Özellikle ilk kez yurtdışına çıkacaklar için, vize almak zor zanaat. Adını sanını duymadığınız belgeler, sizi terörist olup olmadığınızı düşünmeye sürükleyecek soru ve istekler, tam “bu sefer bütün belgeler tamam, bitti bu iş” dediğiniz esnada “Anneannenizin 15 Temmuz 1932’de nerede olduğunu da kanıtlayın” absürdlüğünde yeni talepler… Evet abartıyorum, ancak genel olarak uğraştırıcı bir süreç olduğu da gerçek. Son 2 yıldır o kadar sık vize almam gerekti ki, “bizim tanıdık var hepinize 6 aylık Schengen ayarlıyorum” kolaylığında olmasa da, bu süreci daha katlanılabilir hale getirmek açısından küçük çaplı bir vize rehberi hazırlama kararı aldım. Schengen vizesi nasıl alınır diyorsanız, işte böyle…

Tabi her ülke için ayrı vize yazısı yazamayacağım ve zaten her ülkeye nasıl vize alındığı bilgim dahilinde olmadığından bu seferlik size sadece Schengen Vizesi’nden bahsedeceğim. Amerika Vizesi yazısı da yolda.

Schengen Vizesi Nasıl Alınır?

Öncelikle Schengen Vizesi kapsamında olan ülkelere bir göz atmakta fayda var:

Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, İsviçre, İsveç, Fransa, Hollanda, Hırvatistan, İspanya, İsviçre, İtalya, İzlanda, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovenya, Slovakta, Yunanistan.

_45293053_schengen_euro_466map

Bu ülkelerden herhangi birine gitmeyi düşünüyorsanız, doğru yazıyı okuyorsunuz. Belgeler, vizeyi hangi konsolosluğa ya da aracı kuruma başvuracağınıza göre bir takım değişiklikler gösterebiliyor. Bu yüzden burada hangi belgeleri edinmezin gerektiğine dair net bilgiler vermemin yanlış olacağını düşünüyorum. Ancak konsolosluk sitelerine ya da kullanacağınız aracı kurumun sitesine göz atarak, doğru belgeleri edinmeniz oldukça kolay. “O zaman ne diye vizeyle ilgili yazı yazıyorsun?” diyecek olanlar için; benim burada asıl amacım, size kolaylık sağlayacak ipuçları verebilmek. O halde başlayalım:

1. Pasaport geçerlilik sürenizi kontrol edin.

Schengen vizesine başvurabilmek için pasaport geçerlilik sürenizin, seyahat bitiş tarihinden en az 6 ay daha uzun olması gerekiyor. Aksi takdirde başvuramıyorsunuz. Pasaportunuzla ilgili bu detayı kontrol etmeden vize başvurunda bulunmayın.

2. Vize başvurusunu seyahatten en az  1 ay önce yapın.

Neden? Çünkü yoğunluk yaşanabiliyor, belgelerde bir eksiklik çıkarsa ya da beklenmedik başka bir aksilik olursa, vize alım süreniz uzayabiliyor. Dolayısıyla yapmış olduğunuz otel/uçak rezervasyonunun boşa gitmemesi açısından, başvurunuzu kesinlikle en az bir ay önceden yapın. İhtimalleri değerlendirmeden hareket etmeyin. Örneğin ben, Hollanda vizesi başvurumda, aracı kurum pasaportumu göndermeyi “unuttuğu” için yaklaşık 15-16 gün beklemek durumunda kalmıştım. Ders olsun size.

3. Vize başvurusuna eksik belgeyle gitmeyin.

Biliyorum, yukarıdaki cümle “Tatile giderken yanınıza almanız gereken 10 şey: 1. Bikini” tarzındaki gereksiz bilgi içerikli yazılar gibi oldu. Tabi ki istenen tüm belgeleri götüreceksiniz. Ancak yine de, aranızda benim gibiler olduğunu bildiğim için böyle bir açıklama yapma gereği duyuyorum. Az önce söylediğim gibi, sizden çok fazla belge isteyecekler. Evet özellikle ilk vize başvurunuzda kendinizi çok fazla uğraş vermiş gibi hissedebilirsiniz, sonuçta bir sürü farklı yere gidip bir sürü farklı belge edinmeniz gerekecek. Ancak ne olursa olsun belgeleriniz eksik gitmeyin. Aksi takdirde, özellikle önemli bir belgeyi eksik götürdüyseniz, pasaportunuz konsolosluktan geri dönebiliyor, belgenizin eksik olduğu söyleniyor ve vize alma sürecinizi gereksiz yere uzatmış oluyorsunuz. Misal, “sicil gazetesi fotokopisi ne abi, bunu almasam da olur” demeyin. Alın onu da. Üşengeçliğe hayır.

4. Ne tür ve hangi ebatlarda fotoğraf istenildiğine dikkat edin.

Bu konu da vize başvurularında sorun çıkarabilen küçük detaylardan. Siz gidiyorsunuz bir güzel vesikalık fotoğrafınızı çektiriyorsunuz, oh bütün belgelerim de hazır diyerek başvurunuzu yapmaya gidiyorsunuz, oradaki kadın belgelere bakıyor bakıyor ve acı gerçeği yüzünüze vuruveriyor: “Fotoğrafınızın vesikalık değil biyometrik olması gerekiyor.” Hadi bakalım, yeni bir soruna hoşgeldiniz. Bu yüzden, başvuruda bulunmadan önce, hangi ebatlarda ve ne tür fotoğraf istediklerine mutlaka dikkat edin. Çünkü bazı ülkeler biyometrik, bazı ülkeler bildiğimiz vesikalık istiyor ve fotoğrafın boyutuyla ilgili de bir takım farklı istekler oluyor. Biyometrik fotoğrafınızda zanlı gibi çıkarsanız da üzülmeyin, ben İspanyol pembe dizilerindeki hizmetçiler gibi çıkıyorum mesela, hiç sorun etmez oldum artık.

5. Ülkelerinde kalmaya meraklı olmadığınızı garantileyecek belgeler gösterin.

Bu adamların bunca belgeyi istemesinin temel sebebi aslında bu. Yani siz, Türkiye’ye geri döneceğinizi, sizi burada bağlayan bir şeyler olduğunu kanıtlarsanız, istisnai durumlar haricinde (mesela kariyer planlamanız terörist ya da kiralık katil olmak üzerine kurulu değilse) vize almanızda herhangi bir sorun çıkmayacaktır. Bu yüzden, tapu, araba ruhsatı ya da düzenli para hareketinin bulunduğu bir hesap cüzdanı fotokopisi gibi belgeler gösterebilmeniz vizeyi almanızı son derece kolaylaştıracaktır.

6. İlk olarak giriş yapacağınız ülkeden vize almaya dikkat edin. 

Bu, her ülke için geçerli olmasa da karşılaşılabilen bir durum. Örneğin hem Almanya’ya, hem İtalya’ya gidecekseniz ve ilk olarak gideceğiniz ülke Almanya ise, vizenizi Almanya Konsolosluğu üzerinden alın. Çünkü bazen, x ülkeden aldığınız Schengen Vizesi’ni ilk kullanımda y ülkesinde kullanmak isterseniz, sorun çıkarabiliyorlar. Gurbette yorgun düşmemek için bunu aklınızda bulundurun.

7. Seyahat sağlık sigortanızda cimrilik yapmayın.

Diyelim ki, İtalya’ta gidiyorsunuz, seyahat sigortanızı da 10 gün geçerli yaptırdınız. Sonra gidip vizeye başvurdunuz ve evraklarınızı kontrol eden adam kendi kendine dedi ki “Arkadaş ben bu adama bayıldım, doya doya dolaşsın İtalya’da, görmediği yer kalmasın.” Tam size 3 hafta geçerli Schengen vizesini verecekken, sağlık sigortanıza bir bakacak, 10 gün geçerli. (MHP’nin 40. Yılı kutlu olsuna doğru gidiyoruz) Ne olacak bu durumda, 10 gün verecek vizenizi. Sizin yüzünüzden. Sizin suçunuz. Siz sorumlusunuz. Bununla yaşayabilecek misiniz? Yapmayın, sigorta konusunda cömert olun.

8. Yakın zamanda başka bir Schengen ülkesine daha gidecekseniz, bunu belgeleyin. 

Bu şekilde, çok yüksek ihtimalle daha uzun süreli vize alacağınız için, bir sonraki Avrupa ülkesine gidişinizde tekrar vize işleriyle uğraşmanız gerekmeyecektir. Gideceğiniz diğer ülkenin uçak ve otel rezervasyonunu ya da eğer mevcutsa davetiyenizi başvuru belgelerinizin içine eklerseniz yardımı dokunacaktır.

9. Mülakata çağırılırsanız gerilmeyin.

Gönül isterdi ki böyle şeylerle uğraşmayalım, hayat “Imagine” tadında ilerlesin, fakat maalesef öyle değil. Bazen mülakata çağrılmanıza neden olacak durumlar olabilir. Kulağa huzursuz edici gelse de, aslında vize almanızda kolaylık sağlayacağını göz önünde bulundurun. Size “Ne amaçla bu ülkeye seyahat ediyorsun?”, “Ne kadar kalacaksın?”, “Türkiye’de ne işle meşgulsün?” “Gideceğin ülkede tanıdığın birileri var mı?” gibi sorular sormaları muhtemel. Dürüst olun ve onları mümkün olduğunca “benim sizin ülkenize kalmak gibi bir niyetim yok”a ikna etmeye çalışın.

Son olarak birkaç ipucu vermek gerekirse:

_Vizeyi aldıktan sonra vizenizin geçerli olduğu tarihe baktığınız gibi “duration of stay”e bakmayı da unutmayın. Örneğin size 3 ay vize vermiş olabilirler  ancak “duration of stay”, yani ülkede geçirebileceğiniz süre 1 ay olabilir.

_İngiltere Schengen vizesi kapsamında değil.

_Yunanistan son zamanlarda en kolay vize veren ülke olarak biliniyor, aklınızda bulunsun.

_Vize başvurusunu kendiniz yapabileceğiniz gibi, ikinci bir seçenek olarak iData vb. aracı kurumları da kullanabilirsiniz. Çalışanlarının müthiş asık suratlılığı haricinde bir sorun yaşanmıyor.

_Yukarıda yazdıklarıma dikkat ederseniz, aslında o kadar da zorlu bir süreç olmadığını göreceksiniz, panik yok.

Bildiğim kadarıyla Schengen vizesi nasıl alınır sorusuna cevap vermeye ve size yol göstermeye çalıştım, umarım işinize yarar!

İlginizi çekebilir: Özge Çelik’ten “Seyahatlerde Hayatınızı Kolaylaştıran Tüyolar: Yol, Otel, Vize ve Masraflar”