Ormanın yeşiliyle sarıp sarmalandığınızı hayal edin. Doğanın tam kalbinde, küçük bir nehrin kıyısında, tamamen size özel bir bambu ev. Bali’nin doğusunda, Selat bölgesindesiniz. Çevrenizde orada yaşayan hayvanların seslerinden başka bir ses yok. Hideout Bali burası. Sanırım Bali seyahatim boyunca beni özümle en fazla temasa geçiren lokasyonlardan biri.

Konum

Hideout Bali | Fotoğraf: jonnymelon.com/

Detaylara gireceğim ama öncelikle şunu söylemeliyim, burada tek bir gece geçirecekseniz bile, hayatta bir kez yaşanan o özel deneyimlerden biri olacağı kesin. Böyle güzel misafir edilmek, üstelik böyle büyüleyici bir doğanın içinde… En azından ben daha önce hiç yaşamadım! En güzel tarafı, kendiyle baş başa zaman geçirmeye yabancı olmadığını sanan benliğimin, bu kez gerçekten tam anlamıyla kendine dönüşü deneyimlemesi oldu… Doğanın insanın üzerinde böyle bir etkisi oluyor, burada zaman geçirmeye başlar başlamaz sanki günlük hayatta zihninizi meşgul eden her şeyin ne kadar önemsiz olduğunu fark ediyorsunuz. Tek başınalığınızın tadını çıkarmayı öğreniyorsunuz ve bunu yaparken doğa her anınızda size rehberlik ediyor.

Hideout Bali | Fotoğraf: jonnymelon.com/

Ben Hideout Cacoon’da konakladım. Konakladığım bambu evin kendine özel bir bahçesi, isteğe göre ısıtılabilen nehir manzaralı bir jakuzisi, kendine ait güzel bir mutfağı ve açık banyosu vardı… Rüya gibiydi. Hiçbir duvar ya da kendimizi doğadan ayırdığımız herhangi bir yapı olmadan, kapı ve pencereler açık kalarak ormanın içinde uyumak nasıl tarifsiz bir histi anlatamam. Canlı, cansız her şeyle nasıl bir bütün olduğunuzu hatırlıyorsunuz. Sade ve minimal yaşamın güzelliğini tadıyorsunuz. Hemen ötenizdeki vahşi doğanın sesleri, karşınızda akan nehrin sesi, ahşabın doğal dokusu… Doğayı her duyunuzla adeta içtiğiniz, soluduğunuz, kokladığınız bir cennet burası. 

Hideout Bali | Fotoğraf: jonnymelon.com/

Ekibin misafirperverliği ise anlatılmazdı, sizi rahat ve konforlu hissettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Evet evet, doğanın böylesine içindeyken bir de konforunuzdan ödün vermiyorsunuz. Hideout Cacoon’un içindeki yatağın rahatlığı, her ihtiyacınızın anında karşılanışı… Size doğayla bütünleştiğiniz lüks içinde bir deneyim yaşatıyorlar ve doğayla bütünleşmek derken, her yönüyle bütünleşmekten bahsediyorum. Yani ara ara karşılaşabileceğiniz böceklere, örümceklere, tırtıllara (tüylü olanlara dokunmasanız iyi olur!), kurbağalara, farelere ve çok ender olarak yılanlara karşı mental olarak hazırlıklı olmanızda fayda var… Doğanın kalbinde olmanın bir tarafı da bu ve inanın, deneyimin gayet güzel bir parçası da bu gezegeni onlarla birlikte paylaştığımızı tekrar hatırlamak. 

Hideout Bali | Fotoğraf: jonnymelon.com/

Böylesine izole bir yerde yemek ihtiyacı nasıl karşılanıyor diye düşünebilirsiniz, öncelikle kendi mutfağınız var ve içindekiler oldukça yeterli. Bali çayları ve kahveleri, yağ, şeker, tuz gibi temel malzemeler ve ayrıca soğuk Bintang, Sababay şarapçılıktan şaraplar ve farklı içeçekler bulunuyor; varır varmaz ise evinizde sizi ferahlatıcı bir hoşgeldin içeceği karşılıyor. Kendi yemeğinizi yapma fikrine ek olarak bir de Hideout Bistro’dan yemek söyleyebiliyorsunuz. Konaklama fiyatına dahil olan kahvaltının yanında (Ayurveda isimli kahvaltı konseptini mutlaka denemelisiniz!), öğle ve akşam yemeklerinizde de tercih edebileceğiniz ve vegan seçenekleri de olan bistrodan yemekler bambu evinize kadar getiriliyor. Bambu ev demişken buradaki her ev, etik ve sürdürülebilir ilkelere bağlı kalınarak ve el yapımı mobilyalar kullanılarak yaratılmış. Sizce de muazzam değil mi? 

Merak etme ihtimaliniz olduğunu düşündüğüm birkaç teknik detay daha: Evin içerisinde WiFi var, bluetooth ile bağlanabileceğiniz çok kaliteli bir müzik sistemi var ve ormanın içerisinde sıcak bir duş alanınız var. Dışarıdaki size ait jakuzi tam nehre bakıyor ve eğer isterseniz ısıtılabiliyor, ayrıca jakuzinin hemen yanındaki ateş yakabileceğiniz büyük alan da özellikle akşam olduğunda sanki sizi yıldızları izlemek için kendisine doğru çağırıyor… Geldiğinizde size ücretsiz olarak kullanabileceğiniz, iki kişilik bir scooter veriliyor. Böylece kolayca ulaşımınızı da sağlıyorsunuz.

Hideout Bali | Fotoğraf: jonnymelon.com/

“Başka, başka?” dediğinizi duyar gibiyim, anlatmaya devam ediyorum: Hideout Bali’de hiçbir şey yapmanın güzelliğine vararak içinize de dönebilirsiniz, burada size sunulan farklı deneyimlerin içine de adım atabilirsiniz: Evinizin çevresindeki kısa trekking rotalarını ve büyüleyici volkan manzaralarını keşfedebilir, Hideout Bistro’da sunulan yemek dersine katılabilir, derin gevşemenizi sağlayacak bir saatlik Bali masajı olabilir, meditasyona oturabilir, doğa sesleri eşliğinde küçük şekerlemeler yapabilir, jakuzinizin içinde nehre karşı keyif yapabilir, şarabınızı yudumlayabilir, hatta Hideout ailesinin yönlendirmesiyle bölgedeki şamanlardan birini ziyarete bile gidebilirsiniz! Biz Hideout Bali’nin misafirlerine sunduğu deneyim paketlerinden Treat Your Body, Mind & Soul isimli olanı tercih ettik: Geleneksel Bali masajımızı olduk, Bali kültürüne özgü adaklardan yapmayı öğrendik ve yaptığımız adakları kasabanın şamanına götürdük. Şaman ile bir buçuk saatlik bir görüşmemiz oldu, o kadar büyüleyiciydi ki… Birlikte meditasyon yaptık, kendisinden çeşitli şifa teknikleri öğrendik ve çakra açma seremonisi yaptık. Unutulmazdı. 

Hideout Bali, biraz zihni dinginleştirmek, her şeyden bir süreliğine uzaklaşmak, enerjinizi tüketen ne varsa aranıza mesafe koyup yeniden şarj olmak, doğanın iyileştirici gücünü hissederek arınmak, özünüzü ve bütünle bağlantınızı hatırlamak, farkında ve uyanık anlarınızı çoğaltmak ve minnetle dolup taşmak; tüm bunları Bali’nin muhteşem doğasıyla uyum içinde ve macera dolu deneyimler yaşayarak yapmak için en doğru adres. Benden bu kadar, bir Hideout deneyiminin ne demek olduğunu ancak yaşayarak anlayabilirsiniz: Şimdi sıra sizde! 

Kapak fotoğrafı: Instagram / @hideoutbali 

İlginizi çekebilir: İrem Bali’den Munduk Moding Plantation