Mekân: Pappa Cafe, Moda

Zaman: Bir Pazartesi akşamı, iş çıkışı

fotoğraf 4

Tramvay sesinin tatlı kalabalığın neşesine karıştığı Bahariye’den Moda’ya doğru giden yolu takip ediyoruz. Renkli mağazalara, birbirinden güzel kahve ve tatlı mekânlarına şöyle bir göz atıp meydana geliyoruz. Moda İlköğretim Okulu’nun paralel sokağına inip sola dönüyoruz.  Tarihi binanın alt katında bulunan bu şirin mekân hemen dikkatimizi çekiyor. 1903 yılında mimar Constantin Pappa tarafından inşa edilen bu bina insanı gerçekten büyülüyor. Zaten cafe de mimarının adını almış. Pappa Cafe, Fransa’daki küçük ve sevimli cafeleri andırıyor. İçeriye girer girmez bizi pek çok çeşit kurabiye, pasta ve tatlılarla dolu bir vitrin karşılıyor.

Pappa Cafe

Küçük merdivenlerden üst kata çıkıyoruz. Ahşap masalar ve rahat koltuklar, yine ahşap kitaplık, ortamı sevmemiz için yeterli oluyor. Kitaplıkta Fransızca, İngilizce dergiler, kitaplar, gastronomi dergileri var ve tüm bunlar burada güzel vakit geçireceğimizin sinyalini veriyor. Eski bir daktilo ve yanıp sönen minik ışıklı lambalar, ortamın ahşap kokusuyla birleşince aklımıza Paris geliyor ve hayallere dalıyoruz. Kendimizi filtre kahve ve frambuazlı pasta ile ödüllendirirken bir yandan da güzel müzik eşliğinde sohbet ediyoruz. Mekânın güler yüzlü sahibi tahta tepsi içinde siparişlerimizi servis ediyor.  Frambuazlı pasta oldukça lezzetli ve günün tüm stresini atmamızı sağlıyor. Tam kahvelerimizi içerken bir ses duyuyoruz. Bir bakıyoruz gri bir minnoş kedi yanımıza gelmiş! Mekânın bu sevimli kedisi ile sevgi alışverişinde bulunup tarih ve huzur kokan bu akşamı sonlandırıyoruz. Sendrom mu, o da ne!

IMG_1139[1]

Menü

Filtre Kahve

Frambuazlı Pasta

Yoksa siz hala Pazartesi işten sonra tıpış tıpış eve gidenlerden misiniz?

Pappa Cafe Adres: Ruşenağa Sok. No: 18 Moda, Kadıköy / İstanbul