Gen-Z’nin yeme alışkanlıklarının toplumsal beslenme alışkanları üzerindeki etkileri üzerine hiç düşündünüz mü? Trend analizi kaynakları toplumun %64’ünün alışıldık öğün sistemi yerine atıştırmalık öğünleri tercih ettiğini öne sürerken üreticiler de doğal içerikler, temiz etiketler ve meyve ve sebze-temelli atıştırmalık formülleriyle bu talebe yanıt vermek için çalışıyor. Peki her geçen gün sayısı artan “sağlıklı” atıştırmalıklar konusunda ne kadar fikir sahibiyiz?

Fotoğraf: Cheat Day Design

Vegan, glütensiz, bitki bazlı, doğal, organik… Atıştırmalık tercihleri yaparken paketlerin üzerinde sıkça gördüğümüz bu sıfatlardan hangisini öncelikle arıyoruz? Daha önemlisi bu etiketlerin ne anlama geldiğini ve kullanılabilmelerinin bir denetim mekanizmasından geçip geçmediğini biliyor muyuz? Matt Rosenman isimli içerik üretici TikTok’ta bu soruyu sarkastik bir şekilde yanıtlıyor.

Rosenman’ videolarında “sağlıksız” olarak adlandıracağımız yiyeceklerin yeniden markalaştırılabileceğini göstererek aslında yeme-içme şirketlerinin ürünlerine ilişkin iddialarının ne kadar içi boş olabileceğini kanıtlıyor. Örneğin; bir videosunda Coca Cola’yı yeniden markalaştırıyor. İşe ilk önce kutunun rengini daha az agresif ve daha davetkar bir renk olan sarıya çevirip ardından ismini “Thrive Sparkling Cola” koyarak başlıyor. Böylece görünüm ve isim anlamında “sağlıklı” içeceklerle benzerlik kuruyor. Ardından kolanın içerisinde bulunan yüksek oranda fruktoz mısır şurubunun FDA (Food and Drug Administration, Yiyecek ve İlaç İdaresi)’nin geniş “doğal” tanımının içerisinde yer aldığından yola çıkarak kutunu üzerine doğal ifadesini yerleştiriyor ve kolanın yasal olarak doğru olan diğer özelliklerini ekliyor: %100 bitki bazlı, glütensiz ve düşük sodyumlu!

Sağlıklı Atıştırmalıklar | Fotoğraf: unsplash.com/@mockupgraphics

Nutella’dan Cheetos’a pek çok atıştırmalık için aynı yeniden markalaştırma tekniğini kullanan Rosenman böylelikle pazarlama dünyası tarafından kullanılan terimlerin ne denli içi boş olabileceğini görselleştiriyor ve çeşitli tasarım tekniklerinin tüketici üzerindeki etkisini kanıtlıyor. Daha ilginç olansa Rosenman’ın sağlıklı-sağlıksız besin algısıyla ters yönde de benzer şekilde oynayabiliyor olması. Örneğin; bir videosunda döngüyü tersine çeviriyor ve bu kez brokoliyi sağlıksız bir atıştırmalık olarak pazarlıyor. Bunun için cips paketine aldığı brokolileri şekerli ve sodyumlu olarak tanımlamanın yanı sıra sindirim sistemine verdiği rahatsızlığa vurgu yapıyor.

Rosenman’ın çalışmaları eğlenceli olmanın yanı sıra diyet kültürünün üzerimizdeki etkisine de vurgu yapıyor. Günlük yaşamda, gerçekçi bir etiket okuma becerisi ve analiz bilgisi olmaksızın yaptığımız tercihlerin birçoğunda diyet kültürünün etkileri sandığımızdan çok daha belirleyici. Üstelik bu etki tüketicilerin yanı sıra üreticileri de motive ediyor. Dönemsel “iyi yaşam” trendlerini takip eden markalar, konu sürdürülebilirlik olduğunda uyguladıkları yeşil aklama tekniklerine benzer pazarlama yöntemleri kullanarak yeni “sağlıklı” atıştırmalıklar tanıtıyor. Günün sonunda diğer pek çok konuda olduğu gibi farkındalıkla yaklaşarak yönlendirmelerden arınmak ve kendi yaşam pratikleri için doğru tercihleri yapmak tüketicilere düşüyor.

Kapak Fotoğrafı: Cheat Day Design

İlginizi çekebilir: Mahmut Arslantaş’tan Sağlıklı ve Mutlu Yaşam Bir Saplantıya mı Dönüşüyor?