmek için patika yollar ne kadar zor olsa da gitmeye değer bir yer. Her sabah saat 9 civarında simitçi amca geliyor. Simitler taze ve güzel. İşletme sahibi ise nezaketli. Kadın ve Erkek olarak birer tane duş ve WC var. Yeteri kadar temiz değiller. Eksikleri olmasına rağmen tercih edilebilir diye düşünüyorum.

             Kapak Fotoğrafı: Tunahan Çekili 

İlginizi çekebilir: Tunahan Çekilli’den Efes