Dünyanın en minik animasyon şefinin masanıza konuk olabileceğini ve birbirinden sürükleyici maceralar eşliğinde size enfes yemekler hazırlayabileceğini söylesem ne dersiniz? Gastronomi dünyasının son dönemde en çok konuştuğu ‘kahraman’ olan Le Petit Chef’le Sheraton Istanbul City Center’da tanıştım. Prag, Zürih, Berlin, Singapur gibi metropollerden sonra kalıcı olarak İstanbul’da da deneyimlenebilecek olan Le Petit Chef ile rüyayla gerçek, çocuklukla yetişkinlik arası bir akşam yaşadım. İşte notlarım…

Dünyanın En Minik Şefi 'Le Petit Chef
Dünyanın En Minik Şefi ‘Le Petit Chef’ | Fotoğraf: Instagram/le.petitchef

Le Petit Chef Deneyimi

Hemen hemen her sohbetin “bir süre için her şeyden, herkesten ve özellikle de gündemden uzaklaşmak” gibi dilekler içerdiği günlerden geçiyoruz.  “Birkaç saat için bile olsa çocukluğa dönmek” de son yılların en çok tekrarlanan dileklerinden biri… Sanırım beni ‘Le Petit Chef’e çeken en güçlü nedenler bunlar oldu. Bu yetenekli ‘parmak şef’ ve Sheraton Istanbul City Center’ın özenli servisi ise beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. İki saat süresince çocukluk seyahatim olan Disneyland’e, favori animasyon filmlerimden Ratatouille’e ve tadı damakta kalan lezzetlerle Paris’e ışınlandım. 

3D Projeksiyon Video Mapping Teknolojisi

le-petit-chef-i%cc%87stanbulda-2
Her Yemeğin Hikayesi Sofraya Taşınıyor | Fotoğraf: Instagram/le.petitchef

Hikayesi 2015 senesine dayanan ve tabağa minik bir şefin hikayesini yansıtmak fikri ile doğan bu konsept, 3D projeksiyon video mapping teknolojisi ile hayata geçiyor. Kesinlikle rezervasyon yaptırarak katılmanız gereken bir gastronomi deneyimi olan Le Petit Chef, tamamen bu etkinlik özelinde hazırlanmış bir salonda gerçekleşiyor. Mekanın ana yemek alanında izole bir salonda ve karanlıkta, video mapping teknolojisi ile masanıza yansıyan gösterimin ışığında, Le Petit Chef’in maceraları arasında kaybolarak özel menünün tadını çıkarıyorsunuz. Bu minik mutfak ustası, öncelikle masanızda üç boyutlu belirerek sizi selamlıyor ve karşılıyor, ardından da yemek menüsünde yer alan her lezzeti kendi pişirme macerasıyla sizin için sergilerken, her filmin sonunda reçetesinin nasıl harika bir yemeğe dönüştüğünü deneyimlemenizi sağlıyor. Burada özellikle belirtmek istediğim bir nokta var: Zamanlama. İki saat süren bir seans ile gerçekleşen bu yemek deneyimi, adeta bir sinema filmi gibi tam zamanında başlıyor ve belirli bir tempoda ilerliyor. Dolayısıyla geç kalmamalı ve salondaki diğer misafirlerin yeme hızını da göz ucuyla takip etmelisiniz. (Sohbete daldığınızda tüm salonu etkileyen bir gecikme yaşanabilir.)

Hikaye ve Servis Peş Peşe

‘Le Petit Chef’ | Fotoğraf: Instagram/le.petitchef

Le Petit Chef, sofranızda gece boyunca her hikayede farklı diyarlara yelken açıyor. Onu bir okyanusta dalarken, jet skiyle dalgalara meydan okurken, bir çiftlikte malzeme toplarken ve köstebekle mücadele ederken, bir dere kenarında ateş yakarken, suya kapılıp savrulurken, bir anda ansızın yerin altından çıkan arıyla mücadele ederken, Uzakdoğu semalarında ejderha ile savrulurken izliyorsunuz. Tüm bu serüven sırasında masanızda çatal servisinizin yanında ya da bardağınızın ardında beliren Le Petit Chef, gittiği her ülkeden farklı lezzetleri sofranıza taşıyor. Daha doğrusu gözlerinizi alamadığınız bu çocuksu animasyonun hemen ardından az önce hikayesini izlediğiniz lezzet servis ediliyor.

Yetişkinler ve Çocuklar için Ayrı Menüler

Menüler | Fotoğraf: Instagram/le.petitchef

Yetişkinler için özenle hazırlanan Le Petit Chef Sheraton Istanbul City Center menüsü 5 etaptan oluşuyor. Geleneksel reçetesine sadık kalınarak hazırlanan karides bisque çorbası ile başlayan bu menü minik turpların ve cherry domateslerin lezzetlendirdiği taze Mozzarella peynirli Caprese salata ile devam ediyor. Özel sebze püreleri yatağında, yenilebilir çiçekle süslü, Shitake mantar dolgulu rulo tavuk göğsü ve sotelenmiş mevsim sebzeleri ve demi glace sos eşliğinde ızgara dana fileto ana yemekler olarak masada yerini alıyor. Le Petit Chef Sheraton Istanbul City Center menüsünün ve bu lezzet yolculuğunun tamamlayıcısı olan tatlı ise tam bir klasik Crème Brûlée; safranla lezzetlendirilen bu tatlı badem tuile ve çilek eşliğinde servis ediliyor. Miniklere özel menüde ise Caprese salatası, domates çorbası, Shitake mantar dolgulu rulo tavuk göğsü,  hamburger ve Crème Brûlée bulunuyor. Son olarak ziyaret edecekler için: Le Petit Chef, Pazartesi günleri hariç her gün saat 20.00’da, Cumartesi ve Pazar günleri ise iki seans olmak üzere 17.00 ve 20.00’da gerçekleşiyor.

Kapak Fotoğrafı: Instagram/le.petitchef

İlginizi çekebilir: Gökçe Ece Oksay’dan Gormezano Palas’ta Bir Gün