Her ne kadar daha çok roman okusam da bazı öykü kitaplarının yeri benim için çok ayrı… Bu öykü kitaplarından beş tanesini de sizlerle paylaşmak isterim. Kitapların; dönem, coğrafya ve tür olarak birbirinden farklı olmasına özen gösterdim, bu nedenle herkesin kendine hitap eden bir eser bulacağını umuyorum.

Öykü Sevenler İçin 5 Kitap Önerisi

Caz Çağı Öyküleri, F. Scott Fitzgerald

Caz Çağı Amerika’da 1920 ile 1930’lu yılları arasındaki döneme denk geliyor, yani Birinci Dünya Savaşı sonrası ve Büyük Buhran öncesine… Bu dönem Amerika’da ekonomik patlamanın olduğu, materyalizmin önem kazandığı, çılgın partilerin düzenlendiği, “geçici” bolluk ve varlığın toplumsal etkilerine şahitlik eden dönem olarak bilinir. Muhteşem Gatsby’den de fark edebileceğiniz gibi, Fitzgerald eserleriyle Caz Çağı’na dikkat çeken bir tarihçi niteliğinde adeta. Kitabın başında yer alan Fitzgerald’a ait “Aylık Masraflar” tablosunda kendisinin de bu dönemi hakkıyla yaşadığını görebiliyoruz. Kendisi kira, vergi, yiyecek, fatura gibi kalemlere ek olarak; gezi, eğlence ve davetlere aylık 785 dolarlık bir bütçe ayırıyormuş. 🙂

Kitapta birbirinden bağımsız 8 tane öykü yer alıyor. Fitzgerald Büyük Buhran’a doğru koşan düşleri, hayal kırıklıklarını, umutları ve coşkuları ustalıkla yansıtmış. Birbirinden güzel öyküleri hemen sizi yakalıyor. Diliyle akıcılığıyla hiç bitmesin istediğim bir kitaptı. Filiz Ofluoğlu’ya ait çevirisini de başarılı buldum.

Havada Bulut, Sait Faik Abasıyanık

Sait Faik okumak bir çeşit terapi benim için. İnsan sevgisi, yalnızlığı, kırılganlığı, o “savruk” diline öyle güzel yansıyor ki… Birbirine bağlı 15 öyküden oluşan bu eser, gayrimüslüm hayat kadını Yorgiya’ya aşık olan bir adamın etrafında dönen bir durum hikâyesi. Her bölümde ayrı bir karakterin hikayesi işlenmiş. İnsanın içini ısıtan, bazen de acıtan, naif ve akıcı bir dile sahip. Okurken yanınızda kalem bulundurun çünkü bol bol altını çizeceğinize eminim. Selim İleri bir röportajında bu kitaptan şöyle bahseder: “Ben roman yazmaya çalışan bir insanım 50 yıldır. Öyle bir roman yazabilmek için bugüne kadar yazdıklarımın hepsini bırakabilirim.”

Kitap 2003 yılında TRT1’de mini dizi formatında da yayınlanmış. Havada Bulut adıyla yayınlanan diziye dair internet üzerinde denk geldiğim bütün yorumlar çok olumluydu. Diziyi merak edenler YouTube üzerinden tüm bölümlerine erişebilir.

Ateş Yakmak, Jack London

Jack London bilim kurgu ve dergi hikayelerinin öncüsü olarak bilinir. 40 yaşında 200’den fazla eser bırakan London, sağlık problemleri nedeniyle hayatını kaybeder. Bu kitapta yer alan öykülere de yazarın 21 yaşında Alaska’da altın arayışı sırasında verdiği yaşam mücadelesi ilham olur.

Kitapta 6 yıl arayla yazılmış iki tane Ateş Yakmak adında öykü yer alıyor. İlk yazılan daha kısa ve yüzeysel, ikinci yazılan ise daha uzun ve detaylı işlenmiş. Birini edebiyat hayatının henüz başında, diğerini ise birçok tecrübe edinmiş ve tarzı oturmuş biri olarak yazmış. Bu iki öykü de eksi 50-60 derece soğukta yolculuk yapan bir adamın hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Yaşama tutunmak, hatta ellerini hareket ettirebilmek için ateş yakması gerekli. Kitaptaki bir diğer öykü de yine doğada yaşam mücadelesi veren bir adam hakkında. Üç öykünün tamamının da oldukça akıcı ve merak uyandırıcı olduğunu söyleyebilirim, bir oturuşta bitireceksiniz. Çeviri konusunda da Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nı gözüm kapalı tavsiye ediyorum.

Sarıyaz, Mahir Ünsal Eriş

Lodosun Afrika’dan taşıdığı çöl kumu nedeniyle küçük bir sahil kenti günlerce sarıya bürünür. Bunun verdiği tedirginlik yetmiyormuş gibi kent bir de depremle sarsılır. Kitapta yer alan birbirine bağlı sekiz öykü, kentte yaşayan insanların bu doğa olayları karşısında yaşadıkları küçük kıyametleri anlatıyor. Yazar her bir öyküde farklı bir karakterin gözünden umutlara, hayal kırıklıklarına, pişmanlığa, başkaldırıya ve hayata tutunma mücadelesine ışık tutuyor. 

Mahir Ünsal Eriş’in kitaptaki yalın ve samimi dili hemen sizi yakalıyor. Ayrıca son öyküyü diğer öykülere çok zekice bağladığını da düşünüyorum. Bu kitapla aynı zamanda “Kara Yarısı” adlı bir kitabı daha yayınlanmış. İkisi de aynı coğrafya ve aynı insanlar etrafında dönen, birbirine dokunan eserler. Dolayısıyla bunu beğenirseniz Kara Yarısı’nı da okumanızı mutlaka öneririm.

Muhtelif Evhamlar Kitabı, Ömür İklim Demir

“Ne diyeyim, huzur tuhaf şey arkadaş, ancak kaybedecek bir şeyin kalmadığında gelip seni buluyor.”

Bu kitabı spoiler vermeden nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama kesinlikle sürprizlerle dolu olduğunu söyleyebilirim! 10 öyküden oluşan bu kitaba bağlanmamın temel nedeni farklı bir kurguya sahip olmasıydı. Orta sınıf insanların sıradan hayatlarına ait detayları samimi bir dille anlatmış. Yalnızlık, zaaflar, hayal kırıklıkları, özlem, ölüm, korku gibi ögeler barındıran öyküleri zaman zaman yüreğinizi burksa da içinizi ısıtacak ve sizi şaşırtacak detaylara sahip.

Yazarın 7 yıl ceza avukatlığı, 3 yıl reklam yazarlığı yapmasının ardından yazdığı ilk öykü kitabı ile Haldun Taner Öykü Ödülü’nü alması son derece saygı duyulası ve ilham verici. Eğer sizin de böyle bir hayaliniz var ama nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız Margaret Atwood’un Yaratıcı Yazarlık dersinden derlediğim notları okuyabilirsiniz.

Eğer bu listede yer alan eserleri okuduysanız ya da sizin de önerebileceğiniz farklı öykü kitapları varsa, yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Hailey Galloway (pexels.com)

İlginizi Çekebilir: Nisa Sümertekin’den Ömür İklim Demir Üzerine