Zula, Batard ve The Ordinary’nin yeni kardeşi Saku İstanbul geçtiğimiz kış sezonunda kapılarını açtı. Asya-Akdeniz lezzetlerini harmanlayan bir füzyon mutfağı sunan Saku İstanbul, şehrin ‘fine dining’ sahnesine iddialı bir giriş yaptı.

Saku İstanbul
Somon&Edamame, Akya Sashimi, Fillet Mignon Tataki | Fotoğraf: Lal Saatçıoğlu

Now Bomonti’de aralık ayının başında kapılarını misafirlerine açan Saku İstanbul, Asya ve Akdeniz mutfaklarını harmanlayan menüsüyle öne çıkıyor. İstanbul’un sevilen restoranları olan Zula, Batard ve The Ordinary’nin işletmecileri tarafından açılan Saku İstanbul önümüzdeki dönemde de oldukça konuşulacağa benziyor. Saku İstanbul’un kapısından girdiğiniz anda güler yüzlü çalışanlar sizi karşılıyor ve masanıza eşlik ediyor. Masanıza oturur oturmaz getirilen sıcak havlular ise insana kendini özel hissettiren bir dokunuş olmuş. 

Menüyü elinize aldığınızda klasik bir menü formatındansa “Toprak” “Deniz” ve “Mera” olacak şekilde üç ana kategoriye ayrılmış yemek çeşitleriyle karşılaşıyorsunuz. “Toprak” kısmı sebze; “Deniz” kısmı deniz ürünleri; “Mera” kısmı ise et ürünleri ağırlıkta seçenekler içeriyor. Bu menüye ek olarak kokteyl ve içki menüsüyle birlikte tatlı menüsü de mevcut. Daha yemekleri tatmadan menüyü okuduğunuzda bile gösterilen özeni hissedebiliyorsunuz. Seçenekler arasında seçim yapmakta zorlanırsanız Saku ekibi size önerilerde bulunuyor ve yemekler hakkında detaylı bilgi veriyor. 

whatsapp-image-2022-12-23-at-16-31-37-2
Lotus Balkabağı Fotoğraf: | Lal Saatçıoğlu

Bu mekan ile ilgili aklınızda olması gereken en önemli detay buranın bir ‘fine-dining’ restoranı olduğu. Bu demek oluyor ki ufak porsiyonlarda büyük lezzet patlamaları yaşatacak seçenekler mevcut menüde. Bu sebeple açlık seviyenizin orta seviyelerde olması sizin daha keyifli bir deneyim yaşamanızı sağlayacaktır.

Menüdeki her yemeği tek seferde denemek mümkün olmadığı için tavsiye alarak yaptığımız tercihler arasında favorilerimiz Acılı Çıtır Tofu, Çin Usulü Salatalık Salatası, Fillet Mignon Tataki, Bıldırcın Gyoza ve Lotus Balkabağı oldu. Acılı Çıtır Tofu, tofu sevmeyen birine bile yedirecek kadar güzel bir tabaktı. Sipariş vermeden garsonumuzun bize ikram ettiği Çin Usulü Salatalık Salatası ise basit ancak çok ferah bir atıştırmalıktı. Bu arada Uzakdoğu restoranı denince akla ilk gelen yemeklerden olan sushi geliyor olsa da, Saku’nun menüsünde az sayıda sushi var. Menüdeki nigiriler alıştığımız gibi balıkla değil közlenmiş kereviz, soğan gibi sebzelerden yapılmış. Bu anlamda veganlara da hitap edebilecek seçenekler barındıran bir menü olduğunu söyleyebiliriz.

Yemeklerin yanında kokteyllerden söz etmemek de olmaz. Başarılı kokteyl menüsünde her zevke hitap edecek seçenekler mevcut. Biz Haku Haku ve Olmec kokteyllerini beğendik ve çok beğendik.

whatsapp-image-2022-12-23-at-16-32-28
Saku İstanbul Mutfağı | Fotoğraf: Lal Saatçıoğlu

Hoş bir ambiyansta, Asya-Akdeniz füzyon mutfağı seçeneklerini denemek isteyen gastronomi aşıkları için gerçekten çok heyecan verici bir mekan olmuş. Saku İstanbul’un adını ilerleyen zamanlarda çok duyacağız gibi görünüyor.

Kapak Fotoğrafı: Lal Saatçıoğlu

İlginizi çekebilir: Gökçe Ece Oksay’dan The Ordinary