Netflix’in psikoloji ve suç kategorisinde gerçek bir hayat hikâyesini anlatan belgesel tarzındaki mini dizisi; İçimdeki Canavarlar: Billy Milligan’ın 24 Yüzü yani orijinal adıyla Monsters Inside: The 24 Faces of Billy Milligan, toplamda 4 bölümden oluşuyor. Her bölümün yaklaşık birer saat olduğu bu dizide, 1977’de Billy Milligan’ın kampüs tecavüzleriyle başlayan çeşitli suçlarla dolu hayatı ve 24 farklı kişiliği barındıran “çoklu kişilik bozukluğu” hastalığı mercek altına alınıyor. 

Billy Milligan’ın 24 Yüzü | Fotoğraf: Netflix

İçimdeki Canavarlar: Billy Milligan’ın 24 Yüzü

Editör Notu: Yazının devamında bu belgesele dair spoiler bulunabilir. Dilerseniz bölümlerin tamamını izledikten sonra bu yazıya dönebilirsiniz.

Kampüs Tecavüzcüsü

Billie Milligan’ın hayatı boyunca içinde olacağı kriminal olaylarla ilk teması Ohio State Üniversitesi yakınlarındaki tecavüz vakalarının artmasıyla gerçekleşiyor. Bu tecavüzler genelde kampüsün otoparkında gerçekleşiyor ve incelendiğinde tecavüzcünün Billie Milligan olduğu ortaya çıkıyor. Fakat Milligan sorguya alındığında tüm bu olanlardan haberdar olmadığını söylüyor. Tüm bu olaylar ondan bağımsız gerçekleşmiş gibi davranması dikkat çekiyor ve Milligan psikiyatristler tarafından incelemeye alınıyor. 

Billy Milligan’ın 24 Yüzü | Fotoğraf: Netflix

Çocukluk Travmaları

İkinci bölümde Billy’nin ailesi ve çocukluk arkadaşlarıyla röportajlar yapılıyor. Tüm bu isimler Billy’nin çocukken şiddet eğilimli olmadığı konusunda birleşiyor. Ama annesi zaman zaman tuhaflıklar olduğunu belirtiyor; Billie’nin kendi isminin ne olduğunu sorması gibi. 

Billie’nin annesi 18 yaşında evden kaçarak yaptığı ilk evliliğinde, hep istediği şarkıcı olma hayalini gerçekleştirebilmek amacı ve alkolik eşinden şiddet görmesi sebebiyle eşini terk ediyor. Şarkı söylemeye başlıyor fakat 60’lı yıllarda çocuklarına tek başına bakabilecek maddi gücü bulamıyor ve yeniden evleniyor. Evlendiği alkolik kamyon şoförüyle de evliliği çabucak bozuluyor ve yeniden yalnız kalıyor. Alkolik şoför ise barlarda şarkı söylemeye başlayan ve hayli güzel bir kadın olan eski eşine karşı kıskançlık krizleri geçiriyor ve bu ayrılığı kaldıramayarak bir otel odasında intihar ediyor. İşte Billie’nin hayatını değiştirecek olay bu sırada yaşanıyor…

Annesinin Chalmer’la tanışıp evlenmesi tüm çocukluk travmalarının başlangıç noktası oluyor. İlk tanıştıklarında oldukça cana yakın görünen Chalmer’ın zamanla gerçek kişiliği ortaya çıkmaya başlıyor. Evlendikten sonra Chalmer ve kızıyla birlikte aynı evde yaşamaya başlıyorlar. Chalmer karısını öyle çok dövüyor ki Billie ve kardeşleri annelerini hep fayansta kanlar içinde yatarken buluyorlar. Billie annesinin bu durumundan oldukça etkilenmiş olacak ki hep bu sahneleri unutmak istiyor ve bölünen bazı kişilikleri annesini hiç hatırlamıyor. Sonrasında Chalmer, Billie ve kardeşlerini dövmeye başlıyor. Bunu genelde onları gizli bir yere kapatarak, arkasında iz bırakmadan, kan akıtmadan, hatta onlara yumruk atarken bile ellerine onları koruyacak şeyler yerleştirerek yapıyor. Ama Billy’i her nedense daima kardeşlerinden çok dövüyor. Zaman içinde bu şiddet cinsel istismara çevriliyor. Billy’ye bu zamanlardan kalan miras; tüm bu yüklerin ağırlığını kaldıramayan benliğinin 24 parçaya bölünmesi ve çocukluğunda buraya kapatılarak üvey babası tarafından tecavüze uğradığı yerin kapkaranlık olması sebebiyle karanlık korkusu oluyor. 

Çoklu Kişilik Bölünmesi

Billy Milligan’ın 24 Yüzü | Fotoğraf: Netflix

Hepimizin ismini bir yerlerden duyduğumuz, benim daha önce “Split” filminden izlemiş olduğum çoklu kişilik bölünmesi hastalığı, bu dizinin odak noktası. Çoklu kişilik bozukluğu veya “dissosiyatif kişilik bozukluğu” kişilik bütünlüğünün, birliğinin bozulması şeklinde beliren zihinsel bir hastalık. Şahsiyet bir bütündür ama bazı travmalar sonucu şahsiyetteki ayrışmalar olabilir. Bu halde beyinde şekillenen bazı olguları hasta kendi dışında olmuş şeyler gibi görür (zihni otomatizm olgusu). Bazı hallerde ise ruhsal bütünlüğün parçalanması daha derinlere iner, hasta kendinde birbirinden farklı birçok ayrı varlık olduğunu düşünür. Bu kişiler apayrı olmakla beraber bazen bir arada bulunur, bazen de art arda ortaya çıkar. Genellikle bir panik atak sonucunda veya travma sonucunda beynin kendi kendini koruma altına almak amacıyla kişilikleri bölmesiyle oluşur.

Dizide Billie’nin psikiyatristlerle seansları sırasında kaydedilen görüntüleri de yer alıyor. Bu görüntülerde Billie bazen gerçekten Billie iken, bir anda gözleri yuvalarından dönmeye başlıyor ve kişilik değiştiriyor. Billie’nin başta çok az bir kısmı (10 kişi) saptanabilen kişiliklerinin, sonradan tam 24 tane olduğu ortaya çıkıyor. Taklit yeteneğiyle ön plana çıkan Steve, sağır Shawn, hırsız Phil, tecavüzleri gerçekleştiren Adalana (bu arada tecavüzleri gerçekleştiren kişi bir kadın), 8 yaşındaki David bunlardan sadece bazıları. Bazısı tecavüz ediyor, bazısı çok iyi resim yapıyor… En ilginci de hepsinin alanında usta olması ve tek bir kişide bir araya toplanmaları. Etik kuralları, vicdanı ve ahlakı bir kenara bıraktığımızda Billie adeta bir üst-insan (übermensch) gibi. Belki bizler tek bir konuda çok başarılı olabilirken, Billie ise her işte dahi…

Altın Çağ

Billy Milligan’ın 24 Yüzü | Fotoğraf: gannett-cdn.com

O zamanlar çoklu kişilik bozukluğu hastalığı çok fazla bilinmiyor ve en çok bilinen vaka Sybil. Sybil de çoklu kişilik bozukluğundan muzdarip bir hasta ve zamanla öyle popüler oluyor ki hakkında kitaplar yazılıp filmler çekiliyor. Zamanla Billie de Sybil’in yerini almaya başlıyor. Sybil’in psikiyatristi ve tüm psikiyatristler Billie ile seans yapmak istiyor, yazarlar ve yapımcılar Billie’nin peşinde koşuyor. Billie bir anda bu yapımlardan çok fazla pay almasıyla zengin oluyor ve psikiyatrik bir hastalığa sahip olduğu için işlediği suçlar nedeniyle hapse de atılamıyor. Bu durum hiç güvenli olmadığından toplumun büyük bir çoğunluğu buna tepki gösteriyor. Bir dönem hücreye yerleştiriliyor fakat öyle yüksek bir zekaya sahip ki buradan da çeşitli oyunlarla kaçıyor. Sonunda şöhretin ağırlığı altında eziliyor ve tüm sonradan aşırı zengin olmuş insanların yaşadığı bunalımdan geçirerek alkol, kumar, çeşitli tecavüzlerle devam eden, Hollywood’un ünlü isimleriyle vakit geçirdiği kaotik bir hayat yaşıyor.

Kaçış ve Ölüm

Billy Milligan’ın 24 Yüzü | Fotoğraf: gannett-cdn.com

İşlediği suçlar nedeniyle yeniden aranmaya başlanan Billie, en son kardeşlerinin ve arkadaşlarının yardımıyla kaçıyor ve kimlik değiştiriyor. Kansere yakalandıktan sonra, Ohio’da kardeşinin sağladığı karavan ve resim malzemeleriyle geçirdiği hayatına 60 yaşında, 12 Aralık 2012’de veda ediyor. 

Billie Milligan hayatı boyunca çok konuşulan ve tartışılan bir isim oluyor. Psikiyatristler, avukatlar, toplum onun hakkında hiç kesin bir karara varamıyor; bazıları çok zeki bir sosyopat olduğunu ve işlediği suçlardan bu yöntemle sıyrıldığını, bazıları ise kimsenin yıllarca bu kesintisiz tutarlılığa sahip olamayacağını ve illa ki açık vereceğini düşünüyor. Büyük bir çoğunluk ise gerçekten kişilik bölünmesi yaşadığını ve ona sahip çıkılması gerektiğini savunuyor. Billie ise son zamanlarında bile hep aynı şeyi söylüyor: “Bir şeyler yapıyorum ve hatırlamıyorum çünkü uyuyorum…”

youtube play youtube play

Siz de bu belgeseli izlediyseniz fikrinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Netflix

İlginizi çekebilir: Nesliay Ocakküçük’ten Burari Vakası