20’li yaşlarında Haig’e intihara eğilimli majör depresyon, ağır anksiyete ve ayrılık kaygısı bozukluğu teşhisi konuyor. Hayatını sonlandırmak için kendini uçurumun kenarında bulduğunda bir dönüşüm hikayesi başlıyor ve Haig iyileşmeye ve yaşama tutunmaya karar veriyor. Tedaviye başladığında ilaçların işe yaramadığına inanan Haig ailesinin desteği ve verdiği çaba ile alkolü bırakıyor, okumaya yazmaya ve spora başlıyor. Matt Haig yıllar sonra yazdığı kitapta hissettiklerini bu cümlelerle tanımlıyor: “Hangi aptal buna ‘Göğsümde yarasalar yaşıyor ve hayli yer kaplıyor’ yerine ‘depresyon’ demiş?” 

gece-yarisi-ku%cc%88tu%cc%88phanesi
Matt Haig | Fotoğraf: Gece Yarısı Kütüphanesi

Tedavi sürecinde üç yıla yakın evden çıkamayan Haig geçimini sağlamak için kitap yazmaya başlıyor. Belki de Matt Haig’i bu kadar önemli bir yazar yapan yaşadığı bu depresyon süreci ve bu süreçten çıkardığı dersler. Bu süreç yaratıcı dili ile bir araya gelince okuyucuya inanılmaz bir haz vermiş ki İngiltere başta olmak üzere birçok ülkede kısa sürede tüm raflarda en çok satanlar arasına girmeyi başarmış durumda. Benim severek okuduğum, yazarın duygularını paylaştığım üç kitabını sizle paylaşmak istedim.

Matt Haig Kitapları

Gece Yarısı Kütüphanesi

Belki de yazarın beni en çok etkileyen ve yazarın hayatı ile benzerlikler bulduğum kitabı: Gece Yarısı Kütüphanesi. Haig’in, kitabın ana karakteri olan Nora’yı yazarken kendi hayatından ve iyileşme sürecinden esinlendiğinden hiç şüphem yok. 

Gece Yarısı Kütüphanesi’ni bitirdikten sonra kitabı kapadım, yatağıma uzandım ve saatlerce hayatımın tüm olasılıkları üzerine düşündüm. Kafamda büyüklü küçüklü verdiğim tüm kararların diğer opsiyonlarını seçsem bugün nasıl olurdu diye düşünerek kaç saat geçirdim bilmiyorum. Bu kitabı okumamın üzerinden aylar geçmiş olmasına rağmen yeni vereceğim kararlarda bile yaşanabilecek sonuçların senaryolarını canlandırıyorum. Eğer listem hayal gücümü geliştiren ilk 3 kitabı listeleseydim ”Gece Yarısı Kütüphanesi- Matt Haig” kesinlikle birinci sırada olurdu.

Kitabı kısaca özetlemek gerekirse Karakterimiz Nora’nın çok mutsuz bir hayatı var. Hayatında hiçbirşey yolunda gitmiyor. Ard arda aldığı kötü kararlar sonrasında kendisini bir kütüphanede buluyor ve bu kütüphanede ki her kitap Nora’nın yaşamış olabileceği başka bir hayatı yaşama şansını sunuyor. Her kitapta Nora’nın farklı bir hayatı var. Nora her açtığı kitapta bir yaşamdan başka bir yaşama savruluyor. Kitap sizi pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair uzun bir yola çıkarıyor.

İnsanlar

Haig’in her kitabında kendi yaşamından izleri bulmak mümkün.Yazarın 2022’de yayınladığı son kitabında da hayatı zamanla nasıl sevmeye başladığının, yaşamın güzelliklerini görmeye ve onu hayata bağlayan şeylerin ne olduğu hakkında fikir sahibi oluyorsunuz. Son sayfalarda maddelediği ‘bir insana tavsiyeler’i okuduktan sonra içiniz sevgi kelebekleri ile dolacak 🙂

Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da… Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç… Ama o da bir köpek işte… Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?

Zamanı Durdurmanın Yolları 

Haig’in 37 dilde çevrilen romanında geçmişini geride bırakmak istediğini, korkuların, farklılıkların üstesinden gelip cesaretle mutluluğu kabullenmeye çalıştığını görüyoruz.

Kitabın konusuna gelirsek: Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir.

Matt Haig her kitabının sonunda verdiği umut dolu mesajlarıyla sizin de gönlünüzde yer edecek diye düşünüyorum 🙂 İyi okumalar!