Haberler
theMagger News: Trendler


BİLİM

L’Oréal Türkiye ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu işbirliğiyle düzenlenen Bilim Kadınları İçin programı ile bilim alanında kadın araştırmacıları desteklemek ve yetenekli bilim kadınlarının tanınmalarını sağlamak hedefleniyor.
Dünyada 23’üncü, ülkemizde 19’uncu yılına giren Bilim Kadınları İçin programda “Yaşam ve Çevre Bilimleri” ve “Fiziki Bilimler” olmak üzere...
L’Oréal Türkiye ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu işbirliğiyle düzenlenen Bilim Kadınları İçin programı ile bilim alanında kadın araştırmacıları desteklemek ve yetenekli bilim kadınlarının tanınmalarını sağlamak hedefleniyor.
Dünyada 23’üncü, ülkemizde 19’uncu yılına giren Bilim Kadınları İçin programda “Yaşam ve Çevre Bilimleri” ve “Fiziki Bilimler” olmak üzere iki kategori bulunuyor ve Türkiye’den genç bilim kadınların katılabildiği program için son başvuru tarihi 20 Şubat. Başvurular bağımsız UNESCO jürisi tarafından değerlendirilecek ve jüri tarafından seçilecek dört bilim kadınına L’Oréal Türkiye tarafından 120 bin TL proje desteği ile projelerini hayata geçirmeleri için destek sağlanacak.


TASARIM

Mimarlik stüdyosu Rael San Fratello tarafından tasarlanan ve ABD – Meksika sınırına yerleştirilerek iki ülkedeki çocuklar tarafından kullanılabilen pembe tahterevalli enstalasyonu Design of the Year ödülünün sahibi oldu.
Trump yönetimi döneminde Haziran ayında 40 dakika süreyle sınıra yerleştirilen enstalasyon dönemin bölücü söylemleri ve sınır tartışmaları arasında birliğin bir...
Mimarlik stüdyosu Rael San Fratello tarafından tasarlanan ve ABD – Meksika sınırına yerleştirilerek iki ülkedeki çocuklar tarafından kullanılabilen pembe tahterevalli enstalasyonu Design of the Year ödülünün sahibi oldu.
Trump yönetimi döneminde Haziran ayında 40 dakika süreyle sınıra yerleştirilen enstalasyon dönemin bölücü söylemleri ve sınır tartışmaları arasında birliğin bir temsili olmayı umut ediyordu. Enstalasyonun kazandığı ödül Trump’ın ofisi terk edişinden tam bir gün önce açıklandı. Design Museum baş yöneticisi Tim Marlow projeye ilişkin olarak “bu proje insanoğlunun bizi ayırmaya çalışan güçlere karşı üstünlüğünün dokunaklı ve yaratıcı bir hatırlatıcısıdır” ifadelerini kullanıyor. Tahterevallinin yaratıcısı ise bu gerilla projesine ilişkin olarak “oyun bir direnç hareketi olabilir” notunu düştü.


FARKINDALIK

Reklam ajansı TBWA\Helsinki ve Fin gazetesi Helsingin Sanomat iş birliğinde gerçekleştirilen kampanya için tasarlanan font National Snow and Ice Data Center’ın (NSIDC) 1979 – 2019 dönemine ait verileri ve 2050 yılına uzanan tahminleri ışığında oluşturuldu.
İklim değişikliğinin etkilerine bağlı olarak hacim kaybeden font kullanılarak yazılan her başlık, yazı ya da yorumun kaderi...
Reklam ajansı TBWA\Helsinki ve Fin gazetesi Helsingin Sanomat iş birliğinde gerçekleştirilen kampanya için tasarlanan font National Snow and Ice Data Center’ın (NSIDC) 1979 – 2019 dönemine ait verileri ve 2050 yılına uzanan tahminleri ışığında oluşturuldu.
İklim değişikliğinin etkilerine bağlı olarak hacim kaybeden font kullanılarak yazılan her başlık, yazı ya da yorumun kaderi buzulların erimesine bağlı. Helsingin Sanomat Art Direktörü Tuomas Jääskeläinen, iklim değişikliği fontuna ilişkin olarak, “Görevimiz, karmaşık meseleleri anlaşılır kılmak; görmek, inanmak demek olduğundan, iklim krizi tartışmalarını somut ve hemen anlaşılır biçimde desteklemek istedik. Bu gibi gazetecilikteki yeni hikâye anlatıcılığı yöntemleri aynı zamanda veri gazeteciliğine dair güncel yatırımlarımızın da tamamlayıcısı. Fontu kendimize saklamak da istemedik, bu yüzden ücretsiz kullanıma açıyoruz ve başka yerlerde de kullanıldığını görmeyi umuyoruz” ifadelerini kullanıyor. Fonta ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.


PSİKOLOJİ

iScience dergisinde yayımlanan bir çalışmada katılımcıların kısa bir süreliğine “bir başkasının bedeninde uyanmış gibi” hissetmeleri sağlandı ve bu süre bile onların öz algılamalarını önemli ölçüde değiştirmeye yetti.
EvrimAğacı‘nın haberine göre çalışmada gerçekleştirilen beden değiştirme ilüzyonu, hem öz algılamaları hem de hafızayı etkiledi. İsveç’teki...
iScience dergisinde yayımlanan bir çalışmada katılımcıların kısa bir süreliğine “bir başkasının bedeninde uyanmış gibi” hissetmeleri sağlandı ve bu süre bile onların öz algılamalarını önemli ölçüde değiştirmeye yetti.
EvrimAğacı‘nın haberine göre çalışmada gerçekleştirilen beden değiştirme ilüzyonu, hem öz algılamaları hem de hafızayı etkiledi. İsveç’teki Karolinska Enstitüsü’nde doktora sonrası araştırmacısı olan ilk yazar Pawel Tacikowski çalışmaya ilgin olarak: “Eğer bu illüzyonu birazcık değiştirirsek, o inanışları daha az katı ve daha az negatif yapabilme potansiyelimiz var. İlerleyen zamanlarda bu modeli, muhtemelen daha iyi tedaviler geliştirmek için daha spesifik klinik uygulamalar için kullanabiliriz.” ifadelerini kullanıyor. Gerçekleştirilen çalışma üzerine daha detaylı bir okuma yapmak için buraya tıklayabilirsiniz.


FARKINDALIK

Sosyal girişim ISHKAR, Afghanistan, Yemen ve Pakistan gibi ülkelerdeki tasarımcılar ve üreticiler için bir parekende satış platformu sunuyor. Girişim böylece “savaş bölgeleri” olarak tanımlanan bölgelere ilişkin algıyı kırmayı planlıyor.
Girişimin kurucularından Flore de Taisne projeye ilişkin olarak “Afganistan gibi ülkelere ilişkin olarak yalnızca savaş ve bombalar yer almayan...
Sosyal girişim ISHKAR, Afghanistan, Yemen ve Pakistan gibi ülkelerdeki tasarımcılar ve üreticiler için bir parekende satış platformu sunuyor. Girişim böylece “savaş bölgeleri” olarak tanımlanan bölgelere ilişkin algıyı kırmayı planlıyor.
Girişimin kurucularından Flore de Taisne projeye ilişkin olarak “Afganistan gibi ülkelere ilişkin olarak yalnızca savaş ve bombalar yer almayan başlıklar okuyabilmeliyiz. Biz de buralardaki sanatçılar, zanaatkarlar ve fotoğrafçılar için çalışmalarını sunabilecekleri bir platform yaratmak istedik” ifadelerini kullanıyor. ISKHAR bunu Afgan seramikleri ya da Suriye yapımı tekstil ürünleri gibi çeşitli yerlere özgü en güzel ürünleri alıp onları dünyanın her yerinden müşterilere pazarlayarak gerçekleştiriyor. Bu da artık turizmden elde edilen gelirlerin elde edilemediği ülkelerdeki sanatçı ve zanaatkarların geçimlerini sağlamalarına katkıda bulunurken aynı zamanda ürünleri satın alan diğer ülkelerdeki kişilerin ilgili ülkeleri savaş ve geçim zorlukları dışında bir konu ile ilişkilendirmelerini sağlıyor.


MODA

Elle‘in haberine göre H&M, Endonezya kıyılarındaki plastik şişe atıklarını geri dönüştürülmüş polyestere çeviren bottle2fashion projesi için Danone AQUA ile güçlerini birleştirdi ve yaklaşık 3,5 milyon PET şişeyi toplayarak geri dönüşümünü sağlıyor.
Geri dönüştürülmüş polyester, organik pamuk ve geri dönüştürülmüş pamuk ile karıştırılarak üretilen çocuk...
Elle‘in haberine göre H&M, Endonezya kıyılarındaki plastik şişe atıklarını geri dönüştürülmüş polyestere çeviren bottle2fashion projesi için Danone AQUA ile güçlerini birleştirdi ve yaklaşık 3,5 milyon PET şişeyi toplayarak geri dönüşümünü sağlıyor.
Geri dönüştürülmüş polyester, organik pamuk ve geri dönüştürülmüş pamuk ile karıştırılarak üretilen çocuk giyim koleksiyonunda modaya uygun renk ve kalıplar kullanılarak gündelik parçalar yaratıldı. Bottle2fashion ile yapılan iş birliği, PET şişeleri toplayarak, ayırarak, temizleyerek, parçalara ayırarak ve ardından geri dönüştürülmüş polyester elyaf haline getirerek, Endonezya Hükümeti’nin deniz kirliliğine karşı girişimini destekliyor ve aynı zamanda ülkede iş gücü de yaratıyor.


BAKIM & GÜZELLİK

Cinsiyet bariyerleri gözetmeyen giyim markaları ve koleksiyonlarına artık makyaj malzemeleri de katılıyor. Geçtiğimiz yıl bunu önemi adımlarından birini Chanel “Boy de Chanel” koleksiyonu ile atmıştı. Chanel’i bu kez de MAC izliyor.
70’lerin glam rock stillerinden özellikle de David Bowie, Prince ve Mick Jagger gibi isimlerin sahne makyajlarından ilham alan koleksiyon Reed tarafından...
Cinsiyet bariyerleri gözetmeyen giyim markaları ve koleksiyonlarına artık makyaj malzemeleri de katılıyor. Geçtiğimiz yıl bunu önemi adımlarından birini Chanel “Boy de Chanel” koleksiyonu ile atmıştı. Chanel’i bu kez de MAC izliyor.
70’lerin glam rock stillerinden özellikle de David Bowie, Prince ve Mick Jagger gibi isimlerin sahne makyajlarından ilham alan koleksiyon Reed tarafından “Romanticism Gone Nonbinary” (Romantizm kendini belirli bir cinsiyet içerisinde sınıflandırmayan bir hale geldi) biçiminde tanımlanıyor. Pastellerden metaliklere dokuz farklı renk seçeneğine sahip bir far paleti, altın rengi bir göz kalemi, üç ruj, allıklar ve dahası ile gelen koleksiyon herkese uygun olarak tasarlanmış. Erkeklerin yıllardır makyaj yaptıkları, pek çok makyaj sanatçısının erkek olduğu göz önünde bulundurulduğunda cinsiyetsiz görünümlerden etkilenen az sayıda makyaj şirketi olması aslında şaşırtıcı. Chanel ve MAC önderliğinde başlayan bu akımın yansımalarını yakın zamanda başka makyaj markalarında da göreceğimiz açık.


FARKINDALIK

Bu yıl dilimizden düşmeyen kelimeler arasında şüphesiz “sıfır atık” ve “sürdürülebilirlik” yer aldı. Bir yandan dünyada olup biten her şeyle ilgili baskı ve stres altında hissederken bir yandan da doğaya “geri vermek”, ona verdiğimiz zararı azaltmak için yollar arıyoruz.
“Sıfır atık yaşam” ve “tek kullanımlık plastik atığı azaltma” hedefi ile 2016’da yola...
Bu yıl dilimizden düşmeyen kelimeler arasında şüphesiz “sıfır atık” ve “sürdürülebilirlik” yer aldı. Bir yandan dünyada olup biten her şeyle ilgili baskı ve stres altında hissederken bir yandan da doğaya “geri vermek”, ona verdiğimiz zararı azaltmak için yollar arıyoruz.
“Sıfır atık yaşam” ve “tek kullanımlık plastik atığı azaltma” hedefi ile 2016’da yola çıkan SuCo mataralar, matara aksesuarları, bez çanta ve keseleri günlük hayatın bir parçası haline getirerek; bireysel alışkanlıkların kitlelerce benimsenmesi halinde oluşan farkı ortaya koyan markalardan.Yeni yıl hedefleri arasında tek kullanımlık plastik atık tüketiminizi azaltmak olanlar için, birbirinden canlı renklere sahip yeni matara koleksiyonu ile işe koyulan markanın sunduğu seçenekler arasında: Leaf SuCo (yeşil), Ocean SuCo (mavi), Stone SuCo (gri), Plum SuCo (mor), Pumpkin SuCo (turuncu) ve Pepper SuCo (kırmızı) yer alıyor. Yeni SuCo’lara yakından bakmak ve detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.


FARKINDALIK

Her yıl başında Anadolu’da bir köye giderek orada çocukların yeni yıl dileklerini gerçekleştiren İstanbul Gençlik Platformu Gönüllüleri bu yıl salgın nedeniyle bu ritüeli yerine getiremiyor.
Bu nedenle platform, bu yılki projesinin merkezine, son dokuz aydır canla başla çalışan ve bizler için büyük bir mücadele veren pelerinsiz kahramanlar sağlık çalışanlarını aldı. Projede yapılan...
Her yıl başında Anadolu’da bir köye giderek orada çocukların yeni yıl dileklerini gerçekleştiren İstanbul Gençlik Platformu Gönüllüleri bu yıl salgın nedeniyle bu ritüeli yerine getiremiyor.
Bu nedenle platform, bu yılki projesinin merkezine, son dokuz aydır canla başla çalışan ve bizler için büyük bir mücadele veren pelerinsiz kahramanlar sağlık çalışanlarını aldı. Projede yapılan bağışlar aracılığıyla sağlık çalışanları için birer adet fidan dikilerek onların adına alınacak fidan bağış sertifikalarıyla bir yeni yıl hediyesi sunulacak. Bu yeni yılda sağlık çalışanları için fidan bağışlayarak yılın kahramanlarına ufak bir teşekkür etmek için buraya tıklayabilirsiniz.


TASARIM

2020 yılı ve pandemi ile birlikte zaten son derece kabarık olan günlük atık listemize bir de kullanılmış maskeler eklendi. Yalnızca bir ayda 129 milyar atık maske üretirken, çöpleri karıştıran hayvanların ayağına takılmaması için iplerinin kesilerek atılması konusunda özen göstermek gibi yeni alışkanlıklar edindik.
Güney Koreli mobilya tasarımcısı Haneul Kim de bu atık...
2020 yılı ve pandemi ile birlikte zaten son derece kabarık olan günlük atık listemize bir de kullanılmış maskeler eklendi. Yalnızca bir ayda 129 milyar atık maske üretirken, çöpleri karıştıran hayvanların ayağına takılmaması için iplerinin kesilerek atılması konusunda özen göstermek gibi yeni alışkanlıklar edindik.
Güney Koreli mobilya tasarımcısı Haneul Kim de bu atık maskelerin %100 geri dönüşümünü sağlayarak renkli tabureler tasarlıyor. Taburelerin yapım sürecinde büyük yığınlar halinde toplanan maskeler eritiliyor ve beyaz, pembe, mavi, siyah ve daha birçok renkte sandalyelere dönüşüyor. Böylece tasarımcı, mikroplastik haline gelen maskelerin deniz canlıları ve hatta insanların yaşamını tehdit eden bir kirlilik oluşturulmasının önüne geçilmesi için bir çözüm yolu sunuyor. Hanuel Kim çalışmasına ilişkin olarak: “Umarım maskelerin geri dönüştürülmesin ilişkin bu merak yalnızca taburelerle sonlanmaz ve çevre kirliliği sorununun ciddiyetine ilgi uyandırarak sorunun çözümü için önemli bir ihtimal haline gelir.” ifadelerini kullanıyor.