Karaköy, çeşitli kültürleri bir arada sunan dolayısıyla birbirinden farklı lezzetlerle buluşabileceğimiz bir durak. Bu semt hem sokak lezzetlerini oldukça salaş mekanlarda hem de dünya mutfağını şık restoranlarda bizlere sunuyor. Karaköy’den Galata’ya uzanan Bankalar (Voyvoda) Caddesi her iki tarafını süsleyen 19. yüzyıl yapıları ile geçmişten günümüze uzanıyor. Karaköy vapurlarına doğru ilerlediğinizde, köşede neoklasik bir yapı olan Ziraat Bankası binasını görürsünüz. Deniz kıyısında yürürken de karşınızda Sarayburnu, Topkapı Sarayı ve Sepetçiler Kasrı size göz kırpar. Tünel’in Karaköy ucundan girişi, Tersane Caddesi olarak devam eden caddededir. Yolu takip edip sağa döndüğünüzde İstanbul’da camiye çevrilen ilk kilise olan yapı; Arap Camii’ne varırsınız. Bu rotada sizi bugün Tersane Caddesi üzerinde bulunan, bir tarafı Haliç bir tarafı Galata’ya bakan eşsiz bir manzara eşliğinde birbirinden lezzetli yemeklerle buluşmaya, Yuca İstanbul’a götürüyorum. 

Yuca İstanbul

Karaköy’ü kendi haritamda ikiye ayırarak gezerim her zaman. Bugün kalabalıklardan uzak kısmı olan Tersane Caddesi tarafını keşfetmek istedim. Aslında daha önceleri buralarda tiyatroya gelirdim. Semtin bu kısmı keşfedilmeyi bekliyor benden söylemesi! The Halich Hotelin 9. katında bulunan bir restoran olan Yuca’ya gittim. Gündüz saatlerinde oldukça sakin olan Yuca, akşamüstünde ve gün batımında bizlere eşsiz bir manzara sunuyor. Ben akşamüstü gittim. Hafta sonu olmasına rağmen oldukça sakindi. Aradığınız; Karaköy ‘de, ulaşımı kolay, şık bir restoran, eee bir de lezzetli bir yerse adres belli: Yuca! 

Asansörle mekana çıktıktan sonra hemen sol tarafınızda Galata Kulesi’ni göreceksiniz. Sağa dönüp ilerlediğinizde ise tarihle iç içe geçmiş harika deniz manzarasını karşılıyor. Mekanın her iki tarafında da cam kullanılarak alanlara derinlik kazandırılmış. Gün içerisinde oldukça ferah olan mekanın içerisinde kare ve dikdörtgen olarak alana yerleştirilen masalarda beyaz masa örtüleri özenli ve şık bir şekilde dikkat çekiyor. Sandalyelerde kullanılan turuncu tonları ve mekanın çeşitli köşekerine yerleştirilen bitkiler ortamla etkileyici bir uyum yakalamış.

Lezzetler

img-1724
Ahtapot Carpaccio, Yedikule Karides | Fotoğraf: Tuba Nil Dengiz

Menülerine birlikte göz atalım. Öncelikle üç tane menü geliyor önünüze. Birisi yemeklerin olduğu menü, diğerleri içecek ve tatlı menüleri. Yemekler; soğuk başlangıçlar, sıcak başlangıçlar, salatalar, makarnalar ve ana yemekler olarak bölümlenmiş. Soğuk başlangıçlara baktığımızda; Dana Carpaccio, Ahtapot Carpaccio, Pancar Carpaccio, Avokado Karides, Levrek Ceviche, Portakallı Tuna Balığı dikkat çekiyor. Ben Ahtapot Carpaccio yedim. Tabakta karpuz kapari, yaban mersini, yeşil elma, limonlu rezene, sarımsaklı aoli sos ahtapotla bir araya gelince ağızda bambaşka notalar oluşuyor. Sıcak başlangıçlar olarak; Gyoza,Hatay Usulü İçli Köfte ve Yedikule Karidese yer verilmiş. Yedikule Karides’in tadına baktım. Sotelenmiş yedikulelerin üzerine erik soslu harika bir Akdeniz karidesi yerleştirilmişti. Tabak gerçekten harika görünüyordu. Tadı da gayet güzeldi.

img-1737
Ispanaklı Kaya Levreği | Fotoğraf: Tuba Nil Dengiz

Salatalarda; Keçi Peynirli Pancar, Avakadolu Kinoa, Kıtır Hellim, Tavuklu Sezar ve Bonfile Salatası yer alıyor. Makarna olarak Yaban Mantarlı Ravioli, Spagetti Bolonez ve Napolitan tercihli, Penne Arabiata ve Karidesli Risotto bulunuyor. Ana Yemeklere geldiğimizde ise bonfileden Somona, Kuzu Tandırdan İnciğe kadar bir çok seçenek yer alıyor. Ben Ispanaklı Kaya Levreği tercih ettim. Tabak sunum olarak şahane. En altta mantarlı ıspanak, tavada kuşkonmaz/baby havuç, velut sos ve levrek… Bu tabağın da beni oldukça mutlu ettiğini söyleyebilirim.

İçecek menüleri iki ayrı şekilde geliyor. Cocktail ve şaraplar dikkat çekiyor. Tatlı olarak; Fesleğenli Muhallebi, Hatay Usulü Kireçte Kabak, Çanakkale Domates Tatlısı, Sufle, Ilık Marlenka, Tiramisu ve Cheesecake tercih edebilirsiniz. Masaya oturduğunuzda ikram olarak Ekşi Maya Ekmek, Erzincan Tulum Peyniri ve Muhammara geliyor. Başlangıçlardan sonra ana yemek için sizin onayınız isteniyor ve sonrasında yapılmaya başlanıyor. Çalışanların da oldukça nazik olduklarını belirtmek isterim.

Karaköy’de şık, manzarası olan bir mekanda lezzetli yemeklerle buluşmak istiyorsanız listenize Yuca İstanbul’u ekleyebilirsiniz. Özellikle manzaranın tadını çıkaracağınız akşamüstü saatlerinde, gün batarken gitmenizi öneririm ama gündüz saatlerinde de oldukça hoş bir ortam. Şimdiden keyifli zamanlar 🙂

Kapak Fotoğrafı: Tuba Nil Dengiz

İlginizi çekebilir: Lütfiye Oktürk’ten Chef Meyhane