Esnaf lokantaları sıkıcı iş günlerini renklendiren duraklar olmuştur benim için hep. Herkesin aceleyle bir şeyler atıştırdığı, her şeyin hızlı yaşandığı, kendince ritmi olan mekanlardan olduğunu düşünürüm. Beyoğlu’nda çalıştığım dönemde öğle tatili olur olmaz Baro Han’ın karşısındaki Şahin Lokantası’nda alırdım soluğu ya da Asmalimescit’teki Helvetia’da. Yeni şehrimde de şanslıyım ki harika bir esnaf lokantası buldum. Sizin de yolunuzun üstünde sayılır aslında; Assos’a ya da Ayvalık’a giderken yolunuzun üzerindeki Edremit’e uğrayıp kendinize yöresel lezzetlerle bir ziyafet çekebileceğiniz bir yer var: Lokanta Bahar Edremit.

Mekanın şıklığı ile başlamak istiyorum izninizle. Esnaf lokantalarından alışkın olduğumuz yemek dışında hiçbir detaya önem vermeme sıradanlığı buranın kapısından bile geçmemiş. Oldukça özenli bir dekorasyon, masalarda kurutulmuş çiçekler, duvarlarda antika bakır tabaklar… Köşedeki nostaljik sobayı da belirtmeden geçmek istemiyorum. Kış gelsin de soba çıtır çıtır yanarken önündeki masada bir şeyler atıştıralım diye sabırsızlanıyorum resmen!

Menü mevsime ve malzemeye göre her gün değişiyor, mekanın özelliği de bu aslında. Lokal olanı her alanda desteklediğimiz bugünlerde şansıma yemek için her gün gidebileceğim bir yer çıktı. Malzemeler tarladan sofraya mantığında. Her şeyi mevsiminde yiyebiliyorsunuz. Baharda enginar, kuzu göbeği, koyun yoğurdu eksik olmuyor menüden. Balık sezonu açıldı, şimdilerde palamut pilaki bulabilirsiniz. Kışın ise kelle paça çorbası her sabah hazır. Eğer şanslı gününüzdeyseniz cevizli ev baklavası bile yiyebilirsiniz. 

Zeytinyağlı büfesi bir efsane. Rengarenk zeytinyağlılar arasında badalan (kuru fasulyenin taze hali), taze içli börülce, bol zeytinyağlı kabak çiçeği dolması, kabak tarator, cevizli kısır ve daha niceleri davetkâr bir halde sizleri bekliyor. Bol cevizli kısıra bir parantez açarak sevgilerimi sunmak istiyorum. Zira 32 yıllık yaşantımda yediğim en lezzetli kısır olabilir kendisi. 

Lokanta Bahar Edremit için yemekler klasikler ve yöreseller olarak ikiye ayrılıyor diyebilirim. Klasikler arasında bildiğimiz lokanta yemeklerinden Hasanpaşa Köfte, çorbalar, pilav çeşitleri, kuru fasulye veya nohut bulunuyor. Yöreseller haftanın belirli günleri servis ediliyor. Mesela Edremit’in meşhur düğün yemeği “keşkek-nohut-pilav” üçlüsünün günü perşembe. Perşembe günleri Edremitliler kazanda dövülen keşkeği yemek için sıraya giriyor. Yine Edremit’in yöresel lezzetlerinden olan ve her kurban bayramı evlerde mutlaka yapılan, bir çeşit kaburga dolması olan “sura” da haftanın belirli günleri taş fırında pişirilerek servise sunuluyor. Kuzu bayram kavurması da sık sık menüde yer alıyor. 

Etler ya ızgarada ya da taş fırında pişiriliyor. Yemeklerde Edremit Körfezi’nin zeytinyağı kullanılıyor. Sebzeler Edremit’in yerel üreticilerinden temin ediliyor. Hatta güveçte kuru fasulyenin Kazdağı Eybek suyu ile yapıldığını bile söyleyebilirim. Yöresellikten asla taviz vermiyorlar. Ancak benim en çok takdir ettiğim konu tüm çalışanların kadın olması. Mutfaktan servise her şey kadınların elinden geçiyor. Kadın istihdamı sağlaması açısından önemli bulduğum bir işletme olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. 

Edremit Körfezi’ne yolunuz düşerse mutlaka Lokanta Bahar’a da uğramalısınız, daha doğrusu yolunuzu düşürmelisiniz. Çünkü yörenin kültürünü yansıtan yemekleri yiyebileceğiniz tek yer gerçekten burası. Edremit’e kadar gelmişken de Semercioğlu Zeytincilik‘ten zeytin ve zeytinyağı stoklayıp Tıflıpaşa Helvacısı‘ndan sıcacık tahin ve Edremit lokumu almadan dönmeseniz iyi edersiniz. Afiyet olsun!

Kapak Fotoğrafı: Esra Kaya

İlginizi çekebilir: Gizem Öztürk’ten Hamsiköy Sütlacı