Her ne kadar Zürih için sıkıcı ve soğuk denilse de, burası rahatça gezmek, her yere yürüyerek gitmek ve sokak festivallerinde içinizden geldiği gibi eğlenmek için ideal bir şehir. Seyahatte huzur isteyenler, en kısa zamanda Zürih’e uçak bileti baksınlar 🙂

Konum

grossmunster-church-tower-church-tower-161138
Bern

İsviçre’nin başkenti Bern, aslında ülkenin beşinci büyük şehri ve son 170 yıldır İsviçre’nin başkenti sayılıyor. Zürih ise bana sorarsanız, İsviçre’nin en sessiz sakin, en huzurlu şehirlerinin başında geliyor. Sokaklarda yürürken fark edeceksiniz ki huzur kelimesi her sokağa, her köşe başına sinmiş. Çoğu Avrupa şehrinde olduğu gibi hem içinden nehir geçiyor hem de göl kıyısında bulunuyor. Alp Dağları kadar eğlence ve aktivite içermiyor diye sızlananlara inat aklınızda yer edinebilecek bir şehir…

İsviçre ruhundan bekleneceği gibi 55’ten fazla müze 100’den fazla sanat galerisine ev sahipliği yapan Zürih, başkent olmamasına rağmen iş dünyasının, bankaların, ilaç sanayinin, alışverişin ve modanın merkezi olarak biliniyor. Birçok ünlü ismin İsviçre’deki evi zaman içerisinde müzeye çevrilmiş. Aralarında Albert Einstein, Franz Kafka gibi isimler var, eğer ilginizi çekiyorsa kaçırmamalısınız.

İsviçre’ye İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan yaklaşık 3 saatlik bir yolculuk sonunda ulaştığımda akşam saatleriydi. Zürih Kloten Havalimanı’nın altı tren istasyonuna bağlanıyor ve buradan şehir merkezine gitmek yarım saat bile sürmüyor. Bahnhofplatz yani ana tren istasyonu Avrupa’nın pek çok şehrinde olduğu gibi şehrin merkezinde yer alıyor.

BahnhofStrasse
BahnhofStrasse, Zürih

İstasyondan çıkar çıkmaz Zürih’in en meşhur ve en şık caddesi olan BahnhofStrasse’nin başlangıç noktasına adım atıyorsunuz. Gündüzleri gezmek isterseniz birçok ünlü markanın mağazalarını görebilirsiniz. Çanta, mücevher, saat, elbise gibi lüks eşyaları burada bulabilirsiniz. Yaklaşık 1.5 km uzunluğundaki cadde, tren istasyonundan, Zürih Gölü kıyısına kadar uzanıyor. Harika bir Pazar yürüyüşü adresi olmaya aday!

İsviçre dünyanın en pahalı şehirlerinden biri olarak gösteriliyor. Bu nedenle otel araştırmalarınızı detaylıca yapmanızı öneririm. Benim otelim Rössligasse’de yer alıyordu, tren istasyonundan tramvay ile birkaç durak sonra ulaşabildim. Dilerseniz otele yürüyebilirsiniz bile o kadar merkezi bir lokasyonda bulunuyor. Yolunuz düşerse kesinlikle Hotel Rössli’yi tavsiye ederim.

Luxemburgerli
Luxemburgerli makaronlar

Biraz sokaklara çıkalım hadi…

Zürih merkezini yürüyerek gezebilirsiniz, herhangi bir ulaşım aracı kullanmanıza gerek yok. BahnhofStrasse’yi gezdikten sonra canınız tatlı bişeyler isterse, Lindt çikolatalarını veya Luxemburgerli’yi deneyin. Asla pişman olmayacaksınız. Sprüngli’deki Luxemburgerli aslında bildiğiniz makaron. Vanilya, karamel, şampanyalı, viskili, naneli, tarçınlı gibi 30’un üstünden çeşidi var. Hepsi harika!

Cadde boyunca yürüyüşe devam ederseniz, Zürih Gölü’nün kenarına ulaşırsınız. Daha önce bahsettiğim gibi herkesin bayıldığı bu rota, güzel havalarda diğer meydanların boş kalmasının tek nedeni. Fotoğraf çekmeyi, dağ manzarasını ve kuğuları çok seveceksiniz.

Uetliberg
Uetliberg, Zürih

Karşıdaki Uetliberg, Zürih’in yanıbaşında, yüksekliği 900 mt olan yemyeşil bir dağ. Panoramik şehir Zürih, göl, nehir ve Alp Dağları manzarasına karşı doğa yürüyüşleri için ideal rotalardan biri olduğu söyleniyor. Bahar aylarında yürüyüş yolu olan yerler kışın da kayak/kızak pistine dönüşüyormuş.

Geri dönüş yolundaki Zürih’i ikiye ayıran Limmat Nehri’nin üzerinde yer alan köprülerde fotoğraf çekilmek güzel alternatif olabilir. Ben tekne turunu denemedim, ancak turun güzel olduğunu söyleyenler var.

Limmat Nehri’nin diğer tarafına geçip şehrin arka sokaklarına doğru yürüdüğünüzde sizi sadece yaya trafiğine açık olan sokaklar karşılayacak. Ben şanslıydım çünkü; Ekim ayının ortasında oradaydım ve o günlerde sokak festivalleri vardı, tüm kantonlardan gelen sokak sanatçıları performanslarını sergiliyorlardı ve gerçekten çok etkileyiciydi.

Limmat, Fraumuenster
Limmat Nehri – Fraumünster, Zürih

Nehir boyunca yürüyüp, köprüden geçerek batı yakasında bulunan, meşhur kartpostallarda karşılaşacağınız Fraumünster’i gezmelisiniz. Bu katedral, 13.yy’da inşa edilmiş. 1967 yılında, vitraylarını ressam Marc Chagall, 80 yaşında tamamlamış. 80 yaşında! İlham verici değil mi?

Peterskirche_Zuerich
St.Peter Kilisesi

Tam bu rotada Zürih’in en eski kiliselerinden biri olan St.Peter Kilisesi’ni (Sankt Peterskirche) unutmak olmaz. Şehrin hemen her yerinden görünebilen saatiyle ünlü bu kilise yaklaşık 9 metre çapıyla Avrupa’nın en büyük kilise saati olma özelliğini taşıyor. Ayrıca kulesinde en ağırı altı ton olan beş büyük kilise çanı mevcut.

Buradan sonra dik merdivenleri aşarak Lindenhofplatz’a çıkmak şart. Limmat rıhtımının güzel manzarasını izlemek için, en güzel mekan burası. Zaten bir şehri yukarıdan keşfetmek her zaman etkileyicidir. Buradaki manzarayı anlatmak gerekirse, Limmat Nehri, Altstadt’ ın (Eski Şehir) tarihi yapıları, Zürih Gölü ve hava güzelse Alp Dağları… Daha ne istenir ki? Meydandaki çeşme, 1292’de şehri Habsburg kuşatmasından kurtaran, Zürihli kadınların anısına yapılmış. Şehirde, meydanlarda bulunan pek çok ilginç çeşme dikkatinizi çekecektir. Çeşmelerden gönlünüzce su içebilirsiniz.

Bu kadar gezdikten sonra kendinize bir fondü molası verebilirsiniz. Beyaz şarap ve bol kiraz likörü içinde, eritilen peynirin adeta kaynadığı tencereye, uzun fondü çatallarıyla ekmeğinizi batırarak yenilen fondü kesinlikle bir tören gibi… Kokusu çok güzel olmasa da lezzeti güzelmiş, açıkçası ben kokusundan dolayı deneyemedim.

bindella-zuerich-02-rg
Ristorante Bindella, Zürih

Ama akşam yemeği için bir tavsiyem tabiki var, harika bir İtalyan Restoranı! Zürih’te Ristorante Bindella’yı mutlaka deneyin.

Sizin de anlayacağınız gibi ben Zürih’i çok sevdim, hem de tekrar gitmeyi isteyecek kadar. Samimi, sakin, çok temiz ve huzurlu bir şehir. İsviçre halkı bu kadar zengin olmalarına rağmen, şehirlerini dünyaya istedikleri gibi tanıtamamaları konusunda çok üzüntü duyuyorlarmış. Umarım bu yazı onları bir nebze mutlu eder!

Seni seviyorum Zürih!

İsviçre’nin yeşil geniş düzlüklerini ve doğal güzelliklerini konu alan bir diğer yazıya göz atmak için buraya tıklayabilirsiniz…