”Kamera, ışıklar ve tabi ki de moda…” Fark ettiniz mi bilmiyorum, ama bu sefer haftaya başlarken daha bir hareketli, daha bir telaşlı ama bir o kadar da rahat başladık; bunun nedeni belki de bomba gibi başlayan İstanbul Moda Haftası gümbürtüleridir… 

İstanbul Moda Haftası Mercek Altında

Her yıl Eylül-Ekim aylarında dünyanın başlıca moda haftaları arasında yer almaya hak kazanmış Mercedes-Benz İstanbul Moda Haftası, bu yıl da 12-16 Ekim arası biz moda sevdalılarıyla buluşmaya başladı; ama bu sefer ufak bir farklılıkla…

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve tüm sektörleri değişime/gelişime zorlayan Covid-19 salgınından sonra dijitalleşen ve çoğunlukla online olarak devam eden defileler ve moda haftalarıyla birlikte 2020 İstanbul Moda Haftası da defileleri online olarak herkesin erişimine sunmaya karar verdi. Söylemeden geçemiyorum ama küresel anlamda bu denli önemli bir adımı moda adına kendi ülkemizdeki başlıca moda haftasının atması gerçekten gurur verici!

MBFWI 2020’nin tek farkı ,online olması, dışında (ki bence bi’ yandan erişilebilirlik anlamında daha iyi oldu) her şey beklediğimiz gibi planlı ve programlı. Resmi Instagram hesabı olan @mbfwistanbul‘da gün ve gün yayınlanan programı incelediğimizde birinci günün Ece Sükan’ın sunuculuğunda sabah 11.45’te Ticaret Bakanı Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, Türkiye İhracatçılar Meclisi bakanlı İsmail Gülle ve İstanbul İhracatçılar Meclisi bakanı Mustafa Gültepe ile birlikte açılış gerçekleştirildi…

Birinci Gün

İstanbul Moda Haftası’nın ilk gününde New Gen (Yeni Jenerasyon) adı altında İstanbul Moda Akademisi’nin genç yeteneklerinin tasarımlarının sergilendiği defile ile yüksek nabızda, hızlı bir giriş yapılarak 2020 MBFWİ’dan beklentilerimiz daha da yükseltildi…

”What If” (Farz Edelim Ki..) teması altında tasarımlarını sergileyen genç tasarımcılarımız, birbirinden ayrı anahtar sözcükler üzerinden yarattıkları eserleriyle bizi gelecek konusunda umutla doyuruyor, beklentilerimizi sarsarak yepyeni bir bakış açısı kazandırıyor. Eğer siz de geleceğe dönük yenilikçi tasarımları görmek isterseniz aşağıdaki videoya göz atabilirsiniz… 

Natalie Kolyozyan

İstanbul Moda Haftası’nın ilk gününün ikinci defilesi, açılış defilesi olan New Gen’e göre daha rahatlık ve maskülen formlar üzerine kurmuş olan Natalie Kolyozyan’a…. Yarattığı tüm koleksiyonlarda konforu ve rahatlığı merkez olarak alan Kolyozyan’ın MBFWİ 2020’deki koleksiyonunu incelediğimizde yine onun klasik formu olan maskülen looklara feminen eklentilerini görüyoruz… Genel olarak sokak stilini, iş çıkışı smart casual‘lığını içinde harmanlayan koleksiyon, rahat tavrı bırakmak istemeyip yine de şık görünmek isteyenlerimiz için bulunamayacak bir nimet olduğunu düşündürtüyor…

Niyazi Erdoğan

Sıradaki defilemiz ise dijitalleşmenin somut hali olarak boy gösteren Niyazi Erdoğan’ın koleksiyonu… MBFWİ’da tüm kıyafetleri bilgisayar ortamında üç boyutlu olarak tasarlayıp hayata geçiren Niyazi Erdoğan, sürdürülebilirliği merkezine alarak pandemi sürecinde eve kapandığı günlerde koleksiyonunun ilk adımlarını atmıştı.

Sınıfsal ve ırksal eşitsizliklere dikkat çektiğini belirten Niyazi Erdoğan’ın merkeze dönüşü ve bakışında, pandemi sürecinde karşılaştığı mozaikleri yansıtıyor ve eski İstanbul’daki bir bölgeyi temsil eden Tatavla’yı ilham edindiğini söylüyor; bunun yanında da gelecek dünyaya yönelik tasarımlarıyla da tamamıyla Türkiye’de ilk defa hayata geçirilen 3D bir defile izleme şansını veriyor…

Belma Özdemir

MBFWİ’un ilk gününde yer alan bir sonraki defile ise kleopatra ve 80’lerin diskosunu andıran göz makyajlarıyla dikkat çeken Belma Özdemir defilesi.

Feminenliğin ön planda tutulduğu ve neon renklerin hakimiyetinde olan koleksiyonda tüllerin, şifonların ve dantellerin akla gelmeyecek şekilde kullanımı dikkatleri üzerine çekiyor, bunun üzerine gözlerimizi kamaştıran alüminyum görünümlü pantolonların üzerine uygulanan tüller ile bize bambaşka bir bakış açısı kazandırıyor…

Tuba Ergin

Genel olarak toprak ve bordo tonlarının yoğunlukta olduğu Tuba Ergin defilesi ise rotamızdaki bir sonraki durak oluyor… Daha ilk günden favorilerim arasında yer alan Tuba Ergin defilesi, tam tamına İstanbul Moda Haftasına yakışır bir seviyede bizleri etkisi altına alıyor ve tam anlamıyla 2021 kış modasına fragman olacak detayları içerisinde barındırıyor. Eğer tam anlamıyla bir moda haftası tadı almak ve ultra şık, ultra zarif bir koleksiyon görmek isterseniz sizi bu muhteşem defileyle baş başa bırakıyorum…

Tuvanam

İlk günün son defilesine yakışacak şekilde gerçekleşen Tuvanam, nefes kesen etnik esintili koleksiyonuyla alışılagelmiş ışıltısından farklı olarak, hazır giyimde uzun zamandır üzerinde durduğu sadeleşme ve fonksiyonel tasarımlarla yaz aylarından bekleyebileceğimiz her şeyi bize sunuyor.

Defilenin ilk saniyesinden son anına kadar bizleri zamanda 2-3 ay geriye götürüp yaz aylarının sıcaklığını içimizde hissettiren koleksiyonun içerdiği dijital kesim danteller, fırfırlar, balon kollar, Chanel’in modernize edilmiş hali gibi bizi büyüleyen klasikler, tiril tiril kumaşlar ve gelecek yazın öncülüğünde olabilecek aksesuarlarıyla kısacası yazdan beklediğimiz her şeyi bize gösteriyor. Sıcak günlerde zarif bir şıklık için görüp görebileceğimiz her şeyi anlatan yeni Tuvanam koleksiyonu, sürdürebilirliği temel alarak bizi kendine daha da aşık etmeye devam ediyor. 

İkinci Gün

Gökhan Yavaş

İstanbul Moda Haftası’nın ikinci gününe Gökhan Yavaş defilesi ile seri bir başlangıç yapıyoruz. Sarıyı ve somonu, ekoseyi ve kaz ayağını, kısaca renk ve desenlerin birbirlerine harmanlanarak oluşturulan koleksiyonu incelediğinizde gerçekten gözünüz renklere doyuyor. Baskılı kabanları ve takım ceketi, şortu ve pantolonu sıkça gördüğümüz koleksiyonda, bunların yanı sıra deri görünümlü şortlar, renk renk danteller, eteklerde fırfırlar ve gözünüzden kaçma ihtimali olmayacak 3 boyutlu papatya figürleri… Koleksiyonunu ”tuhaf” olarak tasvir eden Yavaş’a bir de siz göz atmak isterseniz, hemen alttaki videodan defileyi izleyebilirsiniz.

Murat Aytulum

Hızlıca ikinci günün ikinci defilesine, Murat Aytulum’un sıra dışı yeni koleksiyonuna geçiyoruz. Defilenin geneline yayılan sert görünümlerden de anlaşılabileceği gibi betonlaşma ve doğayla birlikte insanın buna başkaldırışı temasını izleyen Murat Aytulum’un yeni koleksiyonunda deri formların diğer kumaşlarla kullanımıyla kaçınılamaz bir maskülenlik gözümüze çarpıyor. Gösterişli deri slouchy ve bu sene dolabımızın odak noktası olan pileli pantolonların yanı sıra asimetrik sondan eklemeli ceketler, siyah ve beyaz bloklu gömlekler, koleksiyonun baş tacı olan koyu yeşil ve siyahlarla bezenmiş büstiyerler ile harmanlandıkça adeta bize tepeden bakmayı yeniden öğretiyor. Bu cüretkâr kıyafetlerin süzülüşüne sizin de şahit olmanız için hemen buraya defilenin görüntülerini bırakıyorum…

Emre Erdemoğlu

Sıradaki defilemiz, #BeniBağrınaBas koleksiyonuyla Emre Erdemoğlu. Duyguların daha yoğun yaşandığı ve birbirimizle olan yakınlığımızın arttığı bir dünyayı hedef alan, bu hissiyatı yüksek koleksiyonda geniş renk skalası ve pastel renklerin hakimiyetindeki koleksiyonunda sergilediği parçalar ile yansıtan Erdemoğlu’nun saten üzerindeki desen zenginlikleriyle bezenmiş şalları bizi etkisi altına alıyor. Bu sezonun modası olan pileli pantolonları erkek koleksiyonlarının içlerinde de görmeye başlamamızın yanı sıra kullandığı kumaşların kalitesine de hayran kalmamak elimizde değil; tek kelimeyle muhteşem.

Erkek koleksiyonundaki fitilli kadifeler ve bebek sarılarıyla bezenmiş takımlarla yumuşamış parçaların yanı sıra yakınlığı temsilen birbirine sarılan figürlerin yer aldığı kazaklara sahip olmak için sıraya girmeye hazır bir şekilde bekliyoruz. İlgimi çeken diğer bir parça ise geçtiğimiz sezonlarda büyük ses getiren ve modaya yenilik kazandıran dertlerimizin bile sığmadığı mini çantaların bu koleksiyonda kemer formunda hayat bulması oluyor. İçimizde farklı yakınlık hissiyatları uyandıran bu defileyi izlemeye davet ediyorum:

Meltem Özbek

Adeta bir renk şöleni olan sıradaki defilemiz ise Pre-Summer 2021 koleksiyonuyla Meltem Özbek. ”Amusement Park” temalı capcanlı renklerin yer aldığı Meltem Özbek 2021 yazına hazırlık koleksiyonundaki parlak mor ve tonlarının şifon kumaşlardan kadifelere geçişi dahil olmak üzere, içerdiği geniş kumaş skalasıyla bizleri adeta büyülüyor… Koleksiyonda yer alan büzgülü elbiselerden pamuk prensesi andıran şapkalı kabanlara, yanık turuncu ve fuşyanın birlikte kullanımıyla eski Lanvin esintilerini içeren lookların yanı sıra, gold karamel kabanlar ve diğer içerdiği çarpıcı renklerden oluşan parçalar ile adeta ışığı üzerinde dans ettiren formlar ile hayal gücümüzü zorluyor. Alışık olduğumuz saten gömleklerin bileklerinde yer alan taş işlemeleri, içerdiği ipek saten kumaşlar ile gözlerimizi kamaştırıp, koleksiyonun içerisindeki diğer suni kürkler ile bizleri masalsı bir dünyada gezintiye çıkarıyor…

Çiğdem Akın

Günün sondan bir önceki defilesine geçmeden önce güneş gözlüklerinizi yanınızda bulundurmanızı öneririm. İşte ışıl ışıl bir koleksiyonla Çiğdem Akın defilesi…

”A-Yine” adlı koleksiyonuyla eşsiz gün batımı ve gökyüzü tonlarının hakim olduğu defilede ilk başta karşımıza ceket ve blazerları süsleyen tül üzeri tüy işlemeler, 2021 trendlerine doygun vatkalar ve çılgın kol kesimleri, onları tamamlayan büzgülü etekler, ışığı yansıtan dokulu kumaşlar, artık ezberlediğimiz bir kural olan takımlar ve bolero tarzındaki işlemelerle bezenmiş tüy eklentili uçuş uçuş gömlekler… Defilenin ilk kısmı olarak nitelendirebileceğiniz bölümden sonra karşımıza adeta gözlerinizi kör edecek düzeydeki parıltı, pul ve payetlerle bezeli, farklı kesimlere sahip rugan ve üstü büstiyer formundaki elbiseler çıkıyor. Önümüzdeki sezonların bol parıltılı ve ışık saçarak geçeceğinin haberini veren koleksiyonun son ayağında ise her nerde olursanız olun ışığı sizin yayacağınız abiyeler karşımıza çıkıyor.

Nedret Taciroğlu

Veee gelelim Mercedes-Benz İstanbul Moda Haftası’nın ikinci günü kapanış defilesi olan Nedret Taciroğlu’nun markası NEDO’nun 2021 yazı hazır giyim koleksiyonuna… 

Geleceğe pozitifle bakmanın önemini yansıtan bu koleksiyon, modern çizgilerin couture el işçiliğiyle birleşmesi şeklinde açıklanabilse de, izleyenleri ve yeni sezonlarda taşıyacak herkesi dingin bir ruh haline büründürebilecek renklerdeki tasarımları göz önüne sunuyor… Daha önce de bahsettiğim gibi sezon trendleri arasında yer alan dikkat çekici kol tasarımlarının önümüzdeki yaz da devam edeceğinin sinyallerini veren bu koleksiyon içerdiği ince işçilikle hazırlanmış dantel ve fırfırlarla bizi romantik bir yaz akşamına doğru yola çıkarıyor. Lazer kesimlerle hareket kazandırılan elbiselerin yanı sıra gül motiflerinin fazlasıyla bulunduğu bu koleksiyon, adeta feminenliğe bir övgü niteliği taşımasının yanında içerdiği kontrast renkli looklarla da ”seksi, ama nazik” bir hava veriyor…

Üçüncü Gün

2020 İstanbul Moda Haftası’nı yarıladığımız gün üçüncü güne Rachel Araz’ın sunuculuğunda başlıyoruz.

Mehmet Emiroğlu, Seydullah Yılmaz ve Engin Ekinci – KARMA

KARMA defilesini Mehmet Emiroğlu’nun (bu üç yetenekli tasarımcı arasındaki kişisel favorim) görmeye alıştığımız çarpıcı kol detayları ve detaylarla hayat bulan dantelli, geometrik ve asimetrik formları içerisinde bulunduran ”Doğduğum Yer” adlı koleksiyonuyla açıyoruz. Toprak tonlarının yoğunlukta kullanıldığı ve sezonun en büyük trendlerinden sayılabilecek pileli pantolonların ve büstiyer formu temelindeki üst giyimlerin yer aldığı Mehmet Emiroğlu’nun bu koleksiyonunu, tül üzerine yapılan işlemeler ve deri görünümler mühürlüyor.

KARMA defilesinde yer alan sıradaki tasarımcımız ise ”artist” kimliğini bizlere daha bir fazla hissettiren Seydullah Yılmaz (SHYZ WEAR) oluyor. Daha çok sokak stili merkezindeki SHYZ WEAR’ın yeni koleksiyonunu izlediğimde aklımdan ilk geçen ”ne kadar genç işi” bir koleksiyon olduğuydu. Koleksiyonun bütününe yayılan kırmızı, siyah ve biraz da mavi ile renk skalasını dar tutan Seydullah Yılmaz, konforun ön planda tutulduğu grunge bir yapıya sahip formlarıyla KARMA defilesindeki diğer tasarımcılardan farklı bir yöne yöneliyor.

”Mobility”, yani hareketlilik ve akışkanlık adlı temasındaki yeni koleksiyonuyla Engin Ekinci, KARMA defilesinin üçüncü ve son tasarımcısı oluyor. ”Şehirli kız” hissiyatı uyandıran koleksiyonunda hacimli kollarla desteklenmiş tulumlar, gömlekler ve yağmurluklar, koleksiyonun en dikkat çekici unsurları olmasıyla birlikte boynu saran ve bazen de aşan yaka tasarımlarıyla büzgü detayların yoğunlukta kullanıldığı tasarımlarını çarpıcı renklerle çok usta bir şekilde harmanlıyor.

Yakup Biçer

Yakup Biçer’in siyahlar içindeki Y-Plus koleksiyonu, kargo pantolonların yüksek bellere taşınması, Bottega Veneta’nın hayatımıza soktuğu baggy ilhamlı hacimli çantaları ile baştan aşağıya birbirini tamamlayan ”takım” şişme montlar, deri görünümlü pantolonlar ve polisiye dizisinden fırlamış yeleklerle sokak stilini taze bir bakış açısından görmemizi sağlıyor. Koleksiyonda yer alan kruvaze yakalı kabanlarla birlikte genel olarak renk skalasını siyah ve birazcık (ama çok azıcık) renklerle dar tutan Yakup Biçer, konforun ön planda olduğu bu koleksiyonunda deri görünümün de aynı şekilde mercek altında olmasına dikkat etmiş gibi görünüyor.

Sudi Etuz

MBFW İstanbul 2020’nin üçüncü günün sıradaki defilesi 2021 yazına yönelik ”natürel” koleksiyonuyla Sudi Etuz’a yöneliyoruz. Defilenin başlangıcında Sudi Etuz’un yeni üyesi Sui-D bizleri karşılıyor.

Sudi Etuz’ün 2021 yaz koleksiyonunu incelediğimizde ilk başta markanın imzası niteliğinde olan tasarım kolları bu sezonun trendlerine uygun bir şekilde hacimli olarak görüyoruz. Halatlar, boncuklar ve tüllerle bezenmiş kolların yanı sıra romantik bir hava yaratan desenler, tüller ve ve şifon gömlekler arasından adeta bizlere göz kırpıyor. Yaz akşamlarının tatlı esintilerini barındıran toprak tonlarının yoğunlukta olduğu bu koleksiyona, pullarla bezeli 70’leri andıran yüksek ve hacimli kollu ceketler, tam anlamıyla yazın sıcaklığını anlatan saten elbiseler ve denim looklar destek oluyor.

Gökay Gündoğdu

Sıradaki defilemiz, Gökay Gündoğdu imzalı T.A.G.G.’ın #powerbank adını verdiği ve zor zamanlar geçirdiğimiz şu günlerde kadınlara daha fazla güç vermeyi misyon edindiği koleksiyonu oluyor.

Adeta bir güç gösterisi tarzında olan T.A.G.G.’ın yeni koleksiyonu, tek bir tema izlemek yerine sadelik ve hareketi, zarifliği ve maskülenliği bir arada barındırarak diğer koleksiyonlardan farklı bir yol çiziyor. Balon kollu romantik gömlekleri derin yırtmaçlarla cüretkâr bir tarza büründüren Gökay Gündoğdu, asimetrik yaka ve hakimiyet göstergesi olan pileli palazzo pantolon ve etekleri harmanlayarak, beyaz gömlekler ile tam anlamıyla moda haftalarında (maalesef ki) çok fazla rastlanmayan ”giyilebilir” koleksiyonlar arasında yerini alıyor. Kat kat ve büzgülü kollarla desteklenmiş tasarımlarının yanı sıra koleksiyona hakim olan siyah, beyaz ve bej tonları üçgenindeki renk skalası; bunun yanında daha fazla parıltı arayanlar için de gömlek ve pantolonlara işlenmiş taş işlemelerle her kadına hitap ediyor.

Özlem Süer

Bir sonraki defilemiz, Mercedes-Benz’in sunumuyla modada 30.yaşını kutlayan Özlem Süer’in doğa dostu ve ilhamını doğadan alan koleksiyonu oluyor.

Sürdürülebilirlik temelli doğaya saygılı ”Triyanda” koleksiyonuyla Özlem Süer, kendine has tarzını bir kez daha gözler önüne seriyor. Dantelleri, fırfırları, tüy gibi süzülen farklı seçimlerdeki kumaşları, göz alıcı gece elbiseleriyle birleştiren Özlem Süer, yeni koleksiyonunda klasik abiye çizgisinin dışına taşarak günün her saatindeki özel anlarınızı süslemeyi hedef edinmiş tasarımlarıyla bizleri büyülüyor, gelecek sezonlarda kendi adını taşıyan kıyafetleriyle hatırı sayılır etkinliklerde karşılaşabileceğimiz hissini veriyor. Parlak renk ve kumaş skalasıyla da yapmaktan kaçınmadığı ”Gatsby-vari” havayı da bizlere üfleyebiliyor.

Mehtap Elaidi

2020 İstanbul Moda Haftası’nın üçüncü gününün son defilesi ”Back to 0” adlı koleksiyonuyla Mehtap Elaidi oluyor. Sakin, rahatlatıcı ve şimdiye kadar izlediğim en huzurlu defilelerden biri olan Mehtap Elaidi’nin yeni koleksiyonu, aşırılıktan uzak, adeta sadelik üzerine kurulu bir dünyadan baharın cıvıltılarını çağırıyor. 2021 yaz koleksiyonunda kullandığı toprak tonlarının ve beyazın önderliğinde olduğu tasarımların konforu ekranları aşıp çok keyifli bir şekilde bizlere yansıyor. Barındırdığı tiril tiril ve fırfırlı elbiselerin yanında incelikle işlenen nazik çiçek motiflerinin yarattığı ılık iklimlerin sıcaklığını yüzümüzde hissedilirken gözü asla yormayan, naif ama etkili ve son derece giyilebilir görünümlerle bizlerden büyük bir övgüyü; yaşadığımız bu sıkıntılı zamanlarda içimizde uyandırdığı bu güzel hislerden dolayı da teşekkürü hak ediyor…

Dördüncü Gün

Moda haftasının dördüncü gününde de yine ilham verici tasarımlar ve tasarımcılarla buluşmaya devam ediyoruz.

Mert Erkan

Hızlıca dördüncü günün açılış defilesi olan Mert Erkan’ın tasarımlarında ”öze” sığındığı koleksiyonunu inceliyoruz. Kat kat ”milföy”ü andıran fırfırlar ve gömlek elbiselerin çoğunlukta olduğu bu koleksiyonda, konforlu kumaşların ön planda tutulduğu ve bu sezon karşımıza sıkça çıkan balon kol detayı yoğun bir şekilde varlığını hissettiriyor. Büzgülerden uçuşan koton eteklerin, trend olan ”line art”ın kazaklarda ve kollarda kullanımının yanı sıra, omuzların çıplak bırakıldığı gömlek yakalı elbiselerle klasikleşmiş düz beyaz oversize gömleklere katılan yenilikçi dokunuşlar, koleksiyonu daha günlük; ama trendlere uygun kılıyor… Moda haftasında sıkça yollarımızın kesiştiği tüllerle birlikte kırışık halleriyle bile büyük etki yaratan koton kumaşlardaki hacmi yüksek tasarımlar, bolero tarzındaki (yine) balon kollarla desteklenmiş üst formlarıyla bizleri rahat ama ”şık” bir görüntüye kavuşmamıza ön ayak oluyor.

Nihan Peker

Sıradaki defilemiz, ”Nihan’s Colour Theraphy” adlı rengarenk bir dünyadan günümüze yansıyan Nihan Peker koleksiyonu. Capcanlı renklerin ve göz alıcı desenlerin hakim olduğu ”Nihan’s Colour Theraphy” koleksiyonunda genel olarak hareket ve sadeliğin bir kavuşmasını görüyoruz… En büyük trendlerden biri olan hacimli kol tasarımlarının prenses formundaki görünümleri, kat kat oluşumlu ve pileli etek formları, şifonların üzerine konumlandırılmış renkli detaylarla bizleri rengarenk bir yolculuğa çıkarıyor. Sulu boya darbelerini andıran hareketli baskıların yanında sadeliğin cazibesinin ön planda tutulduğu pastel renkli monokrom tasarımlarla, koleksiyonu destekleyen renkli pulların ve taş işlemeli askıların, omuzları açıkta bırakan volanlı eteklerle hareket kazandırılmış sade görünümlere karşı birbirini farklı açılardan destekleyen incelikle hazırlanmış bir defile havası veriyor.

Raşit Bağzıbağlı

MBFW İstanbul’un dördüncü gününde sıradaki defilemiz siyah ve beyazların yoğunlukta olduğu, pastel ve göz alıcı renklerle desteklenmiş Raşit Bağzıbağlı’nın göz dolduran tasarımları oluyor.

Muhteşem el işçiliği, ustaca seçilen kumaşlar ve trendlere adeta yön veren ”couture” tasarımlarıyla Raşit Bağzıbağlı’nın yeni koleksiyonunda siyahın muhteşem asilliği ve beyazın geceyi aydınlatan parlaklığı bir yana, göz yormayan renk skalasıyla bizleri kendisine bağlıyor. Nadir kullanılan dokulu kumaşların takım görünümlerdeki ustaca hazırlanmış formu, gece elbiselerinin vazgeçilmezleri haline gelen satenlerin ışıltı işlemelerle birlikte kullanımı, büyük ses getiren transparan tül pencereler, göz alıcı detaylarla bezenmiş tulum ve body suitleriyle sizleri gecenin yıldızı olmaya aday gösteren bu masalsı koleksiyonu bizlerle buluşturduğu için büyük bir övgüyü hak ediyor Raşit Bağzıbağlı. Dekolteleri naifleştiren ama bir o kadar da dikkat çekici hale büründüren tül hareketleriyle, hacmi yüksek kat kat kullanılan etek formlarından uzun uzadıya süzülen kuyruklara, tem omuzun açıkta bırakıldığı şampanya rengi tamamı dikkatlice işlenmiş midi abiyelerinin yanı sıra, ton-sür-tonun ustaca kullanımıyla da adeta nefeslerimizi kesiyor.

Simay Bülbül

Hızla tükettiğimiz İstanbul Moda Haftası’nın dördüncü gününün dördüncü defilesi, ”Hatun” adlı koleksiyonuyla gelenekselin modernlikle harmanlandığı Simay Bülbül defilesi oluyor.

Siyah ve krem tonlarının ışıltılı, farklı boyutlardaki işlemeleriyle bezeli kaftanların yardımcı başrol oynadığı Simay Bülbül’ün yeni koleksiyonunda karşımıza çıkan deri görünümlü pantolonların, eteklerin ve kolların gösterdiği detayların yanı sıra, bizleri romantik bir havaya sokan danteller, tül ve saten gibi farklı yapıdaki kumaşların birbirleriyle olan ilişkisini en iyi şekilde gözler önüne seriyor. Feminenliğin ve maskülenliğin dozunun çok iyi ayarlandığı bu koleksiyonda birbirini tamamlayan görünümler ve aynı yapıdaki kumaşlardan oluşan farklı parçalarla çeşitlilik arttırılmış, kullanılan deriler ve ipek-şifon satenlerle bu denge korunmuş görünüyor.

Özlem Kaya

Günün son defilesine yaklaşırken maskülen yapıların feminen formlarla yeniden şekillendirildiği, giyilebilirliğin ön planda tutulduğu ve ”Bugün ne giyeceğim?” diye düşünenlerin el kitabı olabilecek nitelikteki Özlem Kaya’nın yeni koleksiyona bir göz atıyoruz.

”Smart casual” alanında trend olmuş ve olacak tarzların yer aldığı bu defilede (ben de dahil olmak üzere) günlük hayatta sıkça tercih edilen formları içeren Özlem Kaya’nın bu koleksiyonu, oversize ceketler, gömlekler ve onları tamamlayan palazzo formundaki şort ve pantolonların yanı sıra, konforu yüksek pastel tonların hakimiyetindeki renk skalasıyla zekice seçilen kumaşların birleşiminden doğan, günün her saatine uygun görünümlerin en şık halleriyle bizleri selamlıyor.

https://www.instagram.com/tv/CGX2rVwFKl_/?utm_source=ig_embed

Özgür Masur

Son gününe yaklaştığımız Mercedes-Benz İstanbul Moda Haftası’nın final gününden bir önceki günün kapanış defilesi, ”pret-a-couture” (hazır giyimin couture hali diyebiliriz) çizgisinden şaşmayan Özgür Masur oluyor.

Silver dokuların, ışıldayan kumaşların, hacimli siluetlerin ve çarpıcı ama bir o kadar da kullanışlı, buram buram couture kokan tasarımların yer aldığı Özgür Masur defilesinde, sezon trendleri arasındaki yağmurluk üstlerin şort ve eteklerle kullanımının yanı sıra, daha transparan ve feminen yapılardaki hacimli kollardan oluşan tulumlar, iç içe geçen formlardan ustalıkla hazırlanan büzgüler, gömlek elbiselere kazandırılan yenilikler ve her tene iltifat edecek renk skalasıyla her lookta birbirinden farklı hikayeler anlatan tasarımlar yer alıyor… Usta işçiliğin her kıyafette kolaylıkla gözlenebildiği bu koleksiyonda, saten üzerinde dalgalanan ışık gösterileri, göz alıcı ama duru görünümlerle izleyenleri kendine hayran bırakmaya devam ettiriyor.

Merakla beklenen İstanbul Moda Haftası’nın dördüncü günü incelemesinden sonra nefeslerimiz tutulu bir şekilde bu büyülü haftanın son gününe doğru geri sayıma geçiyoruz. Mercedes-Benz İstanbul Moda Haftası’nın son gününde görüşmek üzere, sağlıklı ve şık kalın.

Kapak Fotoğrafı: instyle.com.tr

İlginizi çekebilir: Burak Serpen’den Moda Haftası Sokak Stilleri