Türkiye’de 12 Nisan tarihinde beIN CONNECT‘te izleyici karşısına çıkacak olan bu yeni HBO dizisi, dönem dizileri ile fantastik dizi dinamiklerini tek bir potada eriten ve merak uyandıran bir iş. Buffy the Vampire Slayer ve Avengers filmlerinden ismine aşina olduğumuz Joss Whedon’ın yaratıcısı olduğu The Nevers; Viktorya döneminin İngiltere’sinde esrarengiz şekilde doğaüstü yetenekler kazanan bir grup kadının hikayesini ele alıyor. Oyuncularla düzenlenen basın etkinliğine de katılma fırsatı bulduğum bu diziye dair bir şeyler yazmak istedim.

The Nevers, Amalia True (Laura Donnelly), Penance Adair (Ann Skelly) | Fotoğraf: hbo.com

The Nevers

“HBO dizisi” etiketi ile izlenen yapımların dizi izleyicisinin zihninde bıraktığı izler tartışılmaz. Özgünlük ve kalite anlamında rakiplerinin her daim bir adım önünde gözüken HBO, önümüzdeki günlerde oldukça büyük bütçeli ve kapsamlı bir prodüksiyona ev sahipliği yapan The Nevers ile gündeme oturmayı planlıyor.

Hikayesinin merkezine “aykırı” kadın karakterleri oturtan dizi, toplumsal sınıf çizgilerinin çok keskin şekilde çizildiği bir döneme dair bazı söylemler üretme gayesinde. Tabii ki bu durum “Halinize şükredin, eskiden her şey daha zordu” yüzeyselliğinde değil. İşin doğaüstü tarafı da bu katmanlı yapıya olumlu anlamda yansıyor. Zira ana karakterleri üzerinden basit bir iyi-kötü mücadelesinin ötesine geçmek istiyor dizi. 

Dizinin yaratıcısı Joss Whedon, pandemi dönemindeki çalışma şartlarından ötürü ve bazı kişisel gerekçelerle yapımdan ayrılmak durumunda kalmış. Bunun halihazırdaki ilgiyi artırıp artırmayacağı bilinmez ama oldukça prodüksiyonlu bir iş olduğunu hesaba katarsak, şahsi fikrim dizinin yayınlandıktan sonra gündemi meşgul edeceği yönünde. 12 Nisan’dan itibaren beIN CONNECT üzerinden izlenebileceğini hatırlatıp, tüm bunların yanında ayrıca dizi oyuncuları ile görüşme fırsatı bulduğum basın etkinliğinden benim için önemli olduğunu düşündüğüm bir kısmı aktarmak istiyorum.

The Nevers, Penance Adair (Ann Skelly) | Fotoğraf: hbo.com

Başrol Oyuncularından Ülkemizdeki Kadın Hakları Mücadelesine Destek

Başrolleri paylaşan Laura Donnelly ve Ann Skelly ile konuşurken, dizinin klasik süper kahraman hikayelerinin ötesinde durmaya çalıştığını, kadın karakterlerin konumlanış şekliyle bir ilham kaynağı yaratabileceğini ve ülkemizde gündemden hiçbir zaman düşmeyen kadın hakları mücadelesinden bahsettim.

Dizinin misyonunun, kadın merkezli toplumsal meseleleri destekleyebilecek bir nitelikte olup olmadığı konusunda fikirlerini sordum. Laura Donnelly “Dizi her ne kadar eğlence sektörüne hitap eden bir yapım da olsa, toplum içerisinde çeşitli zorluklar yaşayan tüm bireyler ile ilişkilendirilebilecek bir anlatıya sahip. Sanatın da toplumla olan ilişkisinde bu misyonu taşıması gerektiğini düşünenlerdenim.” şeklinde yanıtlarken; Ann Skelly de “Türkiye’de kadın hakları için mücadele edenleri tüm kalbimle destekliyorum. Soruya gelirsek, dizinin kendine ait dönemdeki zorlukları göz önüne taşıdığını, o günlerden bugünlere gelirken yaşanan gelişmeleri anlamamız noktasında kritik bir rolü olduğunu ve ayrıca televizyonun bu süreçte yarattığı dönüşümün geleceğe de iyi anlamda yansıyacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu. 

Yayınlandıktan sonra hakkında tartışmak için oldukça müsait bir zemine sahip olan The Nevers’ın izleyicideki yansımasının nasıl olacağını oldukça merak ediyorum. Lafı fazla uzatıp sizleri sıkmadan bitiriyorum, meraklısı için şimdiden iyi seyirler. Sevgiler.

Kapak Fotoğrafı: hbo.com

İlginizi Çekebilir: Eralp Alper’den Broadchurch: Bir İngiliz Kasaba Polisiyesi