Pandemi sürecinden en çok etkilenenler arasında yerli ve butik markalar yer alıyor. theMagger olarak bu süreçte sosyal medyada da sıkça gördüğümüz “lokali destekleyin” hareketinin pek çok açıdan aydınlatıcı olduğuna inanıyoruz. Bu sayede aslında aradığımız pek çok ürün için aslında hiç de uzağa gitmemize gerek olmadığını keşfetmiş olduk. Özellikle çocuk markaları için aradığımız ve büyük markalarda bulamadığımız pek çok özellik yerli çocuk markalarında fazlasıyla mevcut! O halde gelin yerli çocuk markalarına birlikte bakalım. Eğer sizin de tavsiye ettiğiniz yerli çocuk markaları varsa yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.

Atelier Feyy

Çocuklar için alışveriş yapmak pek çok yetişkin için bir zorunluluk olmanın yanı sıra bir keyif çünkü çocuklar için üretilen hemen hemen her şey daha renkli bir dünyanın parçası. Bununla birlikte çocuklar için alışveriş yaparken kullanılan malzemenin kalitesi, doğallığı, alerjen olup olmadığı gibi pek çok konu çok daha büyük bir önem taşıyor.

Her açıdan yetişkinlere göre daha hassas olan çocuklar için yapılan alışverişlerde, özellikle oral dönemde her şeyi ağızlarına sokma eğilimleri de olduğunu hatırlayarak bir giysi ya da oyuncakta kullanılan boyanın içeriğine dahi dikkat etmek gerekiyor. Üstelik emekleme ve yürüme dönemi ile birlikte kıyafetlerin rahat ve günlük kullanım için pratik olmaları da aranıyor. Hal böyleyken çocuk markaları için rastgele seçimler yapmak mümkün değil.

Çocuk markalaları için seçim yaparken bir de markanın sürdürülebilirliğe verdiği önem, üretim süreci ve yeri gibi bazı kaygılarla hareket edildiğinde seçim alanı sınırlanıyor. Bizler de ebeveynlerin bu seçimlerine biraz da olsa yardımcı olmak amacıyla yerli çocuk markalarına sorular yönelttik. O halde gelin, onların yanıtları üzerinden yerli çocuk markalarına bir göz atalım.

Yerli Çocuk Markaları

Milkyway Studio

2018 yılında kızı Nil dünyaya geldikten sonra ona giydirmeyi hayal ettiği ürünleri tasarlamaya başlayan iç mimar Gizem Taşkent, Milkyway’i kurarak bu tasarımlarını hayata geçiriyor. Doğal malzemelerin, zamansız renk ve dokularla buluşması, Milkyway’in minimal tarzını oluşturuyor. Gizem tasarımları için ilhamını, modern mimari ve Akdeniz’in doğasından alıyor.

Online bir alışveriş sitesi olarak kurulan Milkyway, pandemi sürecinde kargo sürelerinin uzaması, üretimin ve malzeme tedariğinin yavaşlaması gibi sıkıntılar yaşasa da online alışverişin yükselişi, markanın ilgi görmesini sağlıyor. Milkway, kumaşların kalitesine ve doğallığına, aksesuarların tehlikesiz olmasına ve en çok da çocukların Milkyway ürünleri ile kendilerini rahat hissetmelerine büyük önem veriyor.

Çocuk giyim ve aksesuar sektöründeki alışılagelmiş kalıpların dışında duran, çocukların rahatlığını ön planda tutarken ebeveynlerin tarzına da hitap edebilen bir marka olmayı hedefleyen Milyway, yerel bir girişim olarak global markalara göre daha özgür. Yüksek adetlerde çalışmamaları nedeniyle kimi zaman bu çalışma tarzına uygun üreticileri bulmakta güçlük çekseler de tarzı ve trendleri kendilerinin oluşturduğu bir alana sahipler.

Satışta olan ürünlerini sergilemenin yanı sıra tasarımın farklı alanlarından esin kaynaklarını da paylaştıkaları Instagram hesaplarını takip edebilir. Trendyol ve markanın internet sitesi üzerinden Milkyway ürünlerini sipariş verebilirsiniz.

Litte Yucca

Little Yucca markası üniversitede işletme eğitimi alan ve sonrasında Tasarım Yönetimi ve Moda Yönetimi üzerine sertifika programları tamamlayan Seray Cengiz Sezer tarafından 2016 yılında kuruluyor. Little Yucca çocuklar için, ilüstratörlerle beraber tasarlanmış ve sadece %100 organik pamuk kullanılarak üretilmiş kıyafetlerin yer aldığı bir giyim markası. Çocukların nefes alan kıyafetlere ihtiyacı olduğunun bilincinde olan Little Yucca, düşük bir yüzde de olsa bile polyester kullanımının önüne geçmeye çalışıyor.

Her rengin her çocuğa yakıştığını düşünen Little Yucca cinsiyete göre renk ayrımı yapmaya tamamen karşı. Dolayısıyla koleksiyonlarında da mümkün olduğunca cinsiyet ayrımsız modeller ve renkler kullanıyorlar. Little Yucca şu ana kadar 7 farklı tema üzerinden 7 koleksiyon yaratmış. Markanın seçtiği temalar genellikle çocukların dünyasında önemi olan konular ve her koleksiyonun renkleri bu tema ile ilişkili olacak şekilde belirlenmiş. Canlı renklerle toprak renklerini bir arada kullanıldığı koleksiyonlar hem doğal görünümlü hem de çocuklar gibi renkli.

Markanın en büyük ilham kaynağı ise çocukların doğa ve çevreleri ile olan ilişkisi. Sezonların temasını bu ilişki üzerinden oluşturuluyor ve her sezon işbirliği yaptıkları üç farklı illustratör kendilerine özgü tarzları ile bu temayı yorumluyor. Üstelik her bir Little Yucca ürününün etiketinde ilustratörünün adını bulabiliyorsunuz. Little Yucca ayrıca doğa dostu, sürdürülebilir ve etik üretimi ana odağına alan bir marka. Özellikle fiyatlar konusundaki önyargıların yıkılmasından ve kendileri gibi sürdürülebilir markaların değerinin anlaşılmasından memnınlar. Bununla birlikte onlar da pek çok diğer yerli marka gibi yerli ipliğin ve kumaşın yerli üreticiye döviz üzerinden satıldığı bir ekonomide var olmaya çalışıyorlar.

“Kolay giydirilebilir” ürünler ortaya çıkarmaya da özen göstererek; bebek uyku tulumlarında genellikle fermuar, tüm yakalara mutlaka kafadan rahat geçmesi için çıtçıt koyan markanın ürünlerine websitelerinden ulaşmak mümkün. Verilen siparişlerin en geç 2 iş günü içerisinde hazırlanarak tüm Türkiye’ye ücretsiz kargolandığını da hatırlatalım.

Comfykids

Markanın kurucusu Selin Levi Avimelek, çocuklarla ilgili bir iş yapma fikri aklında dolanırken bir sabah “bu koltuk işini denemem lazım” diye yola çıkıyor. Tüm aşamalarıyla tek başına ilgilenerek, tek tek tüm detayları bir araya getirerek koşturmaya başlıyor ve böylece comfykids hayata geçiyor. Markanın ana teması kişiye özel olması. Her ürün müşterilerin istekleri doğrultusunda; kimi zaman çocuklarının zevkine göre kimi zaman odalarının renklerine göre seçiliyor ve onlara özel olarak yapılıyor. Öyle ki neredeyse bütün ürünlerinde çocukların isimleri yazıyor ve bunun kullanıcılar tarafından çok sevildiğini belirtiyorlar.

Selin bir anne olarak ilhamını kendi çocuğu ve ihtiyaçlarından alıyor böylece “keşke bunu böyle yapsalarmış” diye düşündüğü şeyleri hayata geçirerek ebeveynlerin ihtiyaçlarına da yanıt vermiş oluyor. Zaten comfykids’in en önemli özelliklerinden biri, kullanıcının ihtiyaçlarını görerek kullanımı kolay ve pratik çözüm önerileri sunuyor olması.

Markanın en hassas olduğu konu ise koltuklar da dahil olmak üzere ürünlerinde çocuklara tehlike arz edecek hiç bir materyalin bulunmaması. Comfykids, bu bakımdan onca emekle yarattıkları ürünlerin “daha ucuz olsun” mantalitesiyle çocuklar için zararlı olabilecek ahşap, sunta, çivi, vida gibi sert malzemeler kaygısızca kullanılarak kopyalanmasından rahatsız.

Kişiye özel üretim yapıldığından müşteri onayının akabinde üretime başlayan ve bu sayede önemli bir güven ilişkisini yakalayan comfykids’in ürünleri için markanın Instagram hesabı üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Ilo Baby

İyi girişimlerin her zaman ihtiyaçtan doğduğuna inanan markanın hikayesi kurucusu Şeyma Ünsal’in anne olmasıyla başlamış. Kendi bebeği için temiz içerikli etik şartlarda üretilmiş zamansız kıyafetler bulmakta çok zorlanan Şeyma, yetenekli bir terzi olan kayınvalidesi ile ufak ufak denemeler yapmaya başlamış ve gelen güzel tepkiler üzerine ILO doğmuş. Hala ilk günki heyecanını ve amatör ruhu kaybetmeden çalışan ILO, bu yaz 4. sezonunu çıkarmış ve çok yakında tamamı kendi üretimleri olan ahşap oyuncak koleksiyonunu tanıtacak.

Sakin, zamansız ve mümkün olduğunca sürdürülebilir ürünler üreten ILO, ebeveynlerin hem kaliteli ürünler istediklerinin hem de bir sezon giyecek zaten diye düşünerek hesaplı kıyafetler tercih ettiklerinin bilincinde. Örneğin ILO’nun tulum tasarımlarının askıları uzatılabilir olduğundan birkaç sezon giyilebiliyor. ILO, kumaş olarak ise genelde keten ve pamuğu, renk olarak hardallar, tarçınlar, acı kahveler gibi doğanın renklerini tercih ediyor.

Kumaşların doğal olmasını, çocukların içlerinde rahatça hareket etmesini önemseyen ILO, ilhamını oyundan, doğadan, çocukluğun kendiliğinden gelen saf keyif halinden alıyor. ILO ayrıca hızlı giyim sektöründe çokça karşılaştığımız toplumsal cinsiyet mesajlarını vermemek konusunda da özenli bir marka. Diğer pek çok duyarlı ve bütüncül çocuk markası gibi; hızlı tüketim moda markalarının çok fazla adetlerde ve çoğu zaman etik olmayan şartlarda üretim yapmaları nedeniyle elde ettikleri düşük maliyetlerle yarışmanın zor olduğunu söyleyen ILO, Türkiye’de bu konuda bilincin artmaya başlamasından memnun.

Bebek/çocuk koleksiyonlarında sık görmediğimiz renk skalasıyla fark yaratan ILO’nun ürünlerine kendi sitelerinin yanı sıra hipicon, trendyol gibi mecralardan ulaşabilir, gelişmeleri markanın Instagram hesabından takip edebilirsiniz.

RENE Ahşap

Alternatif eğitim ile ilgilenen iki Görsel Sanatlar öğretmeni tarafından kurulan RENE; minik insan boyutuna benzer, renklendirilmiş ahşap şekiller üretiyor. Yapılandırılmamış oyuncaklar, çocukların oyun kurma ve hayal gücünü geliştirme becerilerini desteklemenin yanında onlar tarafından oyunlarda severek kullanılıyor.

İlhamını sanattan ve çocuklardan alan markanın en önem verdiği konu ürünlerin ‘estetik’, ‘sade’ ve sanat dolu olması. RENE oyuncaklarında dönüştürülebilir bir malzeme olan ahşabın tercih edilme nedeni; çocukların plastik dolu mekanlara sokulduklarında bütün akademik yapının temeli olan duyusal gelişimlerini tamamlamalarına olanak sağlanmıyor olması. Yani oyuncaklar sadeleştiğinde oyunlar da derinleşiyor.

Doğal ve dönüşebilir ürünlerinde, hayal gücünü geliştirecek şekilde boşluklara yer veren RENE sıklıkla pastel tonları kullanıyor. Rene Ahşap’ın doğal, dönüşebilir, sade ve sanat dolu ürünlerine Instagram sayfaları üzerinden ulaşabilirsiniz.

Atelier Feyy

Atelier Feyy, kendilerini bir araya gelip, bebek kıyafetleri üretirken bulan bir ressam, bir çizgi filmci ve bir de seramikçi tarafından kuruluyor. Onları harekete geçiren ise bu sektördeki kıyafetlerde, görsel ve içerik olarak doğal üretimlerin az yapılıyor olmasi. Bebek ürünlerinde olması gereken en önemli  özelliğin, kullanılan malzemelerin doğallığı olduğuna inanan Atelier Feyy ek olarak bebeklerin hem fiziksel hem de zihinsel sağlıklarını önemseyerek doğanın dingin tonlarını tercih ediyor. Zaten marka ilhamını, içinde sonu olmayan bir çeşitlilik, mükemmel bir denge, keşfedilmeyi bekleyen bir sürü yeniyi barındıran doğadan alıyor.

Tarzını doğal, rahat ve sade olarak tanımlayan markanın ürünlerinin hepsi doğal keten kumaştan üretiliyor. Tamamlayıcı aksesuar olarak ise, hindistan cevizi, ahşap, sedef gibi yalnızca doğal malzemeler kullanılıyor. Sürdürülebilir yaşamı desteklemek için zamana bağlı kalmayarak tasarlanan Atelier Feyy ürünleri Türkiye’de ve etik koşullarda üretiliyor.

Diğer pek çok yerli marka gibi kullandıkları malzemelerin bir kısmında yerel üretici bulamama sıkıntısı yaşayan Atelier Feyy, genel anlamda yerli üretici olmaktan mutluluk duyuyor. Kendi üretimlerini yapmanın, tasarım aşamasından başlayarak  üretimin son halkasına kadar özgürleştirdiğine inanan Atelier Feyy, ürünlerini deneyimleyenlerin görüşlerine de önem veriyor.

“Heyecanlandiran ve keşfi hiç bitmeyecek olan doğa yolculuğumuzu paylaşmayı seçtik. Bu yolculukta heyecanımıza ortak olan, bize eşlik eden bir sürü güzel insanla bir araya gelmiş olduk.” diyen Atelier Feyy’in ürünlerine Instagram hesapları üzerinden ulaşmak mümkün.

Happy Folks Project

Happy Folks Project, Büşra, Esen ve Zuhal tarafından 2018 yılında çocukların hayal dünyalarına eşlik etmek; gün içinde en çok vakit geçirdikleri odalarını en eğlendikleri ve en onlara en çok ilham veren yer haline getirmek hedefi ile kuruluyor. Duvar kağıdı ve yatak tekstili olarak başlayan ürün grubu markanın kurucularının kendi miniklerinin de aralarına katılması ile ihtiyaçları gördükçe genişlemiş. Bir çocuk odasında mobilya grubu dışında tüm ihtiyacın karşılandığı; buna ek olarak banyo, plaj ve oyun zamanlarına da eşlik eder hale gelen bir ürün yelpazesi oluşmuş.

Markanın en büyük odağı; miniklerin tasarımlar ile buluştuğu her bir parçada kendi hikayelerini yaratabilmeleri, oyunlarına ve hayal dünyalarına Happy Folks ürünlerini katabilmeleri. Happy Folks ürünlerinde, ilüstratörleriyle birlikte çocukların keyif aldığı, görünce dikkatlerini çeken öğeleri günün trendleri ile birleştirerek yumuşak renklerden oluşan bir palet kullanmaya özen gösteriyor. Ayrıca tüm bu ürünlerin %100 doğal malzemelerden, bebeklerin hassas cildine ve  sağlığına zarar vermeyecek biçimde ve yumuşacık olması da en büyük odak noktaları arasında.

Happy Folks ilhamını, miniklerin hayal dünyasından, sevdikleri kitaplardan, çizgi filmlerden kısaca ilgilerini çeken her şeyden alıyor ve bunun için de onlara teşekkür ediyor. Marka ayrıca son iki koleksiyonuyla birlikte ürün gruplarının sürdürülebilir ve hem ekolojik hemde sosyal kriterler dahil olmak üzere çevre ve dünya dostu bir tedarik zincirinin parçası olması adına GOTS sertifikalı olarak üretime başlamış.

Happy Folks’un koleksiyonlarını oluştururken öncelikli hedefi, bir hikaye sunmak. Duvar kağıdından başlayan bu yolculukta miniklerin kendilerini kimi zaman bir festivalin ortasında, bazen bir doğum gününü kutlarken, bir dondurma arabasında arkadaşlarına dondurma hazırlarken yada uzayı keşfederken bulmaları, bu hikayeler üzerinden oyunlar kurmalarını amaçlıyorlar. Happy Folks ürünlerine markanın internet sitelesi ile çeşitli alışveriş platformları ve anne-bebek mağazalarından ulaşabilirsiniz ulaşabilirsiniz.

FIGG

Markanın kurucuları Damla Erkaya ve Elif Ocak Öncel anne olduktan sonra o güne kadar yoğun seyreden profesyonel iş yaşamlarına yeni bir yön vermenin; çocuklarıyla vakit geçirmelerine ve iş-aile dengesini tutturabilmelerine olanak sağlayacak bir iş modelinin hayalini kuruyorlar. Böylece çocuklu yaşamları, ev dekoruna olan sevgileri ve profesyonel birikimleri birleşiyor ve 2016 yılının sonlarında FIGG doğuyor. Kurucular yaptıkları işten son derece keyif alıyorlar öyle ki bazı ürünlerin üretimini bilfiil kendileri gerçekleştiriyorlar.

FIGG, sade çizgilere, doğal malzemelere (ahşap, pamuk kumaş, çocuk dostu boya gibi), yormayan ve dinginlik veren renklere; zanaatkarlık ve butik üretime önem veren bir marka. Hızlı tüketilmelerinden ziyade, ürünlerinin uzun yıllar boyunca kalıcı olmalarını istiyorlar ve ilhamlarını sade, modern, dingin ve minimal yaşam tarzını teşvik eden kültür ve tasarımlardan alıyorlar. Markanın kurucuları çocuk odası için tasarlanan dekoratif ürünlerin doğal, uzun ömürlü, hem ebeveyn hem de çocuk tarafından sevilip benimsenecek bir estetiğe sahip olmasının öneminin farkındalar.

Yerel bir marka olmanın tedarik zinciri ve üretim sürecinin yönetimi, kendi alanında yetenekli zanaatkarla çalışabilmek gibi avantajlarının yanında yurtdisina urun gönderiminde karşı karşıya kalınan yuksek kargo/nakliye ücretleri gibi dezavantajları olduğunu da belirtiyorlar. Çocuk odaları için dekoratif, doğal ve sürdürülebilir ürünler gibi Türkiye’de çok da fazla alternatifin bulunmadığı bir alanda çalışan FIGG’in ürünleri sıklıkla yetişkinliklerin de ilgisini çekiyor.

Marka tasarımı, ürün ve paket tasarımları, marka iletişimi, operasyon yönetimi gibi aklınıza gelebilecek A’dan Z’ye tüm işlerin kurucuları tarafından yapıldığı FIGG ürünlerini markanın Instagram sayfası üzerinden inceleyebilir, websitesi üzerinden sipariş verebilirsiniz.

Phoca

Phoca ekibinin büyük çoğunluğu tıpkı markanın kurucusu Aslı Özdemir gibi çocuk sahibi ve uzun yıllar sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalışmış kişiler. Çocuklar için toplum adına fayda sağlayacak bir proje geliştirmek isteğiyle yola çıkan ekip; çocuklukta ihmal ve istismara ilişkin çalışmalarda artış olmakla birlikte, çocuklukta duygusal ihmal konusunun geri planda kaldığını fark ediyor. Konuyu detaylı olarak inceleyerek erken çocukluk döneminde duygusal gelişimin, çocuğun geri kalan hayatının temeli olduğunu anlayınca ise harekete geçiyor ve çocuklukta duygusal ihmal üzerine çalışan Geleceğe Dokunan Anneler projesi doğuyor.

2018 yılında Geleceğe Dokunan Anneler  projesi ile eş zamanlı olarak kurulan 0-8 yaş çocuk tekstil markası Phoca esasen bir sosyal girişim. Dünya üzerinde “profil to charity” olarak bilinen iş modelini benimsiyor ve elde ettiği tüm net karı Geleceğe Dokunan Anneler Projesi’ne aktarıyor. Bu bakımdan alışveriş yaparken aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesine dahil olma olmanın manevi tatminini hissetmenizi sağlıyor!

Phoca’nın kurulma misyonunun yanı sıra ürünlerinin kendisi de çocuk odaklı. İlhamını bizzat bebeklerin ve çocukların kendisinden alan marka “onları uyurken, oynarken, keşfederken nasıl daha rahat ettirebiliriz”motivasyonuyla yola çıkıyor. Yumuşacık, GOTS sertifikalı organik kumaşlardan üretilen ürünlerde özellikle bebeklerin cildini tahriş edebilen cırt cırtlar, süs amaçlı kullanılan ve kopma riski taşıyan düğme, pul ya da boncuklar kullanılmıyor. Markanın 2018’den bu yana doğal renkler, çizgiler ve genderless bir tarzın baskın olduğu iki koleksiyonu bulunuyor.

Phoca yerli bir marka olmaktan pek çok anlamda memnun ve pandemi sürecinin getirdiği zorlukların yanı sıra beklenmedik bir dayanışma ve iyilik ağına da vesile olduğunu düşünüyor. İnsanların Phoca gibi yerli, etik üretim kurallarına uyan, iyi kalpli markalara sahip çıkması markayı motive etmiş. Net karını sosyal sorumluluk projesine aktaran bir sosyal girişim olmasının yanı sıra, tasarımdan üretime etik kurallar çerçevesinde hareket ediyor olması ve çocuk/bebek ihtiyaçlarının bilincinde olarak pratik kullanımlı tasarımlar ortaya çıkarması gibi pek çok özelliği ile öne çıkan Phoca ürünlerine markanın Instagram sayfası ve websitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

Koalav

Koalav, kurucusu Duygu Falahat’ın; çocukları Maya ve Tuna’nın doğumundan sonra, istediği doğallıkta, konforda, sade ve kaliteli ürünler bulmakta zorlanması ile doğuyor. Duygu’nun çocuk kıyafetlerinde yaşadığı temel sorunlar; severek satın almış olduğu ürünlerin  renginin birkaç yıkamada solmasi, formunun deforme olmasi, yumuşaklık konusunda hassas bir çocuk olan kızı Maya’nın dikişlerden ve kumaşlardan rahatsız olmasıymış. Bunun üzerine Duygu deneyerek ve kendi çocuklarında deneyimleyerek kalıpları ve kumaş içeriklerini oluşturmuş. Koalav’ın şu an geldiği noktada ise ürünlerin rahatlığı nedeniyle giyen minik kullanıcıların üstlerinden çıkarmak istemediklerini hatta pijama olarak alıp okula bile giydiren bir çok anne bulunduğunu söylüyor.

Koalav, çocukların konforunu, sağlığını, kaliteyi ön planda tutan, üç jenerasyonun eskitemeden giyebileceği, İskandinav dokunuslardan oluşan bir marka. Yalın ve minimal deseneler pastel ve dingin renklerle harmanlanıyor. Markanın ürünlerinin tamamında %50 pamuk, %50 Modal (kayın ağacı lifi) kullanılıyor. Modalın nem tutma özelliği yüksek olduğu için terletme yapmıyor ve kışın sıcak yazın serin tutan bir kumas dokusu yaratılmış oluyor. Zaten markanın temel anlayışı, çocuklar için hazırlanan ürünlerde önce kullanılan içeriğe (materyal, boya) daha sonra fonksiyon ve kalitesine dikkat edilmesi.

Covid-19 sürecine yurtdışına açılma döneminde denk gelen marka 2019 yılında Paris ve New York’ta katıldığı iki fuarlarda onun üzerinde mağaza ile anlaşmış. Sipariş ve üretim noktasında ise salgın başlayınca büyük riskler almak durumunda kalmış ancak teslimatları çok büyük oranda gerçekleştiren Koalav aldığı riskten memnun. Yerel bir marka olarak ilk iki yılında çok sayıda çocuk ve anneye ulaşarak tanıtım yapan marka kullanıcıların devam eden talepleri sayesinde devamlılığa ulaşmış ve başlangıçta 8 yaşa kadar üretilen ürünler önce 10 sonra 14 yaşa kadar çıkmış. Beymen, Archie Mommies, Bt Shop gibi mağazalardan da ulaşabileceğiniz Koalav ürünlerini ayrıca web siteleri aracılığıyla online olarak da sipariş verebilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Instagram/atelier_feyy/

İlginizi çekebilir: Yerli Ev Dekorasyon Markaları