Çikolatanın mutlulukla mutlak bir ilişikisinin olduğunu söylesem itiraz edeniniz olmaz muhtemelen. Bugün size menşei Güney Amerika olan, adını Azteklerin acı su anlamına gelen “cacahuatt” kelimesinden alan ve önceleri içecek olarak kullanılan, içindeki serotonin sayesinde stresli zamanlarımızda bizi kendimize getirip antidepresan görevi gören çikolata ve radarıma takılan el yapımı çikolata dükkanlarından bahsedeceğim.

Artizan Çikolataların Tarihi | Fotoğraf: Monika Grabkowska – unsplash.com

Çikolatanın tarihi çok eskilere dayanıyor ve bilinenin aksine çikolatayı dünyaya yayanlar Belçikalılar değil; İspanyollar. Çikolata’nın doğuşu ve dünyaya yayılması İspanyol denizci Hernan Cortez sayesinde gerçekleşiyor. Rivayete göre Kaşif Cortes’e Aztek İmparatoru tarafından bir fincan kakao veriliyor ve Cortes, 1528 yılında ülkesine kakao ile dönünce Avrupa’nın kakaoyla tanışmasına vesile oluyor. Ve İspanyolların önceleri acı buldukları kakao içeceği, içine şeker ve bal katarak daha içilebilir hale getiriliyor.

Artizan Çikolataların Tarihi | Fotoğraf: Maddi Bazzocco – unsplash.com

Çikolatanın Avrupa’ya Yayılması

İspanyollar bu acı içeceği herkesten sır gibi saklıyorlar ama bu sır İspanya Kralı III. Phillip’in kızı Prenses Anne ile Fransa Kralı XIII. Louis ile evlenince açığa çıkıyor ve böylelikle Fransa bu evlilik sayesinde çikolatayla tanışıyor. Çikolataya Avrupa’da zamanla talep artınca koloni ülkelerde kakao tarlaları oluşturuluyor. O dönemlerde sadece asillerin, aristokratların, din adamların içebileceği bir içecek olan kakao, 1828’de Coenraad Johannes van Houten adlı kimyagerin kakao makinesini icat etmesiyle bir devrime uğruyor.  Bu makine kakao yağını kavrulmuş kakao tohumlarından ayıran ve geriye kalan çikolatayı kuru bir toza dönüştüren bir icat olarak karşımıza çıkıyor. Bu toz; sıvı ve başka malzemeler ile karıştırılabiliyor, katılaştırılıp yenilebilen, kolay hazmedilen çikolata haline geliyor. Bir devrim niteliğinde olan bu makinenin icadı, çikolatanın her kesimden insanın yiyebilmesine de vesile oluyor.

Artizan Çikolataların Tarihi | Fotoğraf: Pablo Mechan Montes – unsplash.com

Osmanlı ve Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Çikolata

Peki ya bizim, Osmanlı’nın çikolatayla tanışması nasıl oluyor? Çikolatanın Osmanlı Devleti’ne ne zaman ve nasıl girdiğine dair tam bir bilgi olmasa da çoğu kaynak İtalyan tüccar Giovanni Francesco Gemelli  Careri’nin İzmir’e yanında kakao ile gelmesi ve arkadaşına sıcak çikolata ikram etmesiyle olduğunu belirtiyor. Batı’ya kıyasla çikolata tüketimine daha geç başlayan Osmanlı İmparatorluğu’nda kakao 19. yüzyılın ortalarında sadece saraylıların, padişahların tüketebildiği bir yiyecekken Sanayi Devrimi’nin de etkisiyle seri üretime geçilip her kesimden insanın yiyebileceği bir yiyeceğe dönüşüyor. Osmanlı’da çikolataya Sultan Abdülhamit döneminde çok değer verilmiş hatta şerbet, hoşaf ve şekerlemelerden oluşan Osmanlı tatlı kültürü, zamanla yerini çikolataya bırakmaya başlamış. Ülkemizde, ilk çikolata fabrikası 1927’de Feriköy’de kuruluyor. 1927’de İstanbul Feriköy’deki bira fabrikasını çikolata fabrikasına dönüştürerek üretime başlanıyor. Ordu’da 1936’da fındıkçılık yapmak üzere kurulan Sagra’nın ilk çikolata fabrikası da 1946’da açıldı.

İstanbul’un Artizan Çikolata Dükkanları

Peki şu aralar şehirde sevilen, yeni açılan el yapımı artizan çikolata dükkanları neler? Hepsi bin bir özenle hazırlanan, el emeği göz nuru olan, âdeta sanat eseri diyeceğimiz, mutluluk kaynağı olan kakao çekirdekleriyle adeta dans eden artizan çikolata üreticilerini ve dükkanlarını hep birlikte keşfedelim. İşte benim radarıma takılanlar…

Vanilin Chocolate, Kuzguncuk

Vanilin Chocolate’ın hikâyesi; İbrahim Özlütürk, Hasan Ayata ve Tolga Gözüpek adlı üç arkadaşın Kayseri’de waffle dükkanı açmasıyla başlıyor. Yaptıkları waffle’da Belçika çikolatası Callebaut kullandıkları için hızlıca çok sevilmeye başlanıyorlar. Bu sayede markayı büyütüp çikolata dükkanı açmaya karar veriyorlar. Ünlü pasta şefi Metin Kılıç danışmanlığında 12 ay sıkı bir çalışmadan sonra çikolatacı dükkanlarını Kayseri’de açtıktan sonra İstanbul’a geliyorlar ve Kuzguncuk’taki ilk şubelerini açıyorlar. Kuzguncuk’ta tarihi bir binada katkı maddesiz, aromasız, el yapımı, rengarenk çikolatalarını bulabilirsiniz.

Mari’nin Çikolata Dükkanı, Kadıköy

Mari Akın tarafından 2020’de Yeldeğirmeni’nde açılan Mari’nin Çikolata Dükkanı Yeldeğirmeni sakinlerinin en sevdiği mekanlardan. Markanın öyküsü Mari’nin kurumsal hayat kimliğine son verip Belçika’da ve çeşitli ülkelerde butik çikolata eğitimi alarak hayalini gerçekleştirmesine dayanıyor. Çikolata yapımını bir sanat olarak tanımlayan Mari, ürünlerinde asla renklendirici ve aroma kullanmıyor. Dükkanda “acılı çikolata”, “ceviz ezmeli çikolata” gibi her yerde bulamayacağınız tatlar da mevcut.

Mon Reve Chocolat, Suadiye

Rotamızı Suadiye’ye çeviriyoruz ve karşımıza bir kadın girişimci çıkıyor. 2018’de hayallerinin peşinden giderek dünyaca ünlü şeflerden aldığı eğitimi ve kendine özgü reçetelerini, kullandığı en iyi malzemeler ile birleştirerek Suadiye’deki atölyesinde artizan çikolata yapan Elifcan Çebi’nin rengarenk çikolataları görüntüsüyle bile insanı mutlu etmeye yetiyor. Eğer siz de bir çikolata tutkunuysanız el emeği bu çikolataları denemelisiniz. Mahlepli bonbon ve Paris ise en sevilenlerden. 10’lu veya 25’li hediye seçenekleri de özel günler için oldukça ideal. Atölyede aynı zamanda çikolata yapımı eğitimlerine de katılabiliyorsunuz.

Marie Antoinette Chocolatier, Caddebostan / Zorlu AVM

İki kız kardeş Rojda ve Ruken Demirer’in kurduğu Marie Antoinette Chocolatier, özenle seçilmiş kakao çekirdekleri ve zevkli sunumlarıyla fark yaratıyor. Caddebostan ve Zorlu AVM’de iki butiği olan markanın en sevilen ürünleri ise kestaneli ve vişneli likörlü çikolataları. Vedat Milor’un lezzet testinden geçen çikolatalar mutluluk garantili. Afiyet olsun😊

La Vie Praline, Akaretler

Sadece el yapımı çikolataları değil; aynı zamanda mekanın sıcaklığı ve samimiyetinin bile sizi mutlu etmeye yeteceğini söyleyebilirim. Mekanın içinde kendinizi Fransa’da bir çikolata dükkanında hissetmeniz kuvvetle muhtemel. Çeşit çeşit çikolataların yanında meşhur tatlısı Lady Praline’i de tatmalısınız. Kafede aynı zamanda kendi hazırladıkları sıcak çikolata, kahve çeşitlerini de deneyebilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Jennifer Pallain

İlginizi çekebilir: Eyüp Utku Acar’dan Çikolatanın Tarihine Gastronomik Bakış