Hikayesi olan markaları seviyorum. Ürünlerini kullandığım, hayatımın bir parçası olan markaların genel geçer markalardan olmaması, bir duruşunun olması, benim o markaya olan sadakatimi belirleyen önemli bir faktör. Son zamanlarda, benim için özel bir yeri olan markaların hikayelerini daha da derinden okumaya başladım ve bu hikayeleri düzenli olarak theMagger’da paylaşmaya karar verdim. Kiehl’s ile başlayalım.

Kiehl’s, Korres, Monocle, Lululemon, Opening Ceremony ve Anthropologie yazmayı planladığım markalardan birkaçı aslında. İlk olarak, özellikle son zamanlardaki favori markam olan Kiehl’s ile başlamak istiyorum.

Kiehl’s

Türkiye’ye gelişi biraz zaman alan ancak özellikle 2013’ün ikinci yarısında tam bir atak yapıp, neredeyse hemen her major lokasyonda açılan marka, gönlümü hikayesi ve hemen her bir ürünü ile fethediyor.

Kiehl’s, geleneksel olmayan, genç bir cilt bakım markası. Bir New York markası. Köklerini bir eczaneden alan Kiehl’s, cilt sağlığına önem veren modern kadın ve erkekler tarafından sahiplenilen bir marka. Bağırmadan, ürünlerini kullanmanız için sizi nazikçe ikna eden bir marka.

Kiehl’s’in Tarihi

Kiehl’s, 1851 yılında, New York’un doğu yakasında 3. cadde ve 13. sokağın kesiştiği Armut Ağacı Köşesi olarak bilinen yerde, Brunswick Apotheke adıyla homeopatik bir eczane olarak hayatına başlar. Sonrasında, 1894’te çırak John Kiehl eczaneyi satın alır ve adını Kiehl Eczanesi olarak değiştirir. 1921’de ise, Irving Morse, emekli olan John Kiehl’dan eczaneyi devralır ve Kiehl’s 2000 yılına kadar Morse ailesinde kalır. 1961’de Irving Morse’un oğlu Aaron Morse, yönetime geçer ve direk olarak erkekleri hedefleyen ürünler geliştirmeye başlar. 1964’te  Andy Warhol’un da favori ürünü olan, Blue Astringent bitkisel losyonu geliştirilmiştir bile. Sonrasında bu ürünü birçok kült ürün izler ve Kiehl’s markası dünya çapında bir fenomendir artık.

kiehl’s – retaildesignblog.net
Kiehl’s

Neden Kiehl’s?

Biraz tarihi bilgi verdikten sonra, Kiehl’sı benim için özel yapan noktalara değinmek istiyorum. Konu cilt bakımı ise, benim için ibre biraz kozmetik ihtiyaçlardan çok sağlığımı koruma ihtiyacı tarafına dönüyor. Benim için Kiehl’sı diğer ürünlerden ayıran en önemli özellik: doğal içerikleri. Eczane olarak hayatına başladığı ilk günlerden itibaren titiz bir şekilde ortaya çıkardığı bitkisel ürünler, mağazalarındaki danışmanların giydiği beyaz önlükler, bana sağlığım için bir şey yapıyorum tatminini yaşatabiliyor ve ben bu hissi başka hiçbir markada yaşayamıyorum.

Kiehl’sın başka bir özelliği, salt kadın ya da erkek markası olmaması. Müşteri bazının yaklaşık yüzde 30-40’ı erkek olan markanın, bazı ürünleri unisex olarak da kullanılabiliyor. Kiehl’sın cinsiyetsiz oluşu da bendeki cilt sağlığını ön planda tutan imajını perçinleyen bir özellik.

Dünyanın her yerinde Kiehl’s mağazaları,  New York’taki ilk mağazayı yansıtan ve müşterilere marka deneyimini yaşatmayı amaçlayan bir tasarıma sahip. Önlük giymiş bir iskelet, motosiklet, tuğla duvarlar, müşterilerin favori ürünleri köşesi ve tabi ki son derece bilgili, sizin cilt ihtiyaçlarınızı ön planda tutan, önlük giymiş danışmanlar. Motosiklet demişken, sahibinin tutkusu sebebi ile New York’taki ilk mağazada motosikletler sergilenmeye başlanıyor ve bu gelenek sonrasında da devam ettiriliyor. Tüm etkenler birleştiğinde, her girdiğimde beni daha da çok kendine bağlayan bir atmosferi var Kiehl’s mağazalarının.

kiehl’s – telegraph.co.uk
Kiehl’s

Benim gibi basit, abartısız ve fonksiyonel tasarımları seven birisi için muhteşem sayılabilecek ürün ambalaj ve kutuları var sonra. Ürünü aldığınızda, bir doktorun size özel bir ürün hazırladığı hissi beliriveriyor içinizde. Kiehl’s torbaları ise, benim yaygınlaşması için avaz avaz bağırmak istediğim, kese kağıdını andırıyor adeta.

Kiehl’s ile ilgili ilginç bir detay daha… Şirket, kesinlikle ünlüleri içeren, büyük çaplı pazarlama kampanyaları düzenlemiyor. Bana göre, çok daha etkili bir yöntem izliyorlar. Her alışverişiniz sonrası, sizin ihtiyaçlarınıza yönelik birkaç ürünün deneme boyu size sunuluyor ve bir bakmışsınız, bir ay sonra o ürünü alıp kullanmaya başlamışsınız.

Ülkemizde, özellikle 2013’te atağa geçen marka, 2000 yılında L’oreal tarafından alınmış ve global bir marka haline getirilmiş. Şirketi satmama konusunda kararlı olan sahipleri, markanın gitgide bir fenomen haline dönüşmesi ile yetişemedikleri talep sonrası en sonunda markayı satmaya karar vermiş. Tabi ki, markanın özüne ve değerlerine dokunmadan… Bu konuda, L’oreal bir alkışı hak ediyor bence.

kiehl’s – liveoutloud.co.za
Kiehl’s

Kiehl’s Ürünleri

Yazıyı sonlandırırken, kullandığım ve son derece memnun olduğum, hikayesini ve ilkelerini sevdiğim Kiehl’sı benim için özel yapan birkaç üründen bahsetmek istiyorum.

Midnight Recovery Concentrate: Bu ürün bir mucizeyi iki damlaya sığdırmış. Yatmadan önce, elinize iki damla damlatıp, yüzünüze masajla uyguladığınızda, sabah uyandığınız halinize siz de şaşırıyorsunuz. Gerçekten mucizevi! Yanında Midnight Recovery Eye’ı da kullanmanızı öneririm.

Rare Earth Deep Pore Cleansing Masque: Haftada bir uyguladığım Amazon beyaz kili maskesi, cildimi o haftanın tüm stresinden arındırıyor.

Avokado Yağlı Göz Kremi: Bu ürün, göz kremlerine mesafeli olan beni, yarattığı gözle görülür etki ile kendine bağladı.

kiehls.com.tr/

Instagram: @kiehlsturkiye

İlginizi çekebilir: Gülfem Karcı’dan “Bazı Markaların Hikayesi Var: Big Chefs”