Az çok festival ve DJ takibi olan bir elektronik müzik dinleyiciyseniz Alman DJ Ninetoes’un adını duymasanız bile, parçalarını, editlerini, remixlerini kesinlikle duymuşsunuzdur. Özellikle son çalışması “Come Back” öyle bir tuttu ki, inanılmaz…

Dans etme garantili “Come Back”ten ufak bir bölümü önce bir dinleyin, sonra da sizi aşağıdaki röportajımıza alalım. Ya da röportaja geçmeden söyleyeyim de sonradan şaşırmayın, bizleri çokça dans ettiren bu adam aslında bir Türk 🙂

Ninetoes, 2013 yılında Finder ile elektronik piyasalarına giriş yapmış (giriş dedim de girme eylemi sanırım hala devam ediyor, Finder hala birçok DJ tarafından çokça çalınır) ve tüm duayenlerinin birbirlerine “Kim bu Ninetoes?” diye sorduran bir DJ/Prodüktör. Kendisi, ikâmetgahı Stuttgart olan aslen Türk bir Alman vatandaşı. Öyle müzik dünyasının yeni yetmesi filan da değil, küçüklüğünden itibaren hip-hop müziğin içinde yetişmiş sonra bir anda “Techno Nerd” olarak benliğini bulmuş biri. Techno Nerd diyorum çünkü tam 4 yılda öyle isimlerle ve label’larla çalıştı ki, bu piyasada “yürümedi, koştu” demek yerinde olur! Defected’dan Saved’e, Suara’dan Moon Harbour’a kadar elektronik müziğin çok bilinen birçok label’ıyla çalışan Özgür Yelmen aka Ninetoes hiçbir zaman kendisine olan güveni boşa çıkarmadı. Parçaları Sante, Re.You, Tiger Stripes gibi isimlerce çok kez remixlendi. Onun da Kevin Over gibi isimlerin parçalarına yaptığı remix’ler çok sevildi. En son bir çalışması oldu ki: Come Back… Ben dinleyici statüsünde olup ilk keşfedenlerdenim sanırım, keşfedişim de Ninetoes’un bir Instagram story’sinde duymam ile oldu. Sonra yerimde pek duramadım, tüm çevreme dinlettim ki bir şarkıya kimse mi “ehh” demez, herkes mi”güzel” der… Zaten sonra şarkı  piyasaya bir çıktı ki, tabiri caizse patladı, yürüdü gitti. Çok kısa sürede Beatport’da Top 20’e yerleşti. Şimdi de Bonita‘sı geliyor Ninetoes’un, tam onun öncesinde kendisiyle minik bir röportaj yapayım dedim. Siz de ” okuyayım” demez miydiniz?

10547927_512296492206924_2866087408725405466_o

Fotoğraf: Robert Wunsch Photography

_Asıl adın Özgür Yelmen. İsmine bakarsak, Türksün, yanılmıyorum?

Evet, Doğru. Ailem Türkiye’den Almanya’ya gelmiş, 45 yıldan fazladır Almanya’da yaşıyoruz. Doğup, büyüdüğüm Almanya’da 16 yaşımdan beri vatandaşlık sahibiyim.

_Türkiye ile ilişkin devam ediyor mu? Ne sıklıkla Türkiye’ye geliyorsun?

Türkiye ile şu anki ilişkim tatillerde ülkeyi ziyaret eden bir turist ile az çok aynı. Ancak yılda en az bir kez, büyükanne, teyze, hala, dayı ve kuzen ziyaretlerim için Ankara ve Adana’yı ziyaret ediyorum.

_Hiç Türkiye’de çaldın mı? Türkiye’deki elektronik müzik piyasası ve Türkiye’nin house/ elektronik ve techno müziğe yatkınlığına yönelik görüşlerin nelerdir? Bildiğin ve gelecek vadediyor diye tanımlayabileceğin, Türkiye’de yaşayan bir DJ var mı?

Çok daha önceleri bir hip-hop DJ’iyken İstanbul ve Bodrum’da çalıyordum. Ama, ne yazık ki şu ana kadar Türkiye’de elektronik müzik DJ’i olarak çalmadım. Çalmam için bazı teklifler almakla birlikte ya benim gelmem mümkün olamadı ya da çalacağım kulüp etkinliği iptal etmek zorunda kaldı. Tüm bu nedenlerle Türkiye’de çalmadım ve bu nedenle de Türkiye’deki piyasayı ve lokal DJ’leri gerçekten bilmiyorum. Umarım ki bu durum değişecek ve ben Türkiye’ye çalmak için geleceğim.

_Aslında daha önceleri hip-hop müzik ile ilgileniyordun ve kariyer çizgin tech house dinleyicilerinin birçok yerde de duyduğu, dinlediği Finder ile değişti. Ve o günden sonra seni birçok elektronik müzik projesinde görmeye başladık. Techno müzik serüveninde hiphop tecrübenden nasıl faydalandın? Sence bu iki tarz arasında benzerlik var mı?

Prodüksiyonlarımda hiphop ezgilerini ve çizgisini hep kullanmışımdır. Sanırım burdaki şansım yeni neslin çok da hakim olmadığı ve 90’lardan başlayıp günümüze kadar gelen hip-hop müzik bilgisine sahip olmam olabilir, şu an sadece bana özel çok geniş bir hiphop müzik arşivim var ve bunların tümünden izleri prodüksiyonlarımda görebilirsiniz.

İki tarz arasında geçmişte de günümüzde de bir çok ilişki var. 90’lara dönersek, birçok hip-hop tınısı ve hareketi görürüz ki bunlar bugünlerin genel olarak hızlı tempodaki müziklerin öncüsü olmuştur. Yeni techno ve house parçalarında da bu hip-hop örneklerine ve izlerine rastlamanız mümkün.

11059611_594727853963787_1029160258994876082_n

_Peki, Bugünkü müzik tarzını nasıl tanımlarsın?

Hmm, şu anki müziğimi nasıl tanımlarım? Pozitif, seksi ve güçlü 🙂

_Kling Klong, Mobilee, Saved, Defected gibi bilinir, hatrı sayılır ve başarılı birçok label ile çalıştın. Peki seni son dönemlerde sıkça birlikte gördüğümüz Moon Harbour ile nasıl tanıştın?

Yaklaşık 2 yıl önce Matthias (Tanzmann), Dan (Drastic), Sven (Tasnadi) ile tanıştım, cidden çok iyi arkadaş olduk. Halihazırda onları beğeniyor olduğum için de Moon Harbour labeli altında birliktelik sağlamak oldukça kolay oldu.

_Aslına bakarsan Moon Harbour son zamanlarda Tanzmann’ın yüksek eforu, Dan Drastic, Sven Tasnadi, Dj T, Sen, Satie, Sidney Charles, WAFF, Paolo Martini gibi isimlerin değerli katkıları ile tam bir yükseliş trendinde. Peki senden sadece Moon Harbour’dan oluşan 5 şarkılık bir liste oluşturmanı rica etsem bu listede hangi şarkılar yer alırdı?

Sable Sheep – Upon Burning Skies
Cuartero – Trouble In Paradise
Sable Sheep – Rise Of The Fallen
Cle – Nomads (Matthias Tanzmann Remix)
Ninetoes – Omur

(Listeden en sevdiğim şarkıyı Sable Sheep- Upon Burning Skies’I buraya bıraktım, okurken dinlersiniz belki!)

_Techno/house/elektronik müzik dışında, sıklıkla hangi tarz müzikler dinlersin?

Halen hip-hop ve her türlü güzel, pozitif müziği dinlemeyi severim. Dahası, 70’lerdeki eski Türk saykodelik funk müzikleri ve bazı eski arabesk şarkıları dinlemekten zevk alırım.

_DJ/Prodüktor olmasaydın, yine de techno müzik etkinliklerine ve festivallerine gider miydin?

Tabii ki! Ben çıkmayı, rave’i ve diğer dj’lerin setlerini dinlemeyi, ve bir partideki güzel atmosferi koklamayı çok seviyorum.

_Peki, seni hangi festivalde ya da etkinlikte bulabilirdik?

Muhtemelen İbiza DC10’de, Romanya’daki Sunwaves veya Estonya’daki Into the Valley’de beni görebilirdiniz.

ee-0629-891229-830354-back

 

_Parçalarının Sante, Re.You, Supernova gibi oldukça tanınmış DJler tarafından yapılmış editleri ya da remix’leri mevcut. Bunun yanı sıra Emanuel Satie’nin ve senin Instagram hesaplarına baktığımızda çok yakın arkadaş olduğunuzu görüyoruz. Peki, bizler yakın gelecekte Satie ve seni b2b bir performans ya da senin bir parçanın Emanuel Satie remixi gibi ortak bir projede görebilecek miyiz?

Hehe 🙂 Ben ve Emanuel cidden çok yakın arkadaşız. Şu ana kadar birkaç defa b2b çaldık ve bu oldukça keyif vericiydi. Zaten ne zamandır ortak bir müzik projesi üzerinde çalışmak için konuşuyoruz. Ama bu ikimizin de şu anda turnelerle ve kendi prodüksiyonlarımızla çok meşgul olması nedeniyle, muhtemelen seneye gerçekleşebilecek. İzleyip görelim, gelecek sene neler olacak…

1014649_347429585360283_181812159_o

_Halihazırda binlerce insan tarafından dinlenen bilinen Finder, Doo Doo, All Night Long gibi parçaların vardı. Ama Come Back… Come Back çalışman, kariyerindeki zirvelerden biri oldu. Aslında sen benim bu şarkıyı bir kez dinleyip sonra aylarca piyasaya çıkacağı 19 Mayıs’ı nasıl sabırsızlıkla beklediğimi biliyorsun, çıkınca da nasıl delisi olduğumu. En nihayetinde bir gün Türkiye’de de festival veya kulüplerde dinleyeceğimi biliyordum fakat, bu kadar hızlı olacağını düşünmemiştim. 10 Haziran 2017 günü Furkan Kurt’un Mitte’deki performansı ile Türkiye’de ilk defa bir kulüpte de Come Back i duymuş oldum. İnsanların ilk duydukları anki tepkisi mükemmelin de ötesindeydi diyebilirim. Herkes duyar duymaz dans etmeye başladı, “Wow, bu şarkı ne ya?” diyerek shazam’a sarıldı. Dahası, tüm dünyada da Come Back listelerin bir numarasında. Sen Come Back’ten bu başarıyı bekliyor muydun?

Hayır dersem yalan söylemiş olurum, bu başarıyı biraz bekliyordum. Benim müzik kriterlerimden biri “pozitif olması” ve Come Back yaz şarkısı, haliyle tam olarak pozitif ve vokali bir kez dinlendiğinde akla takılıp kalacak bir vokal. Bu yüzden Come Back‘in birçok DJ tarafından çalınacağını biliyordum ama Trax Source’da piyasaya çıkmasının birinci haftasında birinci sıraya zıplayacağını ve BeatPort’da top 20’e gireceğini tahmin etmiyorum. Bu gerçekten şaşılacak derecede harika bir durum…

_Yeni şarkıların Bonita, Omur, Defne 23 Haziran’da piyasaya çıkıyor. Hatta Bonita Youtube’a yüklendi bile. Oldukça başarılı ve benzerlerinden farklı bu üç şarkının piyasaya çıkışı ile ilgili de heyecanlı olduğunu biliyorum. Latin tınısıyla Bonita ve Anadolu dokunuşlarıyla Defne ve Ömür… Üç şarkı da yaz aylarımıza damga vuracak muhtemelen. Bunlar dışında bu yaz için başka projelerin var mı?

Henüz hazırlamakta olduğum bazı yeni projeler var. Yazdan sonra Sante’nin Avotre label’ından bir single’ım cıkacak piyasaya, bundan sonra Audiojack’le bir çalışmam olacak. Bunlara ek Temmuz’da Güney Amerika turnem var. Yıl bitimine doğru da Asya ve Avusturalya turnelerim olacak.

Bonita,Omur, Defne 23 Haziran’da piyasada, benim favorim Bonita, MixMag sağolsun birkaç gün önce Youtube’a yüklendi. Sizce de tam “yaz” değil mi?

Ben DJ röportajlarına devam edeceğim, varsa bir arzunuz bilmeme izin verirsiniz değil mi?:)