Demek sonunda bir şekilde çok gitmek istediğin Budapeşte’ye o uçak biletini aldın. Sonraki adımın olan Google’daki şehirle ilgili araştırmaların sırasında asıl ilgini çeken Parlemento Binası, Buda Kalesi ya da St. Stephen Bazilikası’ndan önce ruin barlar olabilir. Bu duruma şaşırman çok doğal; çünkü bu harabe barlar Budapeşte’deki belki de en ünlü yerlerden. İçlerinden en farklı ve belki de cezbedici olanı ise diğerlerine göre daha uslu olan Mazel Tov.

Hepimiz itiraf edelim; çocukken hayalini kurmaktan en çok keyif aldığımız şeylerden biri de, gösterişsiz ve yıkık dökük evlerin gizli kapılarının bambaşka diyarlara açılmasıydı; dışarının karanlığına ve çirkinliğine inat o kapıdan geçtiğin anda ışıl ışıl, kahkahaların ve tatlı notaların uçuştuğu keyifli bir dünyada kendini bulmak… 30’unu geçip de o evi hala bulamayanlara müjde! Bahsettiğimiz ev ayağınıza gelmemiş olabilir ama bir şekilde kendinizi Budapeşte’de bulmuşsanız eğer, belki de siz onun simülasyonuna gitmişsinizdir.

Budapeşte’nin kendisinden de öte popüler olan ruin bar’ları şehrin özellikle gençler için en önemli cazibe merkezlerinden birini oluşturuyor. En eskisi olan Szimpla Kert neredeyse 15 senelik bir geçmişe sahip ve kendisinden sonraki pek çok harabe bara da öncülük etmiş. Salaş bir tarzı benimseyen bu konsepte sahip barların içinde biri var ki bu ailenin belki de en akıllı, uslu ve zarif üyesi: Mazel Tov! Üstelik öylesine tanıdık ki, yedikleriniz sanki İstanbul’dan hiç çıkmamışsınız hissi yaratıyor.

Budapeşte’nin en hareketli bölgelerinden biri olan 7th District’te yer alan Mazel Tov, bol murallı, bol dönercili (inanması güç ama Budapeşte sahip olduğu dönercilerle tam bir Berlin) ve bol craft beer barlı bir bölgede bulunuyor. Önceden haberdar olunup da gidilmediği takdirde önünden geçip gitmenin pek mümkün olduğu bu şirin mi şirin, iç ısıtan mekanımız adım atıldığı an itibarıyla insanı büyülemeye başlıyor. Tabii şanlıysanız ve içeriye girmenize izin verilirse; zira rezervasyon olmadığı takdirde yer bulabilmek için totem benzeri yollara başvurmak gerekebilir.

Menüsü, her konudaki zenginliklerinin bir tek mutfaklarını es geçmiş olduğu Orta Avrupa’da yer alan bir mekan için fazlasıyla lezzetli. Ayrıca, Orta Doğu mutfağının yıldızlar kulübü niteliğinde: humuslar, şakşukalar, kebaplar, şavurmaları okudukça neşeyle doluyor insan. Yemekleri o kadar bizden ve lezzetli ki; sipariş edilen mezelerle beraber gelen sıcacık bazlamalar ile ana yemeğiniz henüz masaya ulaşmadan siz çoktan “soda mı söylesem acaba yahu?” düşüncelerine dalmış olabiliyorsunuz. Tabii onun yerine sükuneti koruyup, gayet yeterli ve farklı tatları barındıran kokteyl ve alkollü içeceklerden de sipariş verebilmek için midede boşluk bırakmaya çalışabilirsiniz (söylemesi kolay tabii).

Atmosferi ile diğer ruin bar’lara gitmeye gerek bırakmayan Mazel Tov, Budapeşte’de hem karnın hem de ruhun doyacağı bir akşamın adresi. Hele ki bir de sakin ve tatlı tatlı şarkılar söyleyen canlı müzik ekibine denk gelirseniz bahsettiğim ev asla kapısından çıkmak istemeyeceğiniz bir büyüye sahip olabilir.  

Instagram

İlginizi çekebilir: Onno Paluyan’dan Budapeşte Ruin Barları

İlginizi çekebilir: Budapeşte Szimpla Kert