Amsterdam’a taşınalı 1,5 yıl oldu. Bu kısa sürede çoğu sokağını teker teker gezdim diyebilirim. Sokaklar birbirine benzese de ben hala her bir sokağın, evin, kanalın fotoğrafını çekmeyi çok seviyorum. Hollanda, gastronomik açıdan çok gelişmiş bir ülke olmasa da gezerken keşfettiğim kafelerde zaman geçirip tadını çıkartmak bana hala keyif veriyor. Özellikle turistik dönemlerde kalabalık olan Amsterdam sokakları pandemi sebebiyle kapanmalardan dolayı çoğu zaman boştu. Bu boşluğu fırsat bilip, önünde uzun kuyruklar olan kafelerde zaman geçirme şansım oldu. Peki nerelere gittim?

k2-5
De Koffieschenkerij | Fotoğraf: Petite Guide

Amsterdam’da Bir Kahve?

De Koffieschenkerij Konum

De Koffieschenkerij, şehrin en eski binası olan Oude Kerk’in eski kutsal yerinde, 1515’te inşa edilmiş bir bölümünde yer alıyor. Duvarlar, tavan, tablolar ve zemin adeta tarihe tanıklık ediyor. Barın bitişiğinde ise ressam Rembrandt’ın 1634’te Saskia van Uylenburgh’a evlilik ilanı yaptığı Rembrandt odası bulunuyor. 1642 yılında ölen Saskia da bu kilisede defnedilmiş. Kahvelerinizi yudumlayıp keklerinizi yedikten sonra da Oude Kerk’i gezebilirsiniz.

Coffee & Coconuts Konum

cc3
Coffee & Coconuts | Fotoğraf: Petite Guide

Bu kafe Pijp bölgesinde yer alıyor. Eskiden tiyatro, sinema olarak kullanılan kafenin girişindeki tabelada “C . T” harflari oldukça belirgin. Bu harfler 1976 yılında kapanan Ceintuur Tiyatrosu’nun temsil ederken şu anda Coffee & Coconuts’ın da logosu haline dönüşmüş. Kafede asma katlar bulunuyor, giriş katı ise eskiden sinema ve tiyatro izlenen alan. 

Pluk Amsterdam Konum

pluk2
Pluk Amsterdam | Fotoğraf: Petite Guide

Pluk Amsterdam, önünden tesadüfen geçiyor olsanız bile atmosferiyle sizi içeriye sokacak çok tatlı bir mekan. Kafe, ufak bir alanını kahve çekirdekleri, bardaklar, mum, tabak vs satışı için ayırmış. Saatlerce oturmak isteyeceğiniz bir yer olduğunu düşünüyorum. 🙂

De Wasserette Konum

wassereette1
De Wasserette | Fotoğraf: Petite Guide

Sadece kahve için değil, kahvaltı ve öğle yemeği molaları için de tercih edilebilecek bir kafe De Wasserette. Pijp bölgesinde en canlı ara sokaklardan birisinde yer alan mekanda kahvenizi yudumlayıp sonrasında etraftaki mağazaları da gezebilirsiniz.

Lot61 Coffee Konum

lot
Lot61 Coffee | Fotoğraf: Petite Guide

Amsterdam’ın Batı yani “West” bölgesinde bulunan Lot61 Coffee’de hem kahve içebilir hem de çeşitli kahve çekirdeklerinden satın alabilirsiniz. Kafenin en tatlı yönlerinden birisi de misyonlarının, yeniden kullanılabilir veya kolayca geri dönüştürülebilir ürünler kullanarak karbon ayak izlerini azaltmak olması. 

Bocca Coffee Roasters Konum

bocca
Bocca Coffee Roasters | Fotoğraf: Petite Guide

Kahvesini en lezzetli bulduğum kafelerden birisi de Bocca Coffee Roasters. Bu kafede aynı zamanda kahve üzerine eğitimler de alabilirsiniz. Evde profesyonel olarak espresso yapımı, latte sanatı, kahve tadımı ve demlesi üzerine eğitimler veriyorlar. Aynı zamanda yine burada da kahve çekirdeklerinden satın alabilirsiniz.

De Bakkerswinkel Konum

debkakkers
De Bakkerswinkel | Fotoğraf: Petite Guide

De Bakkerswinkel, kahve, kahvaltı ve öğle yemeği dışında fırın konusunda da oldukça başarılı bir mekan. Gitmekten en çok keyif aldığım mekanların başında gelen De Bakkerswinkel, şehrin birkaç noktasında daha bulunuyor. Amsterdam’a turistik olarak ilk geldiğimde de gittiğim kafelerden birisi…

Cafe Winkel 43 Konum

winkel
Cafe Winkel 43 | Fotoğraf: Petite Guide

Bir an burayı unuttum zannetmiş olabilirsiniz. Elmalı tart denildiğinde Amsterdam’da akıllara genellikle Cafe Winkel 43 gelir. Burası ufak bir kafe olduğundan dolayı önünde uzun kuyruklar olur. Kahveyi ikinci plana atarak elmalı turta yemek isterseniz hiçbir yere sapmadan buraya gitmenizi öneririm. Jordaan bölgesindeki Cafe Winkel’den çıktıktan sonra da meşhur Noordermarkt’ta gezinebilirsiniz.

Back to Black Konum

bb-4
Back to Black | Fotoğraf: Petite Guide

Kanal manzarası eşliğinde kahvenizi yudumlamak isterseniz rotanızı Back to Black’e çevirebilirsiniz. Back to Black küçük bir kafe ve cam önünde yer bulursanız Amsterdam’ın da tadını çıkartmış olursunuz. 🙂

Scandinavian Embassy Konum

se
Scandinavian Embassy | Fotoğraf: Petite Guide

Scandinavian Embassy, Sarphati Park’ın tam yanında bulunuyor. Kahvelerinizi alıp parkta bir yürüyüş de yapabilirsiniz. Açıkçası oturma alanı ufak olduğu için ben tatlıları yiyip parkta eritme seçeneğini tercih ediyorum. 

Amsterdam her ne kadar küçük bir şehir gibi dursa da her gün karşıma yeni yerlerin çıkması ve aslında bu denli büyük olması beni çok heyecanlandırıyor. Bu kahvecilerin birbirinden lezzetli kahvelerini içip, şehrin gizemli noktalarını keşfetmek de çok keyifli. Sokakların içindeki sanatın ise insanın ruhunu ayrıca doyurduğunu eklemeliyim.

Kapak Fotoğrafı: Petite Guide

İlginizi çekebilir: Lisya Kalma’dan Sürprizlerle Dolu Amsterdam Mekanları