Norveçli İndie Folk – İndie pop ikilisi Kings Of Convenience 30 Eylül ve 1 Ekim’de konser için bir kez daha İstanbul’da olacak. Konser öncesi ben de gruba biraz daha yakından bakalım istedim.  

Okullar arası bir coğrafya yarışmasında tanışan Erlend Øye ve Eirik Galmbek Bøe on altı yaşına geldiklerinde Skog isimli bir grupta diğer arkadaşlarıyla birlikte çalmaya başladılar. Kings Of convenience’ı ise 1999 yılında kurdular. 2000 Yılında grupla aynı ismi taşıyan akustik bir albüm çıkardıktan sonra 2001 yılında ilk stüdyo albümleri olan Quiet Is The New Loud’u  yayınladılar. Daha sonra bir tanesi remix olmak üzere üç albüm daha çıkaran grup, son olarak geçen yıl on iki senelik bir aradan sonra son albümleri olan “Peace Or Love”’i yayınladı.

Kings Of Convenience de soğuk iklimlerden genelde güzel müzik çıkar tezimi güçlendiriyor. Su arıtma cihazı gibi Norveç’in soğunu alıp müzikal işlemlerden geçirerek içimizi ısıtan bir hale getirmişler. Grubu sevmemi sağlayan parça arkadaşlık konusunu işleyen “Misread” olmuştu. Gerek vokali, gerek piyanosuyla insanın içini huzurla kaplayan parça, tek plan çekilmiş klibiyle de pikniğe gitme isteği uyandırıyor. Bu parçanın bulunduğu albüm olan Riot On An Empty Street, grubun en sevdiğim albümü. İçinde “Homesick”, “Know-How”, “I’d Rather Dance With You” gibi harika parçalar barındırıyor. Zaten çok güzel bir şarkı olan “Know-How”, Kanadalı şarkıcı Feist’in vokaliyle iyice sizi sarıyor.

Simon and Garfunkel’a çok benzetilen grubun o benzetmeyi en çok hak eden parçası bence albümün açılış şarkısı olan “Homesick”. Üç dakikalık bir zamanda sizi alıp başka yerlere götürüyor. Grup sakin vokalleri ile o kadar dinlendirici ki, “I’d Rather Dance With You” gibi bir parça sizi dans ettirirken aynı anda dinlendirebiliyor. Bu arada klibi de çok güzel. Bu kadar güzel bir parçaya da böyle tatlı bir klip yakışırdı. İzlemediyseniz mutlaka izleyin derim. Kuzey ışıklarını seyrederken ya da Avrupa”nın en güzel tren rotalarında Oslo – Bergen arası trenle seyahat ederken bu albümü dinlediğinizi hayal edin.

Quiet Is The New Loud albümündeki favori parçam olan “Summer On The West Hill” bence grubun biraz hüzün veren şarkılarından. Declaration Of Dependence albümüne geldiğimizde, “Mrs. Cold” ve “Boat Behind” gibi harika parçalar var. Grup sanki bir ağrı kesici gibi acınızı dindirip, size huzur getirmeyi bir şekilde başarıyor. Daha önce ülkemize konserler için gelen Kings Of Convenience’ı ben de 2013 yılında görme şansına erişmiştim. Konserle ilgili Grubun güzel performansı dışında, gürültü yüzünden seyirciyi pek çok kez uyarmaları aklımda kalmış. Gerçekten böyle naif bir müzik ortamdaki gürültüyü hiçbir şekilde kaldırmıyor. 

On iki sene sonra, 2021 senesinde yayınladıkları Peace Or Love isimli albümlerinde de aradan geçen onca zamana rağmen sound’ları değişmemiş, kaldıkları yerden devam ediyorlar. Bir bütün olarak güzel olmuş ama diğer albümlerdeki gibi öne çıkan parçalar bence yok. Feist yine “Love Is A Lonely Thing” ve “Catholic Country” isimle parçalarda vokaliyle gruba eşlik etmiş. 2021 senesinde albümdeki parçalar ve beraberlikleri hakkında konuştukları bir de belgesel yayınladılar. 

Bazı bölgelerinde altı ay gece, altı ay gündüz yaşanan bir ülkeden gelen bu grubun müziğini bir seneye benzetirsek, on ay huzur, iki ay hüzün diyebiliriz. Kings Of Convenience ay sonu vereceği konserle sonbaharın güzel renklerine merhaba derken, ben de bu yazımı burada noktalayarak sizlere hoşça kalın diyorum.

Kapak Fotoğrafı: kingsofconvenience.eu

İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan 2022’nin Öne Çıkan Albümleri