Yakın zamanda hayret etmekten kendimi alamayarak okuduğum, Ufuk Tarhan tarafından kaleme alınmış “T-İnsan, Geleceğin Başarılı İnsan Modeli” başlıklı kitap, bugüne kadar boğuştuğum teknoloji cahilliğime ilaç gibi geldi ve beni geleceğimiz hakkında bir hayli düşünmeye yöneltti. İtiraf etmem gerekirse bu konuya hiçbir zaman hak ettiği ilgiyi göstermedim. Malum, yaşadığımız çağ bize her gün yeni sürprizler sunuyorken bizim de nasibimizi almamamız iş değil. Gelin, hep birlikte “T-İnsan, Geleceğin Başarılı İnsan Modeli” kitabından yola çıkarak dünyamızı ve insanlığı gelecekte nelerin beklediğini veya bekleyebileceğini fütürizm ışığında biraz sorgulayalım.

T-İnsan | Fotoğraf: ThisIsEngineering (Pexels.com)

T-İnsan

Ufuk Tarhan Kimdir?

1959 Antalya doğumlu Ufuk Tarhan, ODTÜ Ekonomi bölümü mezunu. Mezun olduktan sonra bilişim, telekomünikasyon, tarım-hayvancılık ve ilaç-dağıtım gibi çeşitli sektörlerde yöneticilik pozisyonunda çalıan Tarhan, 2006’da M-GEN Gelecek Planlama Merkezi’ni ve 2011’de M-GEN Dijital Ajansı’nı kurar. 2009’da Türkiye’nin ilk Fütürizm Okulu’nu da kuran Tarhan, dünyanın en etkili 100 kadın fütüristi arasında yer alır. 2002 yılında Dünya Gazetesi tarafından “Bilişim Sektörünün En Başarılı İş Kadını” ödülünü almaya hak kazanır. Birçok eser kaleme alan ve halen çeşitli etkinliklerde konuşmalar yapan Ufuk Tarhan anlayacağınız üzere ömrünü işine adamış bir isim. 

675250_942020_13135565
Ufuk Tarhan | Fotoğraf: ufuktarhan.com

Fütürizm Nedir? Fütürist Kimdir?

Fütürizm etimolojik olarak İngilizce “future” kelimesinden gelir. Kısaca tanımlamak gerekirse, gelecekle ilgili her şeyi sosyolojik, ekonomik, psikolojik, ekolojik ve teknolojik açıdan irdeleyen bir disiplin olmasıyla bilinir. Fütürizm, geleceğin insan tarafından şekillenebileceğini savunurken, belirli ve daha önceden oluşmuş bir geleceğin olduğu tezini de reddeder. Temel amacı herkes için daha iyi bir gelecek yaratmak ve bu geleceği en iyi şekilde tasarlamaktır. Fütürist ise tam da bu işi yapan kişiye denir. Yenilikçi, stratejik, ilerici, vizyon geliştiren bir kişiliğe sahiptir fütürist. Geleceği seyretmez, geleceği yaratır. 

T-İnsan: Geleceğin Başarılı İnsan Modeli

“Gelecek Tahmin Edilmez, Tasarlanır Ve Yaşanır”

T-İnsan kitabı ( bu arada T: Tasarımcı, Tedarikçi, Takım Oyuncusu, Teknolojik, Tek, Tam, Tanrısal, Tek Yol anlamlarına geliyor), 21. yüzyıl insanı için kılavuz niteliğinde bir kaynak. Yazar ve fütürist Ufuk Tarhan, bahsettiği konuları büyük bir titizlikle ele almış ve bunu herkesin anlayabileceği çok sade ve basit ama bir o kadar da etkileyici bir dille anlatmış. Teknolojiye ilginiz olmasa bile T-İnsan’da anlatılanlar özellikle genç kuşak için son derece önem arz eden ve günlük hayatta da artık bilinmesi gereken bilgiler. Bu yazımda da sizlere kitap içerisindeki bazı konulardan kısaca bahsetmek ve ilgimi çeken başlıklar hakkında biraz konuşmak istiyorum. 

Şüphesiz hemen hemen hepimiz için, gelecek kavramı ürkütücülüğünü korur. Çünkü bu sonu gelmeyen, oldukça derin bir kavram ve asla sabit değil. En nihayetinde bu insanca bir duygu, fakat elbette bu korkuyla yaşamanın da bir sonu yok. Ufuk Tarhan’ın da kitabın başında bahsettiği hususlardan biri bu: “Gelecekten korkmayacağız, geleceğe cesaretle ilerleyeceğiz, ilerlemek zorundayız çünkü başka çaremiz yok!” 

Hangi limana gideceğini bilmeyene hiçbir rüzgar yardımcı olamaz.

Seneca

Peki geleceğe ondan korkmadan cesurca nasıl ilerleyeceğiz ve hatta onu nasıl şekillendireceğiz? İşte bu noktada fütürist düşünce bizim sağ kolumuz olyor. Geleceği öngören fütürist düşünceye sahip olan birey, eşitlikçi, medeni, bilinçli ve yenilikçi bakış açısıyla faaliyetlerde bulur ve bu tavırlarıyla insanlara ilham olur. Fütürist düşünce din, dil, ırk gözetmez. İnsanlık için iyi bir gelecek isteyen herkes fütürist bakış açısına sahip olabilir. Belki bizim de içimizde gizli bir fütürist vardır da ortaya koymayı henüz keşfedememişizdir? 

4414183_522017_124655241
Ufuk Tarhan/ T-İnsan | Fotoğraf: ufuktarhan.com

Bu bağlamda Ufuk Tarhan’ın kendini geliştirmek adına neler yaptığını, kendini nasıl şekillendirdiğini kitaptan aldığım bazı alıntılarla kısaca aktarmak istiyorum. 

  • Yeni işimi, yeni ilgi alanlarımı, planlarımı, düşüncelerimi paylaşmak
  • Sayısız seminerlere katılmak
  • Dijital yetkinliklerimi hiç kesintisiz geliştirmek
  • Kazananları ve kaybedenleri dikkate almak
  • “Daha iyi nasıl yapabilirim ?” diye düşünmek
  • Hayatla ve kendimle olumlu bir iletişim kurmak

Bu ve buna benzer birçok maddeyi kendi hayatlarımızda uygulamak için önümüzde hiçbir engel olmadığına inancım tam. 

Bu Kadarı Da Olur Mu?

Söz konusu teknoloji ve bilim olunca, evet, bu kadarı da olur mu dediğimiz her şey olur. Şu an dünya üzerinde ismini bile duymadığım birçok teknolojik icat ve yenilik olduğuna neredeyse eminim. Olmaya da devam edeceğini hepimiz bir şekilde biliyoruz. Dediğim gibi, geleceğin sonu yok. Günlük yaşamlarımızda gerçekleştirdiğimiz birçok faaliyetin, kullandığımız birçok eşyanın bundan belki de çok kısa bir süre sonra, örneğin önümüzdeki 5 yıl içinde bambaşka şekillere dönüşeceğini ya da tamamen kaybolacağını bilmek bizi hem üzebilir, hem de heyecanlandırabilir. Açıkçası ben kendimi bu konuda bir bakımdan “eski kafalı” olarak nitelendirirken, bugün severek kullandığım şeylerin ilerleyen zamanlarda kaybolacağını düşündüğümde hem üzülüyorum hem de elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi öfkeleniyorum. Elbette insan daima değişime ayak uydururken sıkıntı çekecektir, fakat şahsen önemli olan noktanın değişimi kabul ettikten sonra ona ne kadar ayak uydurduğumuz, ne kadar benimsediğimiz ve bunu ne kadar başarıyla devam ettirebildiğimiz olduğunu düşünüyorum. 

Fotoğraf Altyazısı | Max Böhme (unsplash.com)
The Future is Unwritten | Max Böhme (unsplash.com)

Bizi Bekleyen Yeni İş Hayatı ve Yeni Meslekler 

Kabul edelim, günümüz iş dünyasında, Ufuk Tarhan’ın deyimiyle “post modern kölelik” çağındayız. Tarhan, köleliğin günümüzde bitmiş olduğu fikrine inanmadığını bildirirken, çok cüzi maaşlar karşılığında çalışanların mobing veya performans kriterleri gibi psikolojik ve ruhsal baskılar altında adeta modern kölelik yaptıklarını öne sürüyor. Bu bağlamda çalışmayan kişilerin iş bulamama endişesiyle, çalışan kişilerin ise borçlarını nasıl ödeyeceği, nasıl geçimini daha rahat sağlayabileceği gibi korkularla özgür ve sağlıklı hissetmediklerini de ekliyor.

Çalışma hayatındaki değişim, Covid-19’un hayatımıza girmesiyle aslında çoktan başladı bile. Evden, uzaktan çalışma gibi bir faaliyetin sonucunda birçok sektör bu çalışma şekline bir hayli alıştı ve benimsedi. Ofis dediğimiz kavram yavaş yavaş zayıflamaya başladı, çünkü artık her yer ofis oldu. Gelecek 20 yıl içerisinde de herhangi bir ofise, masaya vb. zorunluluğun olunmayacağı tahmin ediliyor. Bu bağlamda online ve mobil uygulamaların daha da önem kazanacağını, “akıllı” birçok ürünün (örneğin akıllı toplantı masası, akıllı asistan vb.) kullanıma sunulacağı, simülasyon ve hologram gibi fonksiyonların önem kazanacağı da tahmin ediliyor.

Anlayacağınız, bizi tahmin ettiğimizden de fantastik bir iş dünyası bekliyor. Benim kafamı kurcalayan en önemli soru işareti ise; yetenekli ve kalifiye elemanların kaderi ne olacak? Şüphesiz sektörler bu denli teknolojik ilerleme kaydederken, özellikle yapay zeka kullanımı gibi bir durum söz konusuyken insana duyulan ihtiyaç azalacak gibi gözüküyor. Bu nedenle insanlarda bugün adını bile bilmediğimiz, el işinden ziyade akıl işiyle yapılabilecek çeşitli yetkinlikler aranabilir. En nihayetinde teknolojiyle beraber biz de gelişiyoruz. 

Fotoğraf Altyazısı | Marvin Meyer (unsplash.com)
Çalışma Hayatımız | Marvin Meyer (Unsplash.com)

Kitapta, Ufuk Tarhan’ın öngördüğü gelecekte olması beklenen bazı meslekler beni son derece şaşırttı. Birkaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

  • Dijital Veri Çöpçüsü
  • Sanal Gerçeklik Mimarı
  • Çöp Tasarımcısı
  • Uzay Hukukçusu
  • Yapay Zeka Eğitmeni
  • Zihin Transfer Uzmanı 
  • Uzay Kolonisi Sosyoloğu
  • Siber Antropolog
  • Dijital Terzi
  • Siber Şehir Uzmanı

Bunlar sadece birkaç tanesi… Gerçekten hepsi ziyadesiyle şaşırtıcı meslek alternatifleri. Bu noktada yazarın bahsettiği T-İnsan’ın ne gibi niteliklere sahip olabileceğini az çok tahmin edebiliriz. Geleceğe uyum sağlamak istiyorsak, sadece iş hayatımızda değil, günlük hayatımızda da hepimizin T-İnsan niteliklerinden nasibini alması gerektiğini düşünüyorum. 

youtube play youtube play

Yukarıya Ufuk Tarhan’ın ilham verici bir TED konuşmasını bırakıyorum. Bunun haricinde YouTube üzerinde bulabileceğiniz birkaç konuşması daha mevcut, mutlaka izlemenizi öneririm. 

Zekanın ölçütü değişim kabiliyetidir.

Albert Einstein

Kapak Fotoğrafı: ThisIsEngineering (Pexels.com)

İlginizi çekebilir: Melike Büşra’dan Sosyal Bir Varlık Olarak Robotlar