14. Kadıköy Belediyesi Tiyatro Festivali İlaç Gibi Gelecek!

Ülke olarak zor zamanlar yaşadığımız şu günlerde bizi iyileştirecek en iyi tedavi sanattır. Bana göre en güzel tedavi yöntemi de tabii ki tiyatrodur. İşte bu nedenle, Anadolu tarafında bir yaz klasiği kabul ettiğimiz Kadıköy Belediyesi Tiyatro Festivali, 5-18 Ağustos tarihlerinde travmalarımıza derman olacak.

Tiyatronun en çok Kadıköy’e yakıştığını ve yaz aylarında tek adresimizin de Selamiçeşme Özgürlük Parkı’ndaki Kadıköy Belediyesi Tiyatro Festivali olduğunu biliyoruz. Bu yıl, 5-18 Ağustos tarihleri arasında on dördüncüsü düzenlenecek festivalde toplam 11 oyun ve 50’yi aşkın sanatçı sahnede olacak. Bizler de yerimizi alıp tek kişilik oyunlardan müzikli gösterilere, ödüllü oyunlardan müzikallerle bir ay boyunca tiyatroya sığınacağız.

Programın detaylarına geçmeden önce bu sene başlattıkları davetiye uygulamasından bahsetmek gerek. Bu oyunların hepsi ücretsiz ancak önceki yıllarda olduğu gibi oyundan birkaç saat önce doğrudan tiyatro alanına giremeyeceğiz. Davetiyeleri etkinlik günü gişeden temin etmemiz gerekecek. Gişe saat 16:00’da açılacak ve davetiye olmadan içeriye kabul edilemeyecek. (Detaylı bilgi için gişenin telefonu: 0549 794 5099)

Programın açılışını 5 Ağustos’ta önünde her zaman saygıyla eğildiğimiz Ali Poyrazoğlu Ben Eskiden Küçüktüm oyunuyla yapacak tıpkı daha önceki festivallerde olduğu gibi. Ertesi gün ise benim en sevdiğim oyunlar listemde yer alan Deniz Türkali’yle Serra Yılmaz’ı buluşturan FÜ, bize iki kızkardeşin öyküsünü anlatacak. Levent Üzümcü ise 7 Ağustos’ta Belki Anlatılan Senin Hikayendir diyecek ve Ege denizinin yürekli bir destanıyla Pazar akşamımızı şenlendirecek.

İkinci haftaya ise unutamadığımız filmlerden Ölü Ozanlar Derneği’ni bu kez Can Gürzap’ın usta oyunculuğuyla tiyatro sahnesindeizleyeceğiz. 9 Ağustos Salı günü kimselere söz vermeyin çünkü dünyanın en nevi şahsına münhasır müzikhol üyeleriyle tanışacaksınız. Hemen, tiyatro sahnesinde müzikholün ne işi var demeyin, Yalınayak Müzikhol‘ü bir görün, damar şarkılarına eşlik edin, gerisi zaten gelecek.

Ertesi gün de Nilgün Belgün’le Aşk ve Komedi oyununa gelmeyi unutmayın. Oyundan elimiz dolu ayrılacağız çünkü kendisinin yaşam enerjisini çıkarken yanımızda götüreceğiz. Perşembe günümüz kara komedi Polisler’le geçecek ve haftayı birtakım Temizlik İşleri’yle kapatacağız. Yakında Kadıköy’de yepyeni bir sanat oluşumuna imza atacak Taşra Kabare, 12 Ağustos akşamı bakalım bu temizlik işinin altından kalkabilecek mi? Hafta sonu geldiğinde önce Tiyatro Ak’la Kara’nın Üç Noktası’yla yine bir temizlik yapacağız ancak yanlış anlaşılmalardan kurtulabilecek miyiz, henüz muamma… Pazar günü de Kim Var Orada? Muhsin Bey’in Son Hamlet’i ile büyük usta Muhsin Ertuğrul’a saygı duruşunda bulunacağız.

Festivalin son haftasında ise dört oyun bizi bekliyor. 15 Ağustos’ta doğaçlama kabare Ne Ala Temaşa ile hem oyuncular hem biz seyirciler değişik insan hallerine bir bakış atacağız. Ertesi gün Köksal Engür’ü uzun bir aradan sonra sahnede göreceğiz, Merve Engin’in başarılı oyunculuğuyla birlikte. Kral, Uşak ve Ötekiler’de Kral’ı sayısını bilemediğimiz uşakları ve ötekilere rağmen, ötekilerin hikayesini izleyeceğiz.

17 Ağustos Çarşamba günü, sondan bir önce Sadece Diktatör’de Barış Falay herhangi bir diktatörü anlatmakla kalmayacak; soruları deşecek, yeni sorular ortaya çıkartacak. Kim bilir cevapları bulmak için belki içimizdeki güç açığa çıkacak ya da daha da derinlerde uyumaya çalışacak. Festivalin kapanışı ise son zamanların en sevdiğim müzikallerinden Markopaşa Müzikali ile yapılacak. Süheyl ve Behzat Uygur kardeşler, babalarının mirası bu oyunu yeni uyarlamayla, kimi zaman taşlama kimi zaman da taşı gediğine koyan esprilerle yeniden sahneleyecekler.

Gördüğünüz gibi Ağustos ayında da “iyi ki tiyatro var” diyeceğiz ve sanatla iyileşme çabamızı az da olsa hızlandırmış olacağız, Kadıköy Belediyesi’ne özellikle de böyle bir zamanda bizi tiyatrosuz bırakmadığı için teşekkür ederek ve bu organizasyonun gerçekleşmesini sağlayan herkesin emeğine sağlık diyerek… Şimdiden iyi seyirler!