Atıf Yılmaz’ın Ümit Ünal’ın senaryosundan sinemaya aktardığı, başrollerini Türkan Şoray ile Oğuz Tunç’un üstlendiği, 1987 yapımı Hayallerim, Aşkım ve Sen’in İstanbul Film Festivali ‘nin Zurich Sigorta iş birliğiyle Atlas Post Production tarafından restore edilmiş kopyası ve İBB Miras tarafından yenilenen Beyoğlu Sineması’nın festivale geri dönmesi üzerine bir yazdım. Keyifli okumalar.

20240417_152648-1
İBB Beyoğlu Sineması | Fotoğraf Kaynağı: Enes Kudu

Şehrin içinde; bahar esintisini kucaklarımızda ve bedenimizde hissedip, esrimek halinin tadına vardığımız yerlerin en özelleri festivallerin gerçekleştiği alanlar oluyor. Festivallerin içinde en sevdiğim ise film festivali. Çünkü iyi bir filmi izlemenin ve onun bıraktığı hissiyatla bir süre yaşamanın akılımızdan, tenimizden ve içimizden sıyıramadığımız bir izi olur. O filmi izlediğimiz sokaklardan her geçtiğimizde, o sahnede çalan bir müziği duyduğumuzda aynı hissiyatla bir kez daha kucaklaşırız. Zaman ve mekân kendini somutlayan her şeyden yakasını kurtarır, soyut bir alanda gerçeğini filmi izleyen kişinin avuçlarına bırakır. Festival zamanı, sinema tutkusunu kuşanıp şehrin dört bir yanında filmleri kovalamak da izleyiciler için hazzın dönemsel olarak tanımını oluşturuyor…

43-iff_hayallerimaskimvesen_atlas_salihustundag_20240419_16
43. İstanbul Film Festivali | Fotoğraf Kaynağı: İKSV (Salih Üstündağ)

Eski Biletle Yeniden Bir Film: Hayallerim, Aşkım ve Sen

17-28 Nisan 2024 tarihleri arasında sinemaseverleri İstanbul’un iki yakasındaki 6 salonda dünya sinemasının en iyi örnekleri, usta yönetmenlerin son filmleri, yeni keşifler, kült yapımlar ve söyleşilerle buluşturan 43. İstanbul Film Festivali, 28 Nisan Pazar akşamı yapılan ödül töreniyle sona erdi. Ödül töreninin hemen ardından festivalin bu sene izleyicilere yaşattığı özel bir heyecan tekrar aklıma geldi, tenime değdi ve içime düştü. İstanbul Film Festivalinin Zurich Sigorta işbirliğiyle Atıf Yılmaz‘ın Ümit Ünal‘ın senaryosundan sinemaya aktardığı, başrollerini Türkan Şoray ile Oğuz Tunç‘un üstlendiği, 1987 yapımı Hayallerim, Aşkım ve Sen‘i Atlas Post Production tarafından restore edilmiş kopyasından izleyebileceğimizin haberini duyurmasından sonra büyük bir heyecan yaşadım. Bu yıl ilk defa festivalde sinemaseverler için eski bilet kampanyası uygulandı. Eski festival biletini saklayan izleyicilere Hayallerim, Aşkım ve Sen filminin gösterimine bu biletlerle davetiye hakkı kazandı. Anıların başka anılara dönüşeceği bu haber sonrası Esin Engin tarafından bestelenmiş Hayallerim, Aşkım ve Sen filminin tema müziği kulaklarımda çalmaya başladı. Festival boyunca İstiklal caddesine her adım attığımda bu şarkı ile Beyoğlu sokaklarında yürümek bambaşka bir deneyime dönüştü benim için. Türkiye’nin en eski kent sinemalarından olan ancak mali sıkıntılar nedeniyle kapanan, 2023 yılının Nisan ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Miras ile başlattığı renovasyon çalışmalarıyla kimliğini ve dokusunu kaybetmeden İstanbullulara kapılarını yeniden açan İBB Beyoğlu Sineması’nı tekrar canlı bir festival alanı olarak görünce festival heyecanım kat be kat arttı…

43-iff_hayallerimaskimvesen_atlas_salihustundag_20240419_38
“Hayallerim, Aşkım ve Sen” Gösteriminden | Fotoğraf Kaynağı:İKSV (Salih Üstündağ)

 Bir yetimhanede büyüyen Coşkun çocukluk yıllarından beri ünlü sinema yıldızı Derya Altınay’a tutku dolu bir hayranlık duymaktadır. Küçücük yaşlarda başlayan bu düşsel hayranlık uğruna, yetimhanedeki çocukluk aşkı Rukiye’yi bile dışlayacak kadar gözü karadır. Ve Derya Altınay, bir gün okula ziyarete geldiğinde, beyaz perdeden tanıdığı ünlü yıldızı büyük bir hayranlıkla izler. Bir an unuttuğu ilk aşkı Rukiye’yi Derya Altınay evlatlık olarak alıp götürecektir. Ünlü yıldızın hayalleriyle büyüyen Coşkun’un artık tek amacı, Derya Altınay için bir senaryo yazmaktır. Coşkun’un hayali yazmaya çalıştığı senaryoda Derya ‘nın oynamasıdır. Hatta anlarız ki senaryo Derya’nın kendisi için yazılıyordur. Coşkun bu hayalinin peşinde koşarken çocukluğunda derya ile yaşadığı ilk karşılaşma anı hep karşısında durur. Çocukluğunu yetimhanede geçiren ve bu süreçte yaşadığı kimsesizliğin içinden Derya Altınay’ın oynadığı karakterlerle bağ kurarak çıkan Coşkun, travması üzerinden bir ilişki kurar. Dolayısıyla aşkının peşinden koşmak için kendine bir tutku inşa ederek senaryo yazmaya çalışır. Evinin içinde Derya’nın canlandırdığı karakterlerle yaşar. Yazmaya çalıştıkça da anıları peşine takılır. Onlarda vazgeçemez çünkü onları bırakmak çocukluğunu göz ardı etmek demektir.

hayallerim-web-1366x550
Hayallerim, Aşkım ve Sen

Derya, oynadığı karakterlerin personalarıyla insanların hayatlarında yer edinmiş bir oyuncudur. Çoğu insan için bilinmez ve dokunulmaz bir yerdedir. Adını yanına yakıştırılmış sıfatlar ve bakışların arasında hayalleriyle, aşkıyla ve sinema tutkusuyla keskinleşen bir bakışın karşısında Derya da kendini bırakmak ister. Bu iki karakter sinemanın ortak zemininde birbirlerine bütün yüzlerini göstermek ve kapılarını açmak isterler. İkisinin bu karşılaşmalarının üzerine Yeşilçam sinemasının ticari olarak gerçekleşen filtrelerinin gölgesi düşer. Sinema tarihçisi Agâh Özgüç’ün, “genç ve idealist bir senaryocunun gözüyle geleneksel Yeşilçam sinemasını sorgulayan,” “sinemanın sinemaya baktığı” bir film olarak yorumladığı Hayallerim, Aşkım ve Sen, sinema sevdalısı bir gencin ünlü bir yıldıza aşkının yanında Yeşilçam sistem ve ortamını da anlatır.

Nerede O Eski Beyoğlu?

Fotoğraf: Independent Türkiye

Atıf Yılmaz ile Ümit Ünal’ın bu işbirlikleri, hemen bir yıl sonra yine bir fantastik sinema örneği olan Arkadaşım Şeytan’da yinelenir. Ümit Ünal, bu işbirliğini ve filmin hikâyesini kısaca şöyle anlatıyor:“1987 kışında, 22 yaşında, sinemada yeni bir şeyler yapma heyecanıyla doluydum. Henüz iki senaryo yazmıştım. O yılların Türk sinemasında filmler yıldız oyuncularına göre tasarlanırdı. Atıf Yılmaz benden bir ‘Türkan Şoray projesi’ istediğinde çok heyecanlanmıştım. Türkan Şoray, sinema tarihinde yerini almış, adına bir tribute yapılabilecek o büyük yıldızlardandı. Onun sinema geçmişine, yarattığı renkli karakterlere saygı duruşu olabilecek, onun serüveniyle kendi gençlik heyecanlarımı ve hayal kırıklıklarımı birleştirecek bir hikâye hayal ettim. Senaryoyu çok kısa bir zamanda yazdım ve askere gittim. Atıf Yılmaz her senaryoda yaptığı gibi bir kez daha üstünden geçmiş. Birkaç diyalog haricinde fazla dokunmamış ama benim ‘Bir Kadının Bütün Yüzleri’ olarak önerdiğim ismi ‘Hayallerim, Aşkım ve Sen’ yapmış. Bu ismi ilk duyduğumda hiç sevmemiştim, yine de iyi ki değiştirmiş. Askerlik dönüşü çok güzel çekilmiş bir filmle karşılaştım. Başka yönetmenler için yazdığım senaryolar içinde en sevdiklerimden biridir.” Müşfik Kenter’in canlandırdığı Hayati, Coşkun’a  “Ben bir film yapacak olsam herhalde Beyoğlu’nu anlatırım” der. Coşkun karşılığında “Başrolde Beyoğlu değil mi hocam? Binlerce yüzlü, binlerce sesli dev oyuncu” diye cevap verir. Herkesin kendi için bir Beyoğlu zamanı vardır. O yüzden her zaman “ nerede o eski Beyoğlu?” söylemi güncelliğini korur. Bozulmanın ne olduğunu şu anın içinden geçip giderken anlayamayız ama geriye dönüp baktığımızda her zaman arkamızda aranacak bir şey bırakmışızdır. Yine de aslolan hayattır ve kentin içinde bağ kurduğumuz özel bir yer varsa, onun içinde yaşadığımız güzellikleri, acıları, paylaşımları hatırlatacak eylemleri tekrar edebilme imkânı bulabiliriz. Bazen bir şarkıyla, bazen bir filmle, bazen minik adımlarla, bazen festivallerle, bazen de bir karşılaşmayla…

Herkes Kendi Penceresinden Sınırlar Hayatı

İnsan kendini bütün yaraları saracak zamanın ve unutuşun kucağına bırakmak ister. Bu bırakışın peşinden giderken hayaller kurarız. Hayallerin aşkın fikirleri zihnimizde belirince hayatla ilgili oyunlar oynamanın bin bir türlü yolu doğar. Karmaşa labirentine dönse de hayatımız, herkes kendi penceresinden sınırlar hayatı. Fakat yine de kişi tutkusunu kuşanıp onun ardından gidebilmenin cesareti ve kararlılığını göstermeye devam ederse tüm karmaşalar, sınırlar, hayaller, aşklar onun gerçeğinin içinde kendine bir anlam yaratır…

Kapak Fotoğrafı: Hayallerim, Aşkım ve Sen

İlginizi çekebilir: Bülent Tunga Yılmaz’dan Türkiye Sinemasının Aykırı ve Yalnız Yönetmeni