Prömiyeri geçtiğimiz Nisan ayında, İstanbul Film Festivali’nde gerçekleşen ‘Bu Ben Değilim’ adlı belgesel, cinsel yönelimlerini gizleyip hetero evlilikler yapan ve bu nedenle mutsuz olan eşcinsellerin hayatlarına tanıklık ediyor. Türkiye’nin tabu konularından birini ele alan ve bütçe sıkıntısı, güvenlik gibi çeşitli prodüksiyon zorluklarına rağmen yılmayıp dört yılın sonunda festival yolculuğuna kavuşan belgeselin yönetmenleri Jeyan Kader Gülşen ve Zekiye Kaçak’a merak ettiklerimi sordum ve ilham verici yanıtlar aldım.

zekiye-ve-jeyan
‘Bu Ben Değilim’ Belgeselinin Yönetmenleri Jeyan Kader Gülşen ve Zekiye Kaçak| Fotoğraf: İdil Ar

‘Bu Ben Değilim’in çıkış öyküsü nedir?

Jeyan: Uzun yıllardır İstanbul Cihangir’de yaşıyorum. Beyoğlu Cihangir, eşcinsellerin kendilerini daha rahat ifade edebildikleri için tercih ettikleri bir semt. Eşcinselliğini açık yaşayan birçok arkadaşım var. Mustafa da onlardan biri. Mustafa, uzun bir süre -15 yıl kadar- evli ve çocukları olan eşcinsel bir erkekle beraberlik yaşamış. Muhafazakar bir aileden gelen sevgilisi Mehmet, kendi iç çatışmalarını, cinsel yönelimiyle ilgili mutsuzluklarını, pişmanlıklarını Mustafa’ya yansıtmış hep. Şiddet uygulamış, hakaret etmiş… Mustafa’nın anlattıkları bir kadın olarak beni derinden etkiledi. Cinsel özgürlükler ve evli sevgilisi Mehmet’le aralarındaki tutkulu ve bir o kadar da travmatik ilişkiye dair düşünmeye başladım. Meslektaşım, yakın arkadaşım Zekiye’ye, Mustafa ve Mehmet’in hikâyesini anlattım. Böylelikle geylerin ama alıştığımız profilin dışında, küçük şehirlerden, kasabalardan İstanbul’a göç etmiş, muhafazakar, orta sınıf ailelerden gelen mutsuz geylerin, hetero evliliklerine dair bir film yapma fikri ortaya çıktı. Bir filmci olarak, toplum, aile baskısı ve kendi iç çatışmaları nedeniyle cinsel yönelimlerini gizleyerek bir kadınla evlenen, yaşadıkları ile hayal ettikleri arasında bocalayan, erkek sevgilileriyle eşleri arasında sıkışıp kalmış bu insanların dünyalarını ele almak istedim.

Zekiye: Jeyan bu konudan bahsettiğinde inanılmaz heyecanlandım. Hem eşcinsel erkeklerin hem de cinsel yönelimini bilmeden eşcinsel bir erkekle evlenen kadınların bu konuda mağduriyet yaşadığını düşünüyorum. Örneğin Mustafa sevgilisi Mehmet’ten “homofobik bir eşcinsel” olarak bahsediyor. Diğer taraftan kadın ise cinsel yönelimiyle ilgili gerçeği bilmeden, hetero sandığı bir erkekle aile kuruyor ve mutsuz, sevgisiz bir aile düzenine mahkum oluyor. Araştırdıkça, görüşmeler yaptıkça bu durumun sayılı olmadığını, çokça yaygın global bir sorun olduğunu gördük.

bu-ben-degilim-afis
‘Bu Ben Değilim’ Film Afişi

Karakterleri nasıl ikna ettiniz? Çok özel konuları rahatlıkla konuşmuşlar.

Jeyan: Konuyu, sorunu fark edip bir film yapmaya karar vermedik. Arkadaşımın hikâyesi bana çarptı, derinden etkiledi. Mustafa’nın anlatımlarının, dramaturjisi ve sinematografisi de çok uygundu ve kendisinin lokomotif, ana bir karakter olabileceğini gördük. Mehmet’i de ikna etme koşuluyla bu filmin olabileceğini söyledik. Mehmet’siz bu hikâyenin eksik kalacağının farkındaydık. Mustafa da “Mehmet’i ikna ederim, o benim için her şeyi yapar” dedi. Nitekim öyle de oldu. İnsani ve mesleki olarak uzun zaman geçirdiğimiz, ön görüşmeler ve çekimlerle samimiyet ve güvenlerini kazandığımız, arkadaş olduğumuz bir yapım süreci geçirdik.

Zekiye: Mustafa cinsel kimliğini açıkça yaşayan, kendini çok iyi ifade eden bir karakter. Ama Mehmet ve Yusuf için en yakınlarından bile gizledikleri gerçekleri anlatmaları, paylaşmaları çok zordu. Bir psikologla dertleşir gibi geçti çekimlerimiz, bir nevi anlatıp rahatlama gibi. O samimiyetin izleyenlere de geçtiğini düşünüyorum.

Filmin yapım ve yayınlanma sürecinde negatif bir tutumla karşılaştınız mı? Neticede Türkiye için hâlâ tabu olan bir konu…

Jeyan: Türkiye’deki pitching’lere kabul edilmedik, maalesef hiçbir yerden para desteği bulamadık. Bağımsız sinemada para bulmak zordur, hele ki böyle bir konuda. Çok uzun ve zor bir süreçti. Fakat daha önce uluslararası fonlar bulup yönetmiş bir film yapımcısı olarak, Avrupa Birliği ve Berlin Rosa Luxemburg Vakfı’ndan destek bulmayı başardık.

Festival yolculuğunuz nasıl devam edecek?

Zekiye: Bu yıl 41. kez yapılan Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde ulusal prömiyerimizi yaptık. Ulusal belgesel yarışmasında adaydık. Sonra “25. Uluslararası Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali”nde Ankara’da gösterimlerimiz oldu. Şimdilerde de dünya prömiyerimiz ve uluslararası festivaller için görüşmelerimiz sürüyor.

‘Bu Ben Değilim’in Konusu

mustafa_mehmet
‘Bu Ben Değilim’den Bir Sahne

Bu Ben Değilim, toplum, aile baskısı ve kendi iç çatışmaları nedeniyle cinsel yönelimini gizleyerek bir kadınla evlenen mutsuz geylerin hikâyesini anlatıyor. Mustafa, Mehmet ve Yusuf, küçük şehirlerden, kasabalardan, metropol şehir İstanbul’a göç etmiş, muhafazakâr ailelerden gelen üç eşcinsel erkek. Karakterlerin sürekli rol yapmaktan ve yalan söylemekten bunalmış̧, yaşadıkları ile hayal ettikleri arasında bocalayan, sıkışıp kalmış̧ dünyalarını ele alan film, bunun yanı sıra derin kadın mağduriyetini de hissettiriyor. Mehmet ve Yusuf, kendi muhafazakâr aile çevrelerinde heteroseksüel bir erkek ve birer aile babası. İç dünyalarındaysa erkek sevgililerine tutkuyla aşıklar ve gerçekliklerini sadece onlarla kurdukları paralel hayatlarında yaşıyorlar. Filmin lokomotif karakteri Mustafa ise, Mehmet’in 15 yıl beraberlik yaşadığı ve bir türlü kopamadığı sevgilisi.

Kapak Fotoğafı: IMDb

İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Kuir Sinemanın Önemli Yapımları