Bazı evlerde, yemek bitse bile sohbet sofrada saatlerce devam eder. Sizinki de onlardan biri mi? Misafiri eksik olmayan, maçların izlendiği, doğum günlerinde mekân olarak akıllara ilk gelen, tüm kutlamaların sahnesi olan o ev. Böylesi şanslı evlerde, sofraya diğer tüm alanlardan daha çok özen gösterilir. Kumaş peçeteler, porselen takımlar, kadehler seçmek, paylaşacak çok şeyi olanlar için alışverişin en eğlencelisi değil mi? Bugün bizimle 50 yıldır aynı sofrayı paylaşan Karaca, 50. yılını özel imzası ile kutluyor! Bize sorarsanız bu koleksiyon, bir masa hazırlarken asırlık paylaşımlara ev sahipliği yaptığını hisseden herkesi etkileyecek.

Bütün Kutlamalar Bir Sofra ile Başlar

Gelin biraz geri saralım. 1973 yılında küçük bir cam atölyesi kuruldu, sade cam parçalara ince işçilik ekleyerek farklılaştıran bu atölye fısıltı gazetesiyle kulaktan kulağa yayılmaya başladı. 70’ler tüm ihtişamıyla gelirken, sofralar da Karaca dokunuşuyla kurulmaya başladı. Eskiden asla es geçilmeyen “masa etrafında çekilen doğum günü fotoğraflarını” gözünüzde canlandırın. O fotoğrafta masada bir Karaca parçası bulma ihtimalimiz çok yüksek. Şimdi çekilenlerde de öyle. Bu yüzden bugün sizinle bir hayalî kutlama masası kuralım diyoruz. 50 yıllık sofraları, Karaca 50. Yıl İmza Koleksiyonu’ndan seçtiğimiz tasarımlarla kutlamaya ne dersiniz? Hadi başlayalım.

Altın Kadar Kalıcı, İnci Gibi Zarif

50. yıl kutlama soframızın ilk parçası tabii ki runner. Biz koleksiyondan Core model bu logo detaylı beyaz-gold işlemeli tasarımı seçtik. Esas oyuncu olan yemek takımında ise minimal ve geometrik duruşuyla  Streamline New Bone Sign takımı tam da bu kalabalık kutlamaya göre! Gold çizgisi runner ile bütünleşiyor. İtiraf etmek gerekirse koleksiyonda gezinirken aklımız incilerin zarafetini temsil eden Fine Pearl Extra Helen takımında da kaldı. Sizce?

Sofrayı kurduk, kutlamalar yapıldı, yeni lezzetler denendi ve sıra ona geldi… Kahve. Bu kutlamanın finalini 8 karat altın kullanılarak tasarlanmış porselen fincanlarda içmez miydik? Kesinlikle. Altının kalıcılığı ve enerjisiyle içilen kahvenin hatırı 40 değil de 50 senelik olacak diyebiliriz.

Geldik bonus bölümüne. Bu kutlama yemeğini hazırlarken, imza koleksiyonundaki favorimizi kullandık. Kendisi, Karaca 50. Yıl İmza Koleksiyonu x Damascus Santoku Bıçağı. Kökeni 6. yüzyıla kadar uzanan Damascus tekniği ile üretilen bu bıçak, en sert darbelerle şekilleniyor. Mutfakta bir şef özeniyle çalışanlara çeliğin en güçlü, dayanıklı ve paslanmaz halini hediye ediyor. Roma tarihi boyunca binlerce gladyatörün, uğruna hayatını adadığı özgürlük kılıcı Damascus’a ithaf edilen bıçak; günümüzde dilimleme, küp küp veya ince doğrama uygulamalarında uzman olan Rudis Damascus ile bu koleksiyonda buluşturulmuş.

Yılların güçlendirdiği sofranıza 50 yıllık bir imza eklemek ve koleksiyonun tüm tasarımlarını daha yakından incelemek isterseniz buraya göz atabilirsiniz! Nice kalabalık buluşmalara.