Yaz tatillerini Ege’nin bakir koylarında geçirmiş şanslı bir çocuktum. Yüzgeçlerim çıkana kadar yüzer, kimsenin adını bile bilmediği sahillerde oyun kovamı doldurmak için taş toplar kimselerle de paylaşmazdım. Tüm bunlar olurken arka fonda çalan müziği hatırlıyorum; Mustafa Sandal’ın “Gölgede Aynı” isimli kasetinden Denize Doğru… Akliman-Babakale, Türkiye’nin en batı ucu…

img_2145

Akliman | Fotoğraf: Öyküm Pekşen

İlk tanışmamız 90’ların başında oldu. Ailemle birlikte Akliman’a bağlı Çağkent /Altınkum sahiline tatile gittik, hiç unutmuyorum… Basri’nin Yeri isimli bir pansiyonda kaldık. Hayatımın en güzel, en özgür tatiliydi. Pansiyon adından da anlaşılacağı üzere Basri ve ailesi tarafından işletiliyordu. Her sabah erkenden kalkar, bizler için hazırlanan o müthiş kahvaltıya koşardım. Minik kaplarda reçeller, organik, mis kokulu pembe domatesler, bahçeden toplanmış salatalık, Yörüklerin pazarda sattığı peynir, tereyağı her şey o kadar doğal ve tazeydi ki hala en sevdiğim öğün kahvaltıdır. Tek sorun, pansiyon en tepede kalıyordu ve aşağısı alabildiğine altın kum, sonsuz mavilik, denizde yüzenler, sahilde koşuşturanlarla doluydu. Durum böyle olunca o  yaşlarda bir çocuk için o kahvaltı sanki saatler sürüyor gibi olurdu. Bir an önce herkes kahvaltısını yapsın da aşağı inelim diye heyecandan yerimde duramazdım. Aşağı inişimiz öyle teferruatlı olurdu ki sanki bir tek o gün varmış gibi yaşardım her günümü, her eşyamı yanımda götürmek isterdim. Kolluklarım bir an önce takılsın, alabildiğine güneş kremi tüm vücuduma sürülsün, şapkam takılsın ve özgürlüğüm başlasın.

Akliman | Fotoğraf: Öyküm Pekşen

Çok güzel zamanlarım geçti Altınkum’da yüzümde hep bir tebessümle hatırlayacağım, asla unutmayacağım bir şey daha var; tadı ve kokusuyla Avcı Böreği Basri abinin ellerinden çıkan müthiş bir lezzet miydi yoksa tüm gün oradan oraya koşturduğum için bana mı dünyanın en güzel böreği gibi geliyordu bilmiyorum ama tadını unutmuyorum. Bu arada Basri abi artık aramızda değil ama mekanı başkaları tarafından işletiliyor. Eğer sevdikleriniz ya da aileniz ile birlikte gidecek diğer tatil mekanlarına göre bir nebze de olsa bakir bir koy arıyorsanız önerimdir. Bir gün mutlaka ziyaret edin. Böyle başladı bizim ailece hikayemiz, doğasına, denizine, insanlarına her bir detayına hayran kaldık ve kalmış olduğumuz sahilin tam karşısında bulunan koydan bir ev satın aldık, neredeyse 25 sene oldu. 

12 haneli ikiz evlerden oluşan bazıları üç bazıları dört katlı arkası orman önü deniz en yakın köy merkezine 5 km uzaklıkta aile apartmanı diye tabir edebileceğimiz bir tatil sitesi; Akliman Apollon Evleri. Dört katlı olan evlerden bazıları aylık olarak en alt katta bulunan dairelerini kiraya da verebiliyorlar. Küçük çocuğu olan aileler ya da keyfine düşkün, dalmayı, doğayı, deniz mahsullerini seven kendiyle baş başa kalmak isteyen Ege aşıklarına çağrımdır. Hele birde arabanız varsa gezmeyi, yeni tatlar keşfetmeyi, her gün güneşi başka bir koyda batırmayı, sıcakkanlı insanları, zeytinyağını seviyorsanız burası bir cennet. 

Akliman | Fotoğraf: Öyküm Pekşen

Her anı o kadar özel ve doğal ki elinizden fotoğraf makinesi ya da telefonunuz düşmeyecek. Her bir anı kaydetmek isteyeceksiniz ya da belki sadece durup izleyeceksiniz. İstisnasız her yaz ya da yaz sonu çünkü bence aramızda kalsın buranın en güzel zamanı Eylül-Ekim, birkaç günde olsa doya doya Evim diyebildiğim nadir yerlerden biri Akliman. 5 yaşlarında gittiğim Gülpınar köyüne bağlı, Assos- Sokakağzı- Ahmetçe Köyü ve daha birçok doğal güzelliğe kalbine açan yazı ayrı kışı ayrı kendine hayran bırakan Akliman’dan 29 yaşımda çektiğim fotoğraf ve sevdiğim bir sözle veda ediyorum. “Günbatımı gün içinde ne olursa olsun günü daima güzel bitirir.”

Kapak Fotoğrafı: canakkale.com.tr

İlginizi çekebilir: Naz Kavas’tan Karaburun