İnsanların kendilerinden önce imajları yürüyor. Televizyon programları, yarışmalar, yazılı ve sözlü yayınlar, sosyal medya… Belki de insanlık tarihi boyunca hiç bu kadar önemli olmamıştı moda. Bizi biz yapan şeyleri paylaşmak, kendimizi ifade etmek temel ihtiyacımız. Aynılar içinde farklı olmak, çağı kaçırmadan kendi zamanımızda yaşamak ise bir yaratılış meselesi…

Moda dinamik karakterli bir kültür; çok hareketli, hızlı değişiyor. Kimi zaman coşuyor, dalgalanıyor, bulanıyor kimi zaman duruluyor, şeffaflaşıyor. Fakat yine de belli sınırları var. Bu sınırlar zorlansa da dışına çıkabilmek neredeyse imkansız. İşte tam bu sırada karşımıza yeni bir kavram çıkıyor. Aynı sınırlarda gezen ama aynı yerlere basmayan daha özgün bir şey: Stil.

Sayımız çok  fazla. Her birimiz dünyaya bir kez geliyoruz ve yaratılışımızda olan, bizi biz yapan, özelliklerimiz var. Farklılıklarımızı ifade etmek en temel ihtiyaçlarımızdan biri. Gündelik hayat koşuşturmasında bu kadar polidisiplinel düşünmeye gücü olmayan bizler için çok şükür ki tasarımcılar var. Tasarımcı hepimizi etkileyen olayların tohumlarını hisleriyle büyütüp bize meyvelerini sunuyor.Aslında başka birinin duygularını üzerimize giymiş oluyoruz. Bunlardan özgün bir biz yaratmak ise yine sadece bizim elimizde.

Bir yanda moda otoritelerinin tarz dayatması, diğer yanda özgünlük yarışı… İşte dikiş tutturanlar ve yüzüne gözüne bulaştıranlar içinde kendi stilleriyle moda algısını değiştiren 10 ikon: