Haberler
theMagger News: Trendler


BUSINESS

Vegan deriden yapılmış, büyük sembollü çanta tasarımıyla British Design Museum tarafından 2020 yılında yılın tasarımı ödülünün sahibi olan Telfar Clemens moda dünyasına yeni bir fiyatlama modeli getiriyor.
Fiyatlandırma modelini yeniden yapılandıracağını açıklayan ve radikal bir değişime giden markanın planı şöyle: 27 Mart’ta yeni koleksiyona göz atmak için...
Vegan deriden yapılmış, büyük sembollü çanta tasarımıyla British Design Museum tarafından 2020 yılında yılın tasarımı ödülünün sahibi olan Telfar Clemens moda dünyasına yeni bir fiyatlama modeli getiriyor.
Fiyatlandırma modelini yeniden yapılandıracağını açıklayan ve radikal bir değişime giden markanın planı şöyle: 27 Mart’ta yeni koleksiyona göz atmak için markanın web sitesinde oturum açan kullanıcılar artık maliyetlerin önceden belirlenmediğini veya keyfi olarak sabitlenmediği görecekler. Bunun yerine, yeni bir dinamik fiyatlandırma aracıyla, en popüler ve en hızlı satan ürünlerin en uygun fiyatlı ürünler olmasını sağlanacak. Yani talep ne kadar yüksek olursa ürünler de o denli düşük fiyatlı olacak. Bu kararın alınması ise şu şekilde gerçekleşmiş: Markanın tasarımcısı Telfar Clemens geçen yıl kreatif direktör Babak Radboy ile bir ‘hoodie’ tasarımları için fiyat belirlemeye çalışırken 100 dolar ile 600 dolar arasında bir aralıkta sunabileceklerini fark ediyor. “Bu konu üzerine düşündükçe moda dünyasında fiyatlandırma yöntemlerinin hiç de mantıklı olmadığını fark ettik” diyen tasarımcı belirli ürünlere olan talebi önceden ölçebilselerdi, marka fabrikalarına daha büyük siparişler verebilir ve daha ucuz fiyatlar için pazarlık yapabileceklerini anlıyor. Böylece de markanın bir sonraki koleksiyonu piyasaya sürüldüğünde, tüm ürünler toptan satış fiyatından başlayacağı ve ilgi durumuna göre zamanla fiyatının değişeceği bir sistemi getiriyor. Sürecin sonunda ürünün satıldığı nihai fiyat ortaya çıktığında gelecekteki tüm Telfar koleksiyonları için belirlenen maliyeti etkileyecek. Bu yeni stratejiyi sıradışı kılan ve hatta bir dönüm noktası haline getirecek olansa en popüler ürünler için en yüksek fiyatı isteyen alışıldık fiyatlandırma modelini tamamen altüst ediyor olması!


HABERLER - SLIDER

Geçtiğimiz hafta boyunca sosyal medyada beş dakika bile zaman geçirdiyseniz Schiaparelli defilesinden kareler görmemiş olmanız imkansız. Vücudunun tamamı kırmızı taşlarla kaplı Doja Cat ya da giysisinin üst bölümünde dev bir aslan başı olan Kylie Jenner’a rastladınızsa tam olarak o şovdan söz ediyoruz.
Tasarımcı Daniel Roseberry’nin kum saati elbiseler üzerine köpük...
Geçtiğimiz hafta boyunca sosyal medyada beş dakika bile zaman geçirdiyseniz Schiaparelli defilesinden kareler görmemiş olmanız imkansız. Vücudunun tamamı kırmızı taşlarla kaplı Doja Cat ya da giysisinin üst bölümünde dev bir aslan başı olan Kylie Jenner’a rastladınızsa tam olarak o şovdan söz ediyoruz.
Tasarımcı Daniel Roseberry’nin kum saati elbiseler üzerine köpük kalıplı aslan başları, kar leoparları ve kurtlarla donattığı koleksiyonu için ilham kaynağı İlahi Komedya’ydı. Koleksiyon hayvan aktivistleri ve moda alanında içerik üretenler tarafından bolca eleştiri aldı. Onlarca yıldır kürkün sektör çapında yasaklanması için kampanya yürüten aktivistler de tasarımlardan hoşnut kalmadılar. Öte yandan PETA Daniel Roseberry’nin ‘couture’ yaratımlarının yenilikçi olduğunu düşünüyor. Organizasyon yöneticilerinden Ingrid Newkirk koleksiyonu şu şekilde yorumluyor: “Bu tasarımlar aslanların güzelliğini yüceltiyor ve insan egoizmini tatmin etmek için aslan ailelerinin parçalandığı ganimet avcılığına karşı bir açıklama olabilir… Bu inanılmaz derecede yenilikçi üç boyutlu hayvan kafaları, iradenin olduğu yerde bir yol olduğunu gösteriyor.“
Aslında Rosebery’nin tartışmalı yaratımları modaya pek çok sorunun yeniden gündem gelmesinin de önünü açmış durumda: “Moda bir sanat formuysa gerçekte olan bir durumu podyumda görmek rahatsız edici de olsa verdiği mesaj bakımından gerekli olabilir mi?”, “Modaya bir sanat formu olarak saygı duymadığımız için bu tepkileri veriyoruz; müzelerde Goya ya da Caravaggio şiddet içeren eserlerine böyle bir tepki verir miydik?”, “Deri ve kürk gibi hayvansal ürünlere getirdiğimiz vegan alternatiflerin yarattığı karbon ayak izinden ne kadar haberdarız?” bunlardan yalnızca bazıları.


HABERLER - SLIDER

Yaşamınızın bir döneminde mutlaka vücut tipine göre giyinmekle ilgili içeriklere denk gelmiş ve geleneksel sınıflandırma tipleri (elma, armut ve kum saati) ile karşılaşmışsınızdır. 80’lerde David Kibbe tarafından bulunan ve günümüzde yeniden popülerlik kazanmaya başlayan Kibbe sınıflandırması ise daha spesifik ve detaylı bir yöntem sunuyor.
New Yorklu görsel uzmanı...
Yaşamınızın bir döneminde mutlaka vücut tipine göre giyinmekle ilgili içeriklere denk gelmiş ve geleneksel sınıflandırma tipleri (elma, armut ve kum saati) ile karşılaşmışsınızdır. 80’lerde David Kibbe tarafından bulunan ve günümüzde yeniden popülerlik kazanmaya başlayan Kibbe sınıflandırması ise daha spesifik ve detaylı bir yöntem sunuyor.
New Yorklu görsel uzmanı ve yazar David Kibbe Metamorphosis, A Personal Image And Style Book For Women (Metamorfoz, Kadınlar için Kişisel Görünüm ve Stil Kitabı)’ı 1987 yılında yayımlıyor. Bu kitapta Kibbe arketipi denen sistem ile kişinin yin ve yang (feminen ve maskülen) enerji dengesine göre belirlenmiş 13 vücut tipi yer alıyor. Her Kibbe vücut tipi, giyim, saç ve makyaj da dahil olmak üzere kişisel görünümün tüm unsurlarını kapsayan yönergelerle birlikte geliyor. Sistemin amacıysa, eksiksiz, uyumlu bir görünüm elde etmek. Kibbe arketipinin yeniden popüler olmasının en önemli nedeniyse diğer sınıflandırmalara kıyasla daha kucaklayıcı ve beden pozitif bir anlayışa sahip olması. Sistem farklılıkları kusurlar olarak görmek, bunları değiştirmek ya da bunlardan kurtulmaktan ziyade kişinin halihazırda sahip olduğu hatlarla uyumlanmak ve bunları parlatmak üzerine kurgulanıyor. Kibbe sistemine daha yakından bakmak isterseniz Ece Dinç’in bu videosuna göz atabilirsiniz.


HABERLER - SLIDER

113 ülkede Google’da en çok aranan giyim markası olan Shein, 2022’nin en popüler moda markası seçildi.
Düşük fiyatlar ve çalışanların sağlığında yarattığı yüksek maliyet… Bazı çalışanların haftada 75 saat çalıştığını ve ayda yalnızca iki ila üç gün izin aldığı çalışma saati ihlallerini de kabul eden Shein’in Zara, Nike ve Adidas gibi diğer hızlı moda markalarını geride...
113 ülkede Google’da en çok aranan giyim markası olan Shein, 2022’nin en popüler moda markası seçildi.
Düşük fiyatlar ve çalışanların sağlığında yarattığı yüksek maliyet… Bazı çalışanların haftada 75 saat çalıştığını ve ayda yalnızca iki ila üç gün izin aldığı çalışma saati ihlallerini de kabul eden Shein’in Zara, Nike ve Adidas gibi diğer hızlı moda markalarını geride bırakabilmesinin en önemli neden de bu şekilde sağladığı düşük fiyatlar. Günde yaklaşık 700-1.000 yeni parça ürettiği ve arkasında 6.3 milyon ton karbondioksit eş değeri yan ürün bırakan çalışma modeli ve işçi hakları karşıtı sicili artık geniş kitlelerle bilinse de bu denli tercih edilen bir marka olabilmesinin ardında şüphesiz pahalılaşan yaşam ve küresel ekonomik buhranlar var. Shein’in bir moda devi olarak elde ettiği bu başarı da aslında, Bella Hadid’li Coperni şovu gibi yeni teknoloji sürdürülebilir moda girişimleri dikkatleri üzerine çekse de hızlı modanın maalesef daha uzun süre bir yere gitmeyeceğini kanıtlıyor.


KÜLTÜR - SANAT

Louis Vuitton ve Japon çağdaş sanatçı Yayoi Kusama, 2012’deki ilk iş birliklerinin ardından 2023’de sunulacak yeni koleksiyon için tekrar iş birliği yaptı.
Kusama’nın alıştığımız canlı renk paleti ve bolca puantiye kullanımının Louis Vuitton’ın ikonik çanta ve aksesuarlarına taşındığı koleksiyon 450 parçadan oluşuyor. Koleksiyonun tanıtımı için Shinjuku İstasyonu’nda bulunan...
Louis Vuitton ve Japon çağdaş sanatçı Yayoi Kusama, 2012’deki ilk iş birliklerinin ardından 2023’de sunulacak yeni koleksiyon için tekrar iş birliği yaptı.
Kusama’nın alıştığımız canlı renk paleti ve bolca puantiye kullanımının Louis Vuitton’ın ikonik çanta ve aksesuarlarına taşındığı koleksiyon 450 parçadan oluşuyor. Koleksiyonun tanıtımı için Shinjuku İstasyonu’nda bulunan anamorfik açık hava reklam panosunun yanı sıra şehirde araç giydirmeler de yapılıyor. Moda ve sanatçı iş birliklerinin en keyiflilerinden biri olacağının düşündüğümüz koleksiyona vasıtasıyla Yayoi Kusama’nın dokunuşları da daha geniş kitlelere yayılmış olacak. Ufak bir not: Sanatçının puantiyelere olan obsesyonunun nedeni zorlu geçen çocukluk yıllarından beri gördüğü halüsinasyonlar. Travmalarını sanata dönüştürmek konusunda çağımızın en başarılı isimlerinden biri olan Kusama, pandemi döneminde de virüsle savaşanlara teşekkürlerini ifade eden bir şiir yazmıştı. Louis Vuitton ile iş birliğineyse buradan göz atabilirsiniz.


HABERLER - SLIDER

Geçtiğimiz yıl bolca konuştuğumuz sanal sneaker girişimi, Roblox ile işbirliği ve ardından giyilebilir dijital bir ürünler yaratmak konusunda deneyim sahibi RTFKT’i satın alışıyla dijital dönüşüm sürecinde iddialı adımlarla ilerleyen Nike şimdi de bir web3 dijital topluluk ve deneyim platformu kurdu.
Nike sosyal medya üzerinden de paylaştığı açıklamada “.SWOOSH” ismini...
Geçtiğimiz yıl bolca konuştuğumuz sanal sneaker girişimi, Roblox ile işbirliği ve ardından giyilebilir dijital bir ürünler yaratmak konusunda deneyim sahibi RTFKT’i satın alışıyla dijital dönüşüm sürecinde iddialı adımlarla ilerleyen Nike şimdi de bir web3 dijital topluluk ve deneyim platformu kurdu.
Nike sosyal medya üzerinden de paylaştığı açıklamada “.SWOOSH” ismini verdikleri bu platformun hem Web3 eğitimi için bir kaynak hem de sanal spor ayakkabı veya formalar gibi dijital koleksiyonların alınıp satılabileceği bir platform olarak kullanılabileceğini belirtti. BiguMigu’nun haberine göre .SWOOSH ayrıca kullanıcıların fiziki olarak özel Nike tasarımlarına ulaşmaları veya profesyonel sporcularla sohbetler gibi markanın gerçek dünyada sunacağı avantajlara erişim için de kullanılacak. Üyeliklerin Kasım ayında başladığı platformun ilk koleksiyonunu 2023’ün ilk aylarında duyurması bekleniyor. Platforma dair en heyecan verici haberlerden biri de kullanıcıların kendi koleksiyonlarını oluşturmalarına imkan tanıyarak bu koleksiyonlara ait parçalardan telif geliri elde edebilmelerine imkan tanıyacak olması.


HABERLER - SLIDER

2021 People Choice ödüllerinde ‘Fashion Icon’ ödülü alıp Kanye’ye teşekkür eden ve yine birçok tartışmanın konusu olmayı başaran Kim Kardashisan’ın ardından, bu yıl ters köşe bir moda ikonu karşımıza çıkıyor: Lenny Kravitz.
CFDA’in moda ikonu olarak seçtiği Kravitz, “Ben kendimi kesinlikle moda ikonu olarak görmüyorum ama kesinlikle bu sanat formunu seviyorum” dese de bu moda...
2021 People Choice ödüllerinde ‘Fashion Icon’ ödülü alıp Kanye’ye teşekkür eden ve yine birçok tartışmanın konusu olmayı başaran Kim Kardashisan’ın ardından, bu yıl ters köşe bir moda ikonu karşımıza çıkıyor: Lenny Kravitz.
CFDA’in moda ikonu olarak seçtiği Kravitz, “Ben kendimi kesinlikle moda ikonu olarak görmüyorum ama kesinlikle bu sanat formunu seviyorum” dese de bu moda sektöründe birçok markanın yıllardır listelerine aldığı isimlerden bir tanesi. Müzik kariyerinin yanı sıra stiliyle de öne çıkmasını ardındaysa Jimi Hendrix, Miles Davis, Prince, David Bowie ve Yves Saint Laurent gibi isimlerden aldığı ilhamın etkisi büyük. Kravitz tüm bu isimlerin dahi üstüne çıkan asıl ilhamı annesine dairse şunları söylüyor: “İlk ilham kaynağım annemdi. Onun mükemmel görünmediği bir anı hatırlamıyorum. İçten dışa kendinizin en iyi hali olarak görünmenin ne kadar önemli olduğunu bana o gösterdi. Benim için moda ikonu bu demek.” 90’lı yıllardan beri moda haftalarına katılan yakın zamandaysa Kravitz modayı sanatsal bir ifade yolu olarak gördüğünü ve kendiniz olmaktan başka bir kuralının bulunmadığını vurguluyor.


HABERLER - SLIDER

E-ticaretle tanıştığımız günden beri mesafeli olan hatta belki de bu mesafe koyuşun getirdiği etkilerden pişman olan lüks markaların NFT ve metaverse trenini yakalamak konusundaki hızlı hamlelerini bir süredir izliyoruz. Ters açıdan baktığımızda internet alışverişinin öncüsü ve pek çok kişi için lüks kavramının karşıtı rolündeki Amazon da moda ve lüks satın alım yapan kitleye açılmaya çalışıyor.
Daha önce...
E-ticaretle tanıştığımız günden beri mesafeli olan hatta belki de bu mesafe koyuşun getirdiği etkilerden pişman olan lüks markaların NFT ve metaverse trenini yakalamak konusundaki hızlı hamlelerini bir süredir izliyoruz. Ters açıdan baktığımızda internet alışverişinin öncüsü ve pek çok kişi için lüks kavramının karşıtı rolündeki Amazon da moda ve lüks satın alım yapan kitleye açılmaya çalışıyor.
Daha önce bunun için birkaç hamle yapan ve pek de başarılı olamayan Amazon, lüks platformu Amazon Luxury Stores’un açılışını Oscar de la Renta ile gerçekleştirdi. Lüks sektöründeki bu atılımlarında kendilerini diğer lüks e-ticaret sitelerinden ayıracak olan temel faktörü teknoloji olarak görüyor. Örneğin; kullanıcılar “360 Derece Göster” özelliği sayesinde herhangi bir giysiyi seçip üzerinde nasıl görüneceğini görüntüleyebiliyor. Özelliğin amacıysa online alışverişin en temel sorunlarından biri olan iadeleri mümkün olduğunca önlemek. Oscar de la Renta’nın yanı sıra Peter Dundas, Christopher Kane ve Elie Saab gibi markaların da şans verdiği Amazon Luxury Stores, alıştığımız lüks alışveriş normlarıyla çelişse de Amazon kültürünün bir göstergesi olarak ücretsiz ve hızlı gönderim de sağlıyor. Amazon’un yeni girişiminin sağladığı tüm bu özellikler yıllarca zor ulaşılan, müşteri kitlesi ve servisiyle öne çıkan lüks alışveriş kavramını yeniden şekillendirmeye yetecek mi bunu zaman gösterecek.


FARKINDALIK

İkinci el moda alışverişi ‘thrifting’ yükselişe geçerken moda markaları sürdürülebilirlik konusundaki farkındalıklarını gösterecek çeşitli projelerle sürece dahil olmaya çalıştıklarından sıkça söz ediyoruz. Öyle ki geçtiğimiz haftalarda modanın devlerinden Balenciaga ikinci el satış programıyla karşımıza çıkmıştı.
Şimdi de Decathlon Belçika, üç...
İkinci el moda alışverişi ‘thrifting’ yükselişe geçerken moda markaları sürdürülebilirlik konusundaki farkındalıklarını gösterecek çeşitli projelerle sürece dahil olmaya çalıştıklarından sıkça söz ediyoruz. Öyle ki geçtiğimiz haftalarda modanın devlerinden Balenciaga ikinci el satış programıyla karşımıza çıkmıştı.
Şimdi de Decathlon Belçika, üç şubesinin ismini bir ay boyunca ‘Nolhtaced’ olarak değiştireceğini duyurdu. Şubeleri marka isminin tersten okunuşuyla adlandırma fikriyse Decathlon’un klasik tüketim modelini de tersine çeviren markanın son kampanyasıyla ilişkili. Evere, Namur ve Ghent şehirlerindeki bu üç mağazada garanti kapsamında satın alarak tamir edilen, ikinci el veya kullanılmamış spor eşyaları satılacak. Yılın başından beri deneme aşamasında olan projede şu zamana kadar iç giyim, mayo, çorap ve kask hariç 26 bin parça ürün müşterilerden geri satın alınmış ve karşılığında müşterilerine toplam değeri 593 bin 220 Euro olan kuponlar tanımlanmış durumda. Yeniden satılamayacak durumda ürünlerse Decathlon tarafından geri dönüşüm için kabul ediliyor.


HABERLER - SLIDER

İkinci el moda alışverişi ‘thrifting’ yükselişe geçerken dev moda markaları sürdürülebilirlik konusundaki farkındalıklarını gösterecek çeşitli projelerle sürece dahil olmaya çalışıyorlar.
Ünlü tasarımcılara ait ürünlerin tüketiciler arasındaki alışverişini sağlayan pek çok web sitesi olduğunu biliyoruz. Balenciaga ise sürdürülebilir konusunda efor sarf ederek kendi ikinci el...
İkinci el moda alışverişi ‘thrifting’ yükselişe geçerken dev moda markaları sürdürülebilirlik konusundaki farkındalıklarını gösterecek çeşitli projelerle sürece dahil olmaya çalışıyorlar.
Ünlü tasarımcılara ait ürünlerin tüketiciler arasındaki alışverişini sağlayan pek çok web sitesi olduğunu biliyoruz. Balenciaga ise sürdürülebilir konusunda efor sarf ederek kendi ikinci el satış programıyla karşımıza çıkıyor. Bir ‘re-sell’ programına başladıklarını yakın zamanda resmi olarak duyuran marka bu iş için Replant isimli ikinci el satış platformuyla iş birliğine gidiyor. Müşteriler artık kullanmak isemedikleri Balenciaga ürünlerini programa dahil olan mağazalara bırakabilecek veya fotoğraf, orijinallik belgesi gibi gerekli dökümanları sunduktan sonra evlerinden aldırabilecek.